Onun mizahi üslubunun tıp konularına nasıl yansıdığını yine onun "Bilinçaltı" başlıklı yazısına başvurarak görelim:
"Altmışlık adam yirmilik kıza ‘hürmet ve saygılarımı aktarırım hamfendi' diye iltifat sıkarken içinden şöyle söyleniyordu gerçekte: ‘Canını yiyeyim senin yavrumm..' Küçük memur genel müdürün önünde elpençe durmuş: ‘Evet efendim sepet efendim, haki-payinizim, ayak tozunuzum, kölenizim efendim...' derken içinden söyle söyletiyordu bilinçaltını: ‘Ah ulan bir bıraksalar yerim seni lan..' Günah çıkaran papaz ve nutuk atan abdestsiz politikacı da Tanrının adına sığınıp rol keserlerken gerçekte şeytandan yanaydılar. Şu mini etekli dilberi yutkunarak izledikten sonra aklımızdan geçenleri açığa vursak muhakkak ki bizi polise verir kız.
Yalnız içtepilerimizi değil tüm korku, nefret gibi duyularımızı, fikir ve çıkarlarımızı tehdit eden gerçekleri hep kirli çamaşır bohçası halindeki bilinçaltımıza atıyoruz. Böylece adeta cinayet, rezalet, kazuret, melanet partileri koalisyonu halindeki saldırgan, hostil niteliklerimizi de kapsıyor bilinçaltımız. İnsanın bilinçle düşündüğünü sandığı şeylerin çoğu gerçekte bilinçdışıydı. İnsanoğlu bilinmeyen gerçekler tarafından yönetilmekteydi, bu yüzden özgür değildi. İnsanın özgür olması ve ruh sağlığına kavuşması için kendini yöneten bilinçdışı gerçeklerin farkına varması gerekiyordu." - Zeynep Aldoğan
Onun mizahi üslubunun tıp konularına nasıl yansıdığını yine onun "Bilinçaltı" başlıklı yazısına başvurarak görelim:
"Altmışlık adam yirmilik kıza ‘hürmet ve saygılarımı aktarırım hamfendi' diye iltifat sıkarken içinden şöyle söyleniyordu gerçekte: ‘Canını yiyeyim senin yavrumm..' Küçük memur genel müdürün önünde elpençe durmuş: ‘Evet efendim sepet efendim, haki-payinizim, ayak tozunuzum, kölenizim efendim...' derken içinden söyle söyletiyordu bilinçaltını: ‘Ah ulan bir bıraksalar yerim seni lan..' Günah çıkaran papaz ve nutuk atan abdestsiz politikacı da Tanrının adına sığınıp rol keserlerken gerçekte şeytandan yanaydılar. Şu mini etekli dilberi yutkunarak izledikten sonra aklımızdan geçenleri açığa vursak muhakkak ki bizi polise verir kız.
Yalnız içtepilerimizi değil tüm korku, nefret gibi duyularımızı, fikir ve çıkarlarımızı tehdit eden gerçekleri hep kirli çamaşır bohçası halindeki bilinçaltımıza atıyoruz. Böylece adeta cinayet, rezalet, kazuret, melanet partileri koalisyonu halindeki saldırgan, hostil niteliklerimizi de kapsıyor bilinçaltımız. İnsanın bilinçle düşündüğünü sandığı şeylerin çoğu gerçekte bilinçdışıydı. İnsanoğlu bilinmeyen gerçekler tarafından yönetilmekteydi, bu yüzden özgür değildi. İnsanın özgür olması ve ruh sağlığına kavuşması için kendini yöneten bilinçdışı gerçeklerin farkına varması gerekiyordu." - Zeynep Aldoğan