Osmanlı, çağlar ve uluslar üstü bir imparatorluktu. Ortaçağın taassubunu, Yeniçağın aydınlanmacı coşkusunu, Yakınçağın şahlanan devrimlerini görmesine karşın, çağların dışında kalmayı ve ulusları aşarak var olmayı gerçekleştiriyor. Üç kıtanın, sayısız etnik yapının/inancın/dilin renk renk kokusunu barındırıyordu. Dolayısıyla tarihi de, coğrafyası da heterojen. Herkesin kendince cevabını bulacağı sorular ayrı; özgün ve birleştirici mayayı heterojenliğinde keşfetti.
Feodal bir despot muydu, teokratik bir monarşi miydi, emperyal bir devlet miydi? O göçebe oymağın hanedanlıktan bir dünya imparatorluğuna ulaşmasının sırrı neydi? Her şey bir yana, zamanının en çoğulcu sosyal yaşamını, adeta kavimler bahçesi bir sayfa, armağan etmiştir tarihe...
Osmanlı'da Günlük Yaşam'ın, doğrudan konusunu buradaki sorular oluşturmuyor; ama, Osmanlı'nın bir büyük uzlaşma cenneti olduğu ortaya çıkıyor. Adı konmamış bir öz-yaşanmışlığın notlarını çağrıştıran ve içeriden bilgilere dayalı yazıldığı anlaşılan bu kitap, sade üslubuyla bizi geleneklerimizle, sesimizle, sosyal bünyemizle muhakemeye; kültürel köklerimize doğru kısa bir "tur"a davet ediyor. (Arka kapaktan)
Osmanlı, çağlar ve uluslar üstü bir imparatorluktu. Ortaçağın taassubunu, Yeniçağın aydınlanmacı coşkusunu, Yakınçağın şahlanan devrimlerini görmesine karşın, çağların dışında kalmayı ve ulusları aşarak var olmayı gerçekleştiriyor. Üç kıtanın, sayısız etnik yapının/inancın/dilin renk renk kokusunu barındırıyordu. Dolayısıyla tarihi de, coğrafyası da heterojen. Herkesin kendince cevabını bulacağı sorular ayrı; özgün ve birleştirici mayayı heterojenliğinde keşfetti.
Feodal bir despot muydu, teokratik bir monarşi miydi, emperyal bir devlet miydi? O göçebe oymağın hanedanlıktan bir dünya imparatorluğuna ulaşmasının sırrı neydi? Her şey bir yana, zamanının en çoğulcu sosyal yaşamını, adeta kavimler bahçesi bir sayfa, armağan etmiştir tarihe...
Osmanlı'da Günlük Yaşam'ın, doğrudan konusunu buradaki sorular oluşturmuyor; ama, Osmanlı'nın bir büyük uzlaşma cenneti olduğu ortaya çıkıyor. Adı konmamış bir öz-yaşanmışlığın notlarını çağrıştıran ve içeriden bilgilere dayalı yazıldığı anlaşılan bu kitap, sade üslubuyla bizi geleneklerimizle, sesimizle, sosyal bünyemizle muhakemeye; kültürel köklerimize doğru kısa bir "tur"a davet ediyor. (Arka kapaktan)