#smrgDİSKOTEK Osmanlı Türk Müziği Antolojisi, Lalezar Topluluğu = Ottoman Turkish Music Anthology, Lalezar Ensemble ( 4 CD ) - 1998

Basıldığı Matbaa:
Keskin Color
Stok Kodu:
1199070610
Boyut:
14x25,5
Sayfa Sayısı:
180 s. kitap + 4 CD
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe - İngilizce
0,00
1199070610
456512
Osmanlı Türk Müziği Antolojisi, Lalezar Topluluğu = Ottoman Turkish Music Anthology, Lalezar Ensemble ( 4 CD ) -        1998
Osmanlı Türk Müziği Antolojisi, Lalezar Topluluğu = Ottoman Turkish Music Anthology, Lalezar Ensemble ( 4 CD ) - 1998 #smrgDİSKOTEK
0.00
Osmanlıların küçük bir beylikle başlayıp Türk tarihinin en büyük ve en uzun ömürlü imparatorluğuna kadar yükselen egemenlikleri, tarihin derinliklerinden bu yana olduğu gibi Türk dilinin, Türk kültürünün ve Türk sanatının da aynı paralel çizgiyi göstermesiyle mümkün olmuştur. İşte bu 600 yıllık Osmanlı Medeniyeti, çok daha eski geleneği olan Türk kültür ve medeniyet tarihinin de zirveye çıktığı bir dönemdir ki; "Osmanlı Sanatı", "Osmanlı Edebiyatı", "Osmanlı Mûsikîsi" gibi terimleri ayrı başlıklar halinde incelemeyi gerektirmektedir.

Bir klâsik müzik kültürümüz olduğunu öğrendiğim ilk gençlik yıllarımda, bunun pek güzel misallerini Mesud Cemil, Ruşen Kam ve İsmail Bahâ Sürelsan'ın açıklamalı Klâsik Türk Mûsikîsi konserleriyle radyolardan dinlemiş birisi olarak, günümüzde benzeri hiç bir programın yapılmayışını, yapılıyorsa bile yayınlanmıyor olmasını büyük eksiklik olarak görüyorum. Münevver Türk insanının bu köklü, gelenekli ve zengin repartuardan yoksun bırakılması, yayın kuruluşlarının "reyting" endişesine bırakılamayacak kadar önemli bir kültür meselesidir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret A.Ş. olarak tüm ciddî müzik hareketlerine sahne olan CRR Konser Salonu'nu uzun yıllardır Türk Mûsikîsinin hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Birçok topluluğun güzel konserlerinin yanı sıra "Lâlezâr Türk Müziği Topluluğu" da konserlerini 1997'den itibaren CRR'de vermeye başlamış, sırasıyla "Lâlezâr Konseri", "İstanbul'un Fethi", "Sultan Bayezid'den Vahdeddin'e Türk Mûsikîsinin Şaheserleri", "Köçekçeler", "Rum Ermeni ve Musevi Bestecilerimiz" adlı konserlerle sanatseverlerin takdirini kazanmıştır. Aynı şekilde, "Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşunun 700.Yılı Kutlamaları" çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve IRCICA'nın tertiplediği uluslararası kongrenin açılışı münasebetiyle Dolmabahçe Sarayı'nda verilen Lâlezâr konserinde, Türk mûsikîsinin diğer kültürler üzerindeki sihirli tesirinden gurur duyduk.

Reha Sağbaş ve Selma Sağbaş'ın Harward Üniversitesi müzik departmanında dersler ve konferanslar vermek üzere ABD'ye davet edilmeleri sırasında, Lâlezâr topluluğu da konserler vermek üzere davet edilmiş bulunuyordu. İşte bu seyahat sırasında Lâlezâr Topluluğu İstanbul CRR Konser Salonu'nda vermiş olduğu konser repertuarını kayıt imkânı bulmuştur.

Son yıllarda, Tanbûri Cemil Bey'den başlayarak birçok sanatkârın icrası, taş plaklardan bilgisayar ortamına aktarılarak CD'ler halinde dinleyiciye ulaştırıldı. Ancak bu güzel ve iyi niyetli çalışmaları, yalnızca mûsikî ustalarına olan saygı ile onlara olan vefa borcu çerçevesinde görüp, bununla yetinilmektedir. Türk Mûsikîsi sanatının son büyük icracılarının yalnızca taş plaklarda kalmayıp Türkiye radyolarında sanat icra etmeleri Türk Mûsikîsinin yaygınlaştırılıp geliştirilmesinde ve eğitiminde önemli rol almalarını sağlamıştı. Ne var ki, son yıllarda Türk mûsikîsinin asli icraları, ticarî amaçlı müzikler furyasında teşvik edilmemiş, radyolardan kaldırılmış, sanki hepten unutulmaya mahkum edilmiş gibidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret A.Ş.'nin dinleyiciye sunduğu bu 4 CD'lik müzik antolojisi bu çalışmalara da destek maksadı taşımaktadır.

Bu müzik repertuarının yanısıra Princeton Üniversitesi Türk Dilleri Doçenti, Müzik Tarihi Uzmanı Dr. Walter Feldman tarafından açıklayıcı bir kitap yazılmıştır. Aslen bir yabancıya anlatılmış olan Osmanlı-Türk mûsikîsi ve antolojisindeki eserlerle ilgili dönemler, formlar, bestekârlar, türler, çalgılar hakkında biyografik malumatın yanısıra Osmanlı mûsikîsinin tarih içindeki kaynakları, gelişmesi, kurumsallaşması ve müzik repertuarının zenginleşmesi gibi bilgilerle çalışma didaktik bir hale getirilmiştir. -Cengiz Özdemir (Önsözden)

Osmanlıların küçük bir beylikle başlayıp Türk tarihinin en büyük ve en uzun ömürlü imparatorluğuna kadar yükselen egemenlikleri, tarihin derinliklerinden bu yana olduğu gibi Türk dilinin, Türk kültürünün ve Türk sanatının da aynı paralel çizgiyi göstermesiyle mümkün olmuştur. İşte bu 600 yıllık Osmanlı Medeniyeti, çok daha eski geleneği olan Türk kültür ve medeniyet tarihinin de zirveye çıktığı bir dönemdir ki; "Osmanlı Sanatı", "Osmanlı Edebiyatı", "Osmanlı Mûsikîsi" gibi terimleri ayrı başlıklar halinde incelemeyi gerektirmektedir.

Bir klâsik müzik kültürümüz olduğunu öğrendiğim ilk gençlik yıllarımda, bunun pek güzel misallerini Mesud Cemil, Ruşen Kam ve İsmail Bahâ Sürelsan'ın açıklamalı Klâsik Türk Mûsikîsi konserleriyle radyolardan dinlemiş birisi olarak, günümüzde benzeri hiç bir programın yapılmayışını, yapılıyorsa bile yayınlanmıyor olmasını büyük eksiklik olarak görüyorum. Münevver Türk insanının bu köklü, gelenekli ve zengin repartuardan yoksun bırakılması, yayın kuruluşlarının "reyting" endişesine bırakılamayacak kadar önemli bir kültür meselesidir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret A.Ş. olarak tüm ciddî müzik hareketlerine sahne olan CRR Konser Salonu'nu uzun yıllardır Türk Mûsikîsinin hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Birçok topluluğun güzel konserlerinin yanı sıra "Lâlezâr Türk Müziği Topluluğu" da konserlerini 1997'den itibaren CRR'de vermeye başlamış, sırasıyla "Lâlezâr Konseri", "İstanbul'un Fethi", "Sultan Bayezid'den Vahdeddin'e Türk Mûsikîsinin Şaheserleri", "Köçekçeler", "Rum Ermeni ve Musevi Bestecilerimiz" adlı konserlerle sanatseverlerin takdirini kazanmıştır. Aynı şekilde, "Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşunun 700.Yılı Kutlamaları" çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve IRCICA'nın tertiplediği uluslararası kongrenin açılışı münasebetiyle Dolmabahçe Sarayı'nda verilen Lâlezâr konserinde, Türk mûsikîsinin diğer kültürler üzerindeki sihirli tesirinden gurur duyduk.

Reha Sağbaş ve Selma Sağbaş'ın Harward Üniversitesi müzik departmanında dersler ve konferanslar vermek üzere ABD'ye davet edilmeleri sırasında, Lâlezâr topluluğu da konserler vermek üzere davet edilmiş bulunuyordu. İşte bu seyahat sırasında Lâlezâr Topluluğu İstanbul CRR Konser Salonu'nda vermiş olduğu konser repertuarını kayıt imkânı bulmuştur.

Son yıllarda, Tanbûri Cemil Bey'den başlayarak birçok sanatkârın icrası, taş plaklardan bilgisayar ortamına aktarılarak CD'ler halinde dinleyiciye ulaştırıldı. Ancak bu güzel ve iyi niyetli çalışmaları, yalnızca mûsikî ustalarına olan saygı ile onlara olan vefa borcu çerçevesinde görüp, bununla yetinilmektedir. Türk Mûsikîsi sanatının son büyük icracılarının yalnızca taş plaklarda kalmayıp Türkiye radyolarında sanat icra etmeleri Türk Mûsikîsinin yaygınlaştırılıp geliştirilmesinde ve eğitiminde önemli rol almalarını sağlamıştı. Ne var ki, son yıllarda Türk mûsikîsinin asli icraları, ticarî amaçlı müzikler furyasında teşvik edilmemiş, radyolardan kaldırılmış, sanki hepten unutulmaya mahkum edilmiş gibidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret A.Ş.'nin dinleyiciye sunduğu bu 4 CD'lik müzik antolojisi bu çalışmalara da destek maksadı taşımaktadır.

Bu müzik repertuarının yanısıra Princeton Üniversitesi Türk Dilleri Doçenti, Müzik Tarihi Uzmanı Dr. Walter Feldman tarafından açıklayıcı bir kitap yazılmıştır. Aslen bir yabancıya anlatılmış olan Osmanlı-Türk mûsikîsi ve antolojisindeki eserlerle ilgili dönemler, formlar, bestekârlar, türler, çalgılar hakkında biyografik malumatın yanısıra Osmanlı mûsikîsinin tarih içindeki kaynakları, gelişmesi, kurumsallaşması ve müzik repertuarının zenginleşmesi gibi bilgilerle çalışma didaktik bir hale getirilmiştir. -Cengiz Özdemir (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat