Karaköy'e geldiklerinde kıyıdaki kalabalığı gören balıkçılar şaşkınlıkla olanları izlerler. Şehir bandosu Muhlis Sabahattin'in Ayşe'nin Duasını çalmaya başlar "Gel Sev Sen Okşa Beni, Çok Sev Sen Ayşe'ni" Kalabalık Kortej, Beyoğlu'nda Ağa Camiinde ilerlerken, kalabalığın içinde siyah tüllü şapkasının altında hüzünlü gözlerle bakan kadın ki, o kadın "Nevesser Kökteş"tir. Rivayet edilir ki son görevden sonra eve geldiğinde, bir sandık dolusu notaları ateşe atmıştır... Kim bilir belkide notalar o gün orada yandı, yada yanmadı... Belki de o sandık birkaç gün sonra Ses Operası'nın Şefi Kapocelli'nin yanında İtalya'ya doğru yola çıktı. Önemli olan Cumhuriyet döneminin bir Operet Kralı'ndan günümüze ne kaldığıydı. On yedi yıldır yaptığım araştırmalarda Muhlis Bey'in notalarının kayboluş öyküsü hep bir sır olarak kaldı. Ama ondan bize geri kalanlar ile bir dönemi ve Muhlis Sabahattin'in gizem dolu anekdotlarını, belgesel tadındaki bu kitapta bulacaksınız. -Berrak Taranç (Arka kapaktan)
Karaköy'e geldiklerinde kıyıdaki kalabalığı gören balıkçılar şaşkınlıkla olanları izlerler. Şehir bandosu Muhlis Sabahattin'in Ayşe'nin Duasını çalmaya başlar "Gel Sev Sen Okşa Beni, Çok Sev Sen Ayşe'ni" Kalabalık Kortej, Beyoğlu'nda Ağa Camiinde ilerlerken, kalabalığın içinde siyah tüllü şapkasının altında hüzünlü gözlerle bakan kadın ki, o kadın "Nevesser Kökteş"tir. Rivayet edilir ki son görevden sonra eve geldiğinde, bir sandık dolusu notaları ateşe atmıştır... Kim bilir belkide notalar o gün orada yandı, yada yanmadı... Belki de o sandık birkaç gün sonra Ses Operası'nın Şefi Kapocelli'nin yanında İtalya'ya doğru yola çıktı. Önemli olan Cumhuriyet döneminin bir Operet Kralı'ndan günümüze ne kaldığıydı. On yedi yıldır yaptığım araştırmalarda Muhlis Bey'in notalarının kayboluş öyküsü hep bir sır olarak kaldı. Ama ondan bize geri kalanlar ile bir dönemi ve Muhlis Sabahattin'in gizem dolu anekdotlarını, belgesel tadındaki bu kitapta bulacaksınız. -Berrak Taranç (Arka kapaktan)