1199104985
490772
https://www.simurgkitabevi.com/osmanlica-divan-i-gulsen-efkar-i-vasif-i-enderuni
OSMANLICA: Divan - ı Gülşen Efkar - ı Vasıf - ı Enderuni - #smrgSAHAF
0.00
Enderunlu Vasıf, Enderun'da yetiştiği için Enderunlu ya da Enderunî lâkabıyla tanınır. III. Selim döneminden başlayarak sarayda çeşitli hizmetlerde bulundu. 1818'de kendi isteğiyle Enderun'dan ayrıldıktan sonra mütevellilik ve hacegânlıkla görevlendirildi. Ömrünün son yıllarını İstanbul'da geçirdi. Vefatında Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. Eski şiirin dil anlayışından ayrılarak İstanbul Türkçesinden yola çıkan Enderunlu Vâsıf'ın şiirlerinde, özellikle İstanbul'un ayrı bir yeri vardır. O, kurallara ve estetik değerlere pek önem vermeyip özellikle günlük hayatı şiire sokmasıyla önem kazanmıştır. Araştırmacı Mine Mengi'ye göre, “Onu, dîvan edebiyatının son döneminde yetişmiş, Nedîm'in yolunda yürümüş; ancak, orijinal olmak için bayağılaşmayı bile göze almış, edebiyatımız yönünden çok, Türk dili, özellikle folkloru açısından önemli bir şair olarak kabul etmemiz gerekir.” Şiirlerinin pek çoğu bestelenmiştir. Şiirlerini bir araya topladığı Dîvan'ı, Dîvan-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderunî adıyla 1841'de Kahire'de; Vâsıf Osman Bey Dîvanı adıyla 1841'de İstanbul'da ve 1868'de yine Dîvan-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderunî adıyla olmak üzere üç kez yayımlanmıştır. Ölümünden önce bütün eserlerini yaktığı söylenen şairin 1841'de basılan Dîvan'ının ne şekilde ortaya çıktığı bilinmemektedir.
Enderunlu Vasıf, Enderun'da yetiştiği için Enderunlu ya da Enderunî lâkabıyla tanınır. III. Selim döneminden başlayarak sarayda çeşitli hizmetlerde bulundu. 1818'de kendi isteğiyle Enderun'dan ayrıldıktan sonra mütevellilik ve hacegânlıkla görevlendirildi. Ömrünün son yıllarını İstanbul'da geçirdi. Vefatında Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. Eski şiirin dil anlayışından ayrılarak İstanbul Türkçesinden yola çıkan Enderunlu Vâsıf'ın şiirlerinde, özellikle İstanbul'un ayrı bir yeri vardır. O, kurallara ve estetik değerlere pek önem vermeyip özellikle günlük hayatı şiire sokmasıyla önem kazanmıştır. Araştırmacı Mine Mengi'ye göre, “Onu, dîvan edebiyatının son döneminde yetişmiş, Nedîm'in yolunda yürümüş; ancak, orijinal olmak için bayağılaşmayı bile göze almış, edebiyatımız yönünden çok, Türk dili, özellikle folkloru açısından önemli bir şair olarak kabul etmemiz gerekir.” Şiirlerinin pek çoğu bestelenmiştir. Şiirlerini bir araya topladığı Dîvan'ı, Dîvan-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderunî adıyla 1841'de Kahire'de; Vâsıf Osman Bey Dîvanı adıyla 1841'de İstanbul'da ve 1868'de yine Dîvan-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderunî adıyla olmak üzere üç kez yayımlanmıştır. Ölümünden önce bütün eserlerini yaktığı söylenen şairin 1841'de basılan Dîvan'ının ne şekilde ortaya çıktığı bilinmemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.