#smrgKİTABEVİ O'na Secde Yakışıyor -
Romanımızın kahramanı Saltık Buğra yaşadığı muhitte korkusuzluğu ve kahramanlığıyla tanınır. Askerden geldikten sonra nişanlısı Sanem'in evlenme arefesinde haince öldürülmesiyle hayatı farklı boyutlarıyla yaşamaya başlayacaktır.
Sevdiğini toprağa verdikten sonra ailesinin ve Agah Dede'nin tavsiyesi üzerine İstanbul'a amcasının yanına gelir. İstanbul'daki en yakın dostu kuzeni ve süt kardeşi olan Serdem'dir.
Serdem, Saltık Buğra'nın içinde bulunduğu ruh halinin farkındadır ve bu durumun Saltık'ın hayatında herhangi bir yer teşkil etmeyen İlahî değerlerin farkına varıp hayata geçirmemesinden kaynaklandığını ona anlatmak için elinden geleni yapar.
Serdem'in dostane çabalarıyla Saltık gerçekle bağdaştıramadığı İlahî emirleri gururundan dolayı uygulayamadığını anlar ve Rabbine secde etmenin güzelliğini yaşamaya başlar.
Kahramanımız hayatına Sanem'den sonra kimse giremez diye düşündüğü sırada Meryem'le tanışır… İki farklı inancı paylaşan Saltık ve Meryem hidayet üzere ortak bir noktada buluşurlar… Yaratıcı huzurunda O'na en yakın oldukları ânın secde ânı olduğunu anlayarak hayatlarıyla ilgili önemli bir karar alırlar…
“O'na Secde Yakışıyor” , kulun, Rabbi huzurunda kalbinde zerre kadar kibir ve gurur olmaksızın secde edişine ve huşû içinde: “Yüceler Yücesi Rabbim! Seni kullara ait olan bütün noksan sıfatlardan tenzih ediyor, Seni en güzel isim ve sıfatlarınla anıyorum” diyebilmesine, dikkatleri çekiyor.
Romanımızın kahramanı Saltık Buğra yaşadığı muhitte korkusuzluğu ve kahramanlığıyla tanınır. Askerden geldikten sonra nişanlısı Sanem'in evlenme arefesinde haince öldürülmesiyle hayatı farklı boyutlarıyla yaşamaya başlayacaktır.
Sevdiğini toprağa verdikten sonra ailesinin ve Agah Dede'nin tavsiyesi üzerine İstanbul'a amcasının yanına gelir. İstanbul'daki en yakın dostu kuzeni ve süt kardeşi olan Serdem'dir.
Serdem, Saltık Buğra'nın içinde bulunduğu ruh halinin farkındadır ve bu durumun Saltık'ın hayatında herhangi bir yer teşkil etmeyen İlahî değerlerin farkına varıp hayata geçirmemesinden kaynaklandığını ona anlatmak için elinden geleni yapar.
Serdem'in dostane çabalarıyla Saltık gerçekle bağdaştıramadığı İlahî emirleri gururundan dolayı uygulayamadığını anlar ve Rabbine secde etmenin güzelliğini yaşamaya başlar.
Kahramanımız hayatına Sanem'den sonra kimse giremez diye düşündüğü sırada Meryem'le tanışır… İki farklı inancı paylaşan Saltık ve Meryem hidayet üzere ortak bir noktada buluşurlar… Yaratıcı huzurunda O'na en yakın oldukları ânın secde ânı olduğunu anlayarak hayatlarıyla ilgili önemli bir karar alırlar…
“O'na Secde Yakışıyor” , kulun, Rabbi huzurunda kalbinde zerre kadar kibir ve gurur olmaksızın secde edişine ve huşû içinde: “Yüceler Yücesi Rabbim! Seni kullara ait olan bütün noksan sıfatlardan tenzih ediyor, Seni en güzel isim ve sıfatlarınla anıyorum” diyebilmesine, dikkatleri çekiyor.