#smrgSAHAF Okyanus Ansiklopedik Sözlük 6 Cilt TAKIM -

Stok Kodu:
1199077414
Boyut:
21x28
Sayfa Sayısı:
3200 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
1978
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199077414
463297
Okyanus Ansiklopedik Sözlük 6 Cilt TAKIM -
Okyanus Ansiklopedik Sözlük 6 Cilt TAKIM - #smrgSAHAF
0.00
OKYANUS 20. YÜZYIL ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK'ün hazırlama işine giriştiğimiz ilk zamanlar, birtakım çözümlenmesi güç sorunlarla, karşılaştığımızı burada belirtmek yerinde olur. Türk Dil Devriminin asıl amacı, Türkçe'yi çağdaş sanat, bilim ve tekniğin, kısacası çağdaş uygarlığın bütün gereklerini karşılayacak bir dil haline getirmek ve dünya dilleri arasında değerine yaraşır düzeye ulaştırmak olduğu gibi, bizim de ülkümüz, gerekli çabayı harcayarak, Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini ortaya çıkaran bir Türkçe sözlük hazırlamak olmuştur. Ancak, bu konudaki tasarımlarımızı uygulamaya koyulduğumuz sırada, bizde geniş kapsamlı bir Türkçe sözlük hazırlama işinin, çeşitli yönlerden ne derece çetin bir iş olduğunu kavramış olduk. Bu durum başlıca şu iki maddeye bağlanabilir :

1 -Türkçe özellikle son yarım yüzyıl içinde büyük bir gelişme hamlesine girişmiştir. Bu hamlenin başında, Türkçe'yi yabancı dillerin, özellikle Arapça ve Farsça'nın etkisinden kurtararak, özleştirme ve sadeleştirme akımı gelir. Örneğin : iltisak, umde, iltihak, iltica, muharebe, imbisat, memnu, mekruh, memul, meşkûk, mesrur gibi kelimelerin yerini bugün artık kavuşma, ilke, katılma, sığınma, savaş, yayılma, yasak, iğrenç, umulur, şüpheli, sevinçli kelimeleri almıştır. Bu arada, atılmak istenen yabancı kelimelerden çoğuna uygun karşılık bulabilmek için yeni kelimeler (neolojizm) türetilmiştir. Örneğin: münasebet, mefkure, vasıta, ilim, sarf etmek, irtibat, izafi, nazariye, kaide gibi kelimelerin yerine ilişki, ülkü, araç, bilim, harcamak, bağlantı, bağıl, kuram, kural kelimeleri kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar çoğunlukla T.D.K. ve zaman zaman da edebiyatçılarla basın mensupları tarafından teklif halinde halka iletilen kelimelerdir. Bu tutum kimi tarafından hemen ve kolaylıkla benimsenmiş, kimi tarafından da tepkiyle karşılanarak kınanmıştır. Sonuç olarak ortaya çeşitli düşünce ve görüş ayrılıkları çıkmış ve dil ile uğraşan hemen herkeste bir duraksama, bir kararsızlık hali belirmiştir. Çeşitli meslek ve bilim dallarında çalışanların, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bulunan üniversite ve yüksek okullardaki öğretim görevlilerinin, kendi alanlarında geçen belirli bir yabancı kelime veya terim için kullandıkları Türkçe karşılık konusunda aralarında birlik bulunmamaktadır. Orta öğretimde, kimya terimi olan "mahlûl" karşılığı olarak "eriyik", biyoloji terimi olarak "göze" kelimesi geçer. Yüksek öğretimde ise öğrenci bu kelimeleri aklından tamamen silip "çözelti" ve "hücre" kelimelerini öğrenmek zorundadır. Bir fakültenin aynı bölümünde çalışan öğretim görevlilerinin kendi aralarında dahi terim birliği konusunda genellikle anlaşamadıkları bir gerçektir. Ders kitaplarında sayısız aykırılıklara rastlanmaktadır.

2 -Bütün bu aksaklıkları giderecek, bilim ve meslek terimlerini kesinlikle oturtarak Türk diline kesin bir yön verecek olan yetkili bir Dil Akademi'si henüz Türkiye'de kurulmuş değildir.

Bu yüzden, Sözlük'ün hazırlanmasında bizce tutulan yol, yaşayan Türkçe'yi temel olarak kabul edip onun üzerinde önemle durmak oldu. Madde başı olarak, yüzyıllar öncesinden Türkçe'ye girmiş, fakat çok eskimiş olduğundan, bugün artık kullanılmayan Osmanlıca kelimelere

fazla yer verilmedi. Bunun yerine, halen Batı Literatürü'nde rastlanan ve uluslararası nitelik taşıyan, bizde de çokça kullanılmakta olan terimlerin artık Türkçe'ye mal edilmesi zorunlu hale gelmiş olması gerekçesiyle, on binlerce teknik ve bilimsel kelime ve terim, Türkçe'nin yapı ve imlâsına uygun olarak Sözlük'e alındı. Bunların tanımı yapıldı ve etimolojik çözümlemeleri eklendi. Böylece Sözlük kapsam olarak oldukça zenginleşmiş oldu. Sözlük'te Türk konuşma ve yazı dilinde kullanılan 200'den fazla bilim ve meslek dallarıyla ilgili yaklaşık olarak 150.000 kadar kelime ve terim, eş, karşıt ve yakın anlamlılarıyla birlikte; 20.000 deyim, 10.000 atasözü ve argo ile bunların 200.000 kadar Osmanlıca, Latince, İngilizce ve Fransızca karşılıkları yer almaktadır.

Çeşitli bilim ve meslek dallarında çalışanlara yardımcı olmak amacıyla Türkçe madde başı kelimelerin, deyimlerin, terimlerin, bazı atasözlerin İngilizce, Fransızca ve Osmanlıca karşılıklarını mümkün olduğu kadar vermeye çalıştık. Bunun dışında sadece, botanik, zooloji, anatomi ve hukuk terimlerinin Latince karşılıklarını da verdik. Sözlük'ün hazırlanmasında tutulan yollar, "AÇIKLAMALAR ve KULLANMA ESASLARI" başlığı altında ayrıntılı olarak belirtildi. Sözlük'ün arkasındaki "EK BÖLÜM" de, Sözlük hazırlanırken yararlanmak üzere başvurulan kaynaklara ait oldukça zengin bir bibliyografya bulunmaktadır.

Bilindiği gibi, bilimde köklü amaç, düşünen insanın yalnız düşüncelerini kendisine saklaması değil, en iyi ve en yararlı bir şekilde çevresine de yaymasıdır. Düşünce "kelime" ile anlatıldığına göre, bu amacı en istenen ölçüde başarabilme yetkisine ancak söz hazinesi zengin-olan insan sahiptir. Tıpkı uluslar gibi, aynı bilim dalında çalışanların da birbirleriyle kolayca anlaşmalarını sağlayacak özel meslek dilleri vardır. İşte bilimde kuvvetli uzman, bu meslek dillerini de en doğru ve en geniş ölçüde bilen ve bu suretle düşüncelerini en uygun ve tam yerinde kelimelerle en iyi açıklayan insandır. Bu amaca çeşitli yollarla varılır. Bu çarelerin en önemlilerinden biri. şüphesiz ki, dikkatli ve amaçlı hazırlanmış sözlüklerdir. Bunca engel ve olanaksızlıklara rağmen aranılan nitelikle bir Türkçe sözlüğü meydana getirip Türk aydınına armağan edebilmekle duyduğumuz kıvanç gerçekten sonsuzdur.

Dünya'da eski ve yeni yayımlanmış olan sözlük ve ansiklopedilerden hiç biri yanlışsız veya kusursuz değildir. Hele bizim pek tabiî olarak kusursuzluk iddiasında bulunmamız söz konusu olamaz. Sadece bu çalışma ürünümüzün şimdiye kadar Türkiye'de bu alanda yapılmış olanlar arasında belli başlı bir yer işgal edeceği ve geniş ölçüde yararlı olabileceği kanısında olduğumuzu açıkça söyleyebiliriz.

Sözlük'ün hazırlanması sırasında, danışman olarak yardımlarını esirgemeyen, başta sayın dostum Prof. Dr. Hasan EREN, Prof. Dr. Sevinç KAROL olmak üzere, Türkiye üniversitelerindeki çeşitli bilim dallarıyla uğraşan bütün uzman arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca, Türkiye'nin sayılı basımcılarından ve aynı zamanda PARS YAYINEVİ'nin kurucularından olan değerli arkadaşım Sermet ARKADAŞ, "OKYANUS" 20. YÜZYIL ANSİKLOPEDİK TÜRKÇE SÖZLÜK çapında bir kitabın son derece zor olan dizgi, baskı ve yayın işini başarıyla gerçekleştirebildiğinden dolayı gerçekten övgüye lâyıktır. -Pars Tuğlacı (Önsöz'den)

OKYANUS 20. YÜZYIL ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK'ün hazırlama işine giriştiğimiz ilk zamanlar, birtakım çözümlenmesi güç sorunlarla, karşılaştığımızı burada belirtmek yerinde olur. Türk Dil Devriminin asıl amacı, Türkçe'yi çağdaş sanat, bilim ve tekniğin, kısacası çağdaş uygarlığın bütün gereklerini karşılayacak bir dil haline getirmek ve dünya dilleri arasında değerine yaraşır düzeye ulaştırmak olduğu gibi, bizim de ülkümüz, gerekli çabayı harcayarak, Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini ortaya çıkaran bir Türkçe sözlük hazırlamak olmuştur. Ancak, bu konudaki tasarımlarımızı uygulamaya koyulduğumuz sırada, bizde geniş kapsamlı bir Türkçe sözlük hazırlama işinin, çeşitli yönlerden ne derece çetin bir iş olduğunu kavramış olduk. Bu durum başlıca şu iki maddeye bağlanabilir :

1 -Türkçe özellikle son yarım yüzyıl içinde büyük bir gelişme hamlesine girişmiştir. Bu hamlenin başında, Türkçe'yi yabancı dillerin, özellikle Arapça ve Farsça'nın etkisinden kurtararak, özleştirme ve sadeleştirme akımı gelir. Örneğin : iltisak, umde, iltihak, iltica, muharebe, imbisat, memnu, mekruh, memul, meşkûk, mesrur gibi kelimelerin yerini bugün artık kavuşma, ilke, katılma, sığınma, savaş, yayılma, yasak, iğrenç, umulur, şüpheli, sevinçli kelimeleri almıştır. Bu arada, atılmak istenen yabancı kelimelerden çoğuna uygun karşılık bulabilmek için yeni kelimeler (neolojizm) türetilmiştir. Örneğin: münasebet, mefkure, vasıta, ilim, sarf etmek, irtibat, izafi, nazariye, kaide gibi kelimelerin yerine ilişki, ülkü, araç, bilim, harcamak, bağlantı, bağıl, kuram, kural kelimeleri kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar çoğunlukla T.D.K. ve zaman zaman da edebiyatçılarla basın mensupları tarafından teklif halinde halka iletilen kelimelerdir. Bu tutum kimi tarafından hemen ve kolaylıkla benimsenmiş, kimi tarafından da tepkiyle karşılanarak kınanmıştır. Sonuç olarak ortaya çeşitli düşünce ve görüş ayrılıkları çıkmış ve dil ile uğraşan hemen herkeste bir duraksama, bir kararsızlık hali belirmiştir. Çeşitli meslek ve bilim dallarında çalışanların, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bulunan üniversite ve yüksek okullardaki öğretim görevlilerinin, kendi alanlarında geçen belirli bir yabancı kelime veya terim için kullandıkları Türkçe karşılık konusunda aralarında birlik bulunmamaktadır. Orta öğretimde, kimya terimi olan "mahlûl" karşılığı olarak "eriyik", biyoloji terimi olarak "göze" kelimesi geçer. Yüksek öğretimde ise öğrenci bu kelimeleri aklından tamamen silip "çözelti" ve "hücre" kelimelerini öğrenmek zorundadır. Bir fakültenin aynı bölümünde çalışan öğretim görevlilerinin kendi aralarında dahi terim birliği konusunda genellikle anlaşamadıkları bir gerçektir. Ders kitaplarında sayısız aykırılıklara rastlanmaktadır.

2 -Bütün bu aksaklıkları giderecek, bilim ve meslek terimlerini kesinlikle oturtarak Türk diline kesin bir yön verecek olan yetkili bir Dil Akademi'si henüz Türkiye'de kurulmuş değildir.

Bu yüzden, Sözlük'ün hazırlanmasında bizce tutulan yol, yaşayan Türkçe'yi temel olarak kabul edip onun üzerinde önemle durmak oldu. Madde başı olarak, yüzyıllar öncesinden Türkçe'ye girmiş, fakat çok eskimiş olduğundan, bugün artık kullanılmayan Osmanlıca kelimelere

fazla yer verilmedi. Bunun yerine, halen Batı Literatürü'nde rastlanan ve uluslararası nitelik taşıyan, bizde de çokça kullanılmakta olan terimlerin artık Türkçe'ye mal edilmesi zorunlu hale gelmiş olması gerekçesiyle, on binlerce teknik ve bilimsel kelime ve terim, Türkçe'nin yapı ve imlâsına uygun olarak Sözlük'e alındı. Bunların tanımı yapıldı ve etimolojik çözümlemeleri eklendi. Böylece Sözlük kapsam olarak oldukça zenginleşmiş oldu. Sözlük'te Türk konuşma ve yazı dilinde kullanılan 200'den fazla bilim ve meslek dallarıyla ilgili yaklaşık olarak 150.000 kadar kelime ve terim, eş, karşıt ve yakın anlamlılarıyla birlikte; 20.000 deyim, 10.000 atasözü ve argo ile bunların 200.000 kadar Osmanlıca, Latince, İngilizce ve Fransızca karşılıkları yer almaktadır.

Çeşitli bilim ve meslek dallarında çalışanlara yardımcı olmak amacıyla Türkçe madde başı kelimelerin, deyimlerin, terimlerin, bazı atasözlerin İngilizce, Fransızca ve Osmanlıca karşılıklarını mümkün olduğu kadar vermeye çalıştık. Bunun dışında sadece, botanik, zooloji, anatomi ve hukuk terimlerinin Latince karşılıklarını da verdik. Sözlük'ün hazırlanmasında tutulan yollar, "AÇIKLAMALAR ve KULLANMA ESASLARI" başlığı altında ayrıntılı olarak belirtildi. Sözlük'ün arkasındaki "EK BÖLÜM" de, Sözlük hazırlanırken yararlanmak üzere başvurulan kaynaklara ait oldukça zengin bir bibliyografya bulunmaktadır.

Bilindiği gibi, bilimde köklü amaç, düşünen insanın yalnız düşüncelerini kendisine saklaması değil, en iyi ve en yararlı bir şekilde çevresine de yaymasıdır. Düşünce "kelime" ile anlatıldığına göre, bu amacı en istenen ölçüde başarabilme yetkisine ancak söz hazinesi zengin-olan insan sahiptir. Tıpkı uluslar gibi, aynı bilim dalında çalışanların da birbirleriyle kolayca anlaşmalarını sağlayacak özel meslek dilleri vardır. İşte bilimde kuvvetli uzman, bu meslek dillerini de en doğru ve en geniş ölçüde bilen ve bu suretle düşüncelerini en uygun ve tam yerinde kelimelerle en iyi açıklayan insandır. Bu amaca çeşitli yollarla varılır. Bu çarelerin en önemlilerinden biri. şüphesiz ki, dikkatli ve amaçlı hazırlanmış sözlüklerdir. Bunca engel ve olanaksızlıklara rağmen aranılan nitelikle bir Türkçe sözlüğü meydana getirip Türk aydınına armağan edebilmekle duyduğumuz kıvanç gerçekten sonsuzdur.

Dünya'da eski ve yeni yayımlanmış olan sözlük ve ansiklopedilerden hiç biri yanlışsız veya kusursuz değildir. Hele bizim pek tabiî olarak kusursuzluk iddiasında bulunmamız söz konusu olamaz. Sadece bu çalışma ürünümüzün şimdiye kadar Türkiye'de bu alanda yapılmış olanlar arasında belli başlı bir yer işgal edeceği ve geniş ölçüde yararlı olabileceği kanısında olduğumuzu açıkça söyleyebiliriz.

Sözlük'ün hazırlanması sırasında, danışman olarak yardımlarını esirgemeyen, başta sayın dostum Prof. Dr. Hasan EREN, Prof. Dr. Sevinç KAROL olmak üzere, Türkiye üniversitelerindeki çeşitli bilim dallarıyla uğraşan bütün uzman arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca, Türkiye'nin sayılı basımcılarından ve aynı zamanda PARS YAYINEVİ'nin kurucularından olan değerli arkadaşım Sermet ARKADAŞ, "OKYANUS" 20. YÜZYIL ANSİKLOPEDİK TÜRKÇE SÖZLÜK çapında bir kitabın son derece zor olan dizgi, baskı ve yayın işini başarıyla gerçekleştirebildiğinden dolayı gerçekten övgüye lâyıktır. -Pars Tuğlacı (Önsöz'den)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat