İnsanoğlu için «beş duyu organı» ve «bellek» ne ise, insan toplulukları için de «Basın ve Yayınsın önemi aynıdır.
O (basın) toplumların gerek hür ortam ve gerek karanlık dönemlerinde en iyi meyvalarını verebildiği gibi, cağımızda kendini «dördüncü kuvvet» olarak kabul ettirmiştir.
Şerefli olduğu kadar bilgi, tecrübe ve fedakârlık istiyen basın mesleğinin temsilcileri olan yazar ve gazetecilik konusunda ünlü düşünür Jean Paul Sartre şöyle der: «Yazarın sosyal bir görevi vardır.
Yazarın bu görevi, okurlarına olayların gelişmesinden sorumluluk yüklemekle olur. Yazar, her olayın karşısında tepki göstermek zorundadır. Susmak da bir çeşit konuşmak, oyunu belli etmek demektir. Sustuğu zaman yazara bu susmanın sebebi ve anlamı sorulacaktır. Çünkü konuştuğu, diğer bir deyişle yazdığı zaman yazar, bir şeyi değiştirmek ve daha iyiye götürmek için durmadan yazarak çevresinde etkiler yaratacaktır»...
Ünlü düşünür Dr. Max Nordau ise: «Gazetecilik sıkı ve şiddetli bir şekilde kendi kendini inceleyip denetliyen bir okuldur» diye der.
Türk-Musevi Basınına gelince; O, 1842 yılından beri topluma, ülkemize ve bütün insanlığa faydalı olmanın amacını güden, tarihi görevini müdrik bir kuruluştur.
Bu köklü kuruluşa uzun yıllar hizmet etmiş bir mensubu olarak 23-24 Mayıs 1985 günlerinde Fransız Anadolu Araştırma Enstitüsünün tertip ettiği «Basında İstanbul-lstanbul'da Basın» konulu sempozyumda: «İstanbul'daki Musevi Basınından Seçmeler» başlıklı tebliğimi görüşlerinize getirirken, değerli hocam Salamon Bicirano'ya (Fransızca), Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, aziz dostum Doç. Dr. Mim Kemal Öke'ye (İngilizce) tercümelerinden ötürü, yakınlıklarını hiçbir zaman unutamıyacağım sevgi dolu dostlarım Fani ve Vitali Pinhas'a. Yaratım/FCB Reklâm Hizmetleri Ticaret A.Ş. sahiplerine. Hürriyet ile Milliyet gazetelerinin değerli yöneticilerine, naçiz şahsıma sevgi ve teveccühlerini hiçbir zaman esirgememiş olan «Sümbül Basımevi»nin fazilet örneği sahibi ile elinizde tuttuğunuz kitabın hazırlanması sırasında her türlü nazıma katlanan Alihan Orhan'a nihayet yararlı katkıları ile çalışmalarıma yardımcı olan tüm dost, arkadaş ve tanıdıklara sonsuz minnet ve teşekkürlerimi sunmayı görev bilirim. -NESİM BENBANASTE (Sunuştan)
İnsanoğlu için «beş duyu organı» ve «bellek» ne ise, insan toplulukları için de «Basın ve Yayınsın önemi aynıdır.
O (basın) toplumların gerek hür ortam ve gerek karanlık dönemlerinde en iyi meyvalarını verebildiği gibi, cağımızda kendini «dördüncü kuvvet» olarak kabul ettirmiştir.
Şerefli olduğu kadar bilgi, tecrübe ve fedakârlık istiyen basın mesleğinin temsilcileri olan yazar ve gazetecilik konusunda ünlü düşünür Jean Paul Sartre şöyle der: «Yazarın sosyal bir görevi vardır.
Yazarın bu görevi, okurlarına olayların gelişmesinden sorumluluk yüklemekle olur. Yazar, her olayın karşısında tepki göstermek zorundadır. Susmak da bir çeşit konuşmak, oyunu belli etmek demektir. Sustuğu zaman yazara bu susmanın sebebi ve anlamı sorulacaktır. Çünkü konuştuğu, diğer bir deyişle yazdığı zaman yazar, bir şeyi değiştirmek ve daha iyiye götürmek için durmadan yazarak çevresinde etkiler yaratacaktır»...
Ünlü düşünür Dr. Max Nordau ise: «Gazetecilik sıkı ve şiddetli bir şekilde kendi kendini inceleyip denetliyen bir okuldur» diye der.
Türk-Musevi Basınına gelince; O, 1842 yılından beri topluma, ülkemize ve bütün insanlığa faydalı olmanın amacını güden, tarihi görevini müdrik bir kuruluştur.
Bu köklü kuruluşa uzun yıllar hizmet etmiş bir mensubu olarak 23-24 Mayıs 1985 günlerinde Fransız Anadolu Araştırma Enstitüsünün tertip ettiği «Basında İstanbul-lstanbul'da Basın» konulu sempozyumda: «İstanbul'daki Musevi Basınından Seçmeler» başlıklı tebliğimi görüşlerinize getirirken, değerli hocam Salamon Bicirano'ya (Fransızca), Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, aziz dostum Doç. Dr. Mim Kemal Öke'ye (İngilizce) tercümelerinden ötürü, yakınlıklarını hiçbir zaman unutamıyacağım sevgi dolu dostlarım Fani ve Vitali Pinhas'a. Yaratım/FCB Reklâm Hizmetleri Ticaret A.Ş. sahiplerine. Hürriyet ile Milliyet gazetelerinin değerli yöneticilerine, naçiz şahsıma sevgi ve teveccühlerini hiçbir zaman esirgememiş olan «Sümbül Basımevi»nin fazilet örneği sahibi ile elinizde tuttuğunuz kitabın hazırlanması sırasında her türlü nazıma katlanan Alihan Orhan'a nihayet yararlı katkıları ile çalışmalarıma yardımcı olan tüm dost, arkadaş ve tanıdıklara sonsuz minnet ve teşekkürlerimi sunmayı görev bilirim. -NESİM BENBANASTE (Sunuştan)