#smrgKİTABEVİ Osmanlı'ya Yolculuk 1799-1800-1801: Türk Ordusu ve İngiliz Askeri Heyeti ile Birlikte Küçük Asya, Suriye ve Çöl Yoluyla Mısır'a Yolculuk -
Kitap, günümüzden bakıldığında pek de görülmeyen detayların üstüne öylesine bir ışık tutuyor ki her şey daha dün yaşanmışçasına gözlerimizin önünde beliriveriyor. Sakin fakat gerçekçi anlatımıyla son derece tarafsız ve sayısız gözlemlerle dolu. Yazar gerçekçiliği asla elden bırakmıyor; şaşkınlıklarını da, hayranlıklarını da çekinmeden kaleme alıyor. Osmanlı'nın ilerici padişahlarından III. Selim'in yapımı bitmiş bir savaş gemisinin denize indirilme tarihini falcılar ve astrologlara belirlettiğini, koca Osmanlı Sadrazamı'nın dünyanın yuvarlak olmasına son derece safiyâne bir tavırla itiraz ettiğini ondan öğreniyoruz.
Yazarın gittiği her yerde gördüğü her şeyi; evlerin yapılış şeklinden iç düzenlemesine, toplumların giysilerinden, eğlencelerine, dinsel inanç ve törenlerine, kaymak yapımından at bakımına, hamamına, gündelik yaşamlarına; bitkilerine, meyve ve sebzelerin yetiştirilme ve saklanma biçimlerine, hayvanlarına, askeri bilgilerden günlük iklim bilgilerine, vebanın kasıp kavuran etkilerine kadar her türlü ayrıntıyı tek tek kaleme aldığını görüyoruz. Neredeyse unuttuğumuz ya da çoğumuzun hiç bilmediği bir dünyanın kapısı aralanıveriyor.
Kitap, günümüzden bakıldığında pek de görülmeyen detayların üstüne öylesine bir ışık tutuyor ki her şey daha dün yaşanmışçasına gözlerimizin önünde beliriveriyor. Sakin fakat gerçekçi anlatımıyla son derece tarafsız ve sayısız gözlemlerle dolu. Yazar gerçekçiliği asla elden bırakmıyor; şaşkınlıklarını da, hayranlıklarını da çekinmeden kaleme alıyor. Osmanlı'nın ilerici padişahlarından III. Selim'in yapımı bitmiş bir savaş gemisinin denize indirilme tarihini falcılar ve astrologlara belirlettiğini, koca Osmanlı Sadrazamı'nın dünyanın yuvarlak olmasına son derece safiyâne bir tavırla itiraz ettiğini ondan öğreniyoruz.
Yazarın gittiği her yerde gördüğü her şeyi; evlerin yapılış şeklinden iç düzenlemesine, toplumların giysilerinden, eğlencelerine, dinsel inanç ve törenlerine, kaymak yapımından at bakımına, hamamına, gündelik yaşamlarına; bitkilerine, meyve ve sebzelerin yetiştirilme ve saklanma biçimlerine, hayvanlarına, askeri bilgilerden günlük iklim bilgilerine, vebanın kasıp kavuran etkilerine kadar her türlü ayrıntıyı tek tek kaleme aldığını görüyoruz. Neredeyse unuttuğumuz ya da çoğumuzun hiç bilmediği bir dünyanın kapısı aralanıveriyor.