#smrgKİTABEVİ Osmanlı'ya Yolculuk 1799-1800-1801: Türk Ordusu ve İngiliz Askeri Heyeti ile Birlikte Küçük Asya, Suriye ve Çöl Yoluyla Mısır'a Yolculuk -

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9786054362271
Stok Kodu:
1199140515
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
344 s.
Basım Yeri:
Ankara
Basım Tarihi:
2011
Çeviren:
Belkıs Çorakçı Dişbudak
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199140515
526695
Osmanlı'ya Yolculuk 1799-1800-1801: Türk Ordusu ve İngiliz Askeri Heyeti ile Birlikte Küçük Asya, Suriye ve Çöl Yoluyla Mısır'a Yolculuk -
Osmanlı'ya Yolculuk 1799-1800-1801: Türk Ordusu ve İngiliz Askeri Heyeti ile Birlikte Küçük Asya, Suriye ve Çöl Yoluyla Mısır'a Yolculuk - #smrgKİTABEVİ
0.00
Elinizdeki kitap 'Seyahatnameler' dizimizin üçüncü kitabı... İlki "1831-1832 Türkiye'sinden Görünümler" İkincisi ise "Doğu Akdeniz'e Yolculuk (1633)" Dr. William Wittman, bir İngiliz cerrah... Napolyon'un Mısır'ı işgali üzerine ortaya çıkan Osmanlı-İngiliz-Rus yakınlaşmasının bir ürünü olarak İngiltere'nin Osmanlı'ya yardım için gönderdiği askeri birliğin doktoru. Savaş sırasında da Sadrazam'ın doktoru. Dr. William Wittman'ın seyahatnamesi, İngiltere'de başlayıp Akdeniz ve Ege üzerinden İstanbul'da, daha sonra Fransız işgalindeki Mısır'da devam eden ve Mısır'ın kurtarılmasından sonra bu kez Avrupa'yı yine boydan boya karadan geçerek İngiltere'de biten yaklaşık üç yıllık bir yolculuğun öyküsü. 1799'da başlıyor ve yazarın 1802'nin Temmuz ayında İngiltere'ye ayak basışıyla sona eriyor.

Kitap, günümüzden bakıldığında pek de görülmeyen detayların üstüne öylesine bir ışık tutuyor ki her şey daha dün yaşanmışçasına gözlerimizin önünde beliriveriyor. Sakin fakat gerçekçi anlatımıyla son derece tarafsız ve sayısız gözlemlerle dolu. Yazar gerçekçiliği asla elden bırakmıyor; şaşkınlıklarını da, hayranlıklarını da çekinmeden kaleme alıyor. Osmanlı'nın ilerici padişahlarından III. Selim'in yapımı bitmiş bir savaş gemisinin denize indirilme tarihini falcılar ve astrologlara belirlettiğini, koca Osmanlı Sadrazamı'nın dünyanın yuvarlak olmasına son derece safiyâne bir tavırla itiraz ettiğini ondan öğreniyoruz.

Yazarın gittiği her yerde gördüğü her şeyi; evlerin yapılış şeklinden iç düzenlemesine, toplumların giysilerinden, eğlencelerine, dinsel inanç ve törenlerine, kaymak yapımından at bakımına, hamamına, gündelik yaşamlarına; bitkilerine, meyve ve sebzelerin yetiştirilme ve saklanma biçimlerine, hayvanlarına, askeri bilgilerden günlük iklim bilgilerine, vebanın kasıp kavuran etkilerine kadar her türlü ayrıntıyı tek tek kaleme aldığını görüyoruz. Neredeyse unuttuğumuz ya da çoğumuzun hiç bilmediği bir dünyanın kapısı aralanıveriyor.

Elinizdeki kitap 'Seyahatnameler' dizimizin üçüncü kitabı... İlki "1831-1832 Türkiye'sinden Görünümler" İkincisi ise "Doğu Akdeniz'e Yolculuk (1633)" Dr. William Wittman, bir İngiliz cerrah... Napolyon'un Mısır'ı işgali üzerine ortaya çıkan Osmanlı-İngiliz-Rus yakınlaşmasının bir ürünü olarak İngiltere'nin Osmanlı'ya yardım için gönderdiği askeri birliğin doktoru. Savaş sırasında da Sadrazam'ın doktoru. Dr. William Wittman'ın seyahatnamesi, İngiltere'de başlayıp Akdeniz ve Ege üzerinden İstanbul'da, daha sonra Fransız işgalindeki Mısır'da devam eden ve Mısır'ın kurtarılmasından sonra bu kez Avrupa'yı yine boydan boya karadan geçerek İngiltere'de biten yaklaşık üç yıllık bir yolculuğun öyküsü. 1799'da başlıyor ve yazarın 1802'nin Temmuz ayında İngiltere'ye ayak basışıyla sona eriyor.

Kitap, günümüzden bakıldığında pek de görülmeyen detayların üstüne öylesine bir ışık tutuyor ki her şey daha dün yaşanmışçasına gözlerimizin önünde beliriveriyor. Sakin fakat gerçekçi anlatımıyla son derece tarafsız ve sayısız gözlemlerle dolu. Yazar gerçekçiliği asla elden bırakmıyor; şaşkınlıklarını da, hayranlıklarını da çekinmeden kaleme alıyor. Osmanlı'nın ilerici padişahlarından III. Selim'in yapımı bitmiş bir savaş gemisinin denize indirilme tarihini falcılar ve astrologlara belirlettiğini, koca Osmanlı Sadrazamı'nın dünyanın yuvarlak olmasına son derece safiyâne bir tavırla itiraz ettiğini ondan öğreniyoruz.

Yazarın gittiği her yerde gördüğü her şeyi; evlerin yapılış şeklinden iç düzenlemesine, toplumların giysilerinden, eğlencelerine, dinsel inanç ve törenlerine, kaymak yapımından at bakımına, hamamına, gündelik yaşamlarına; bitkilerine, meyve ve sebzelerin yetiştirilme ve saklanma biçimlerine, hayvanlarına, askeri bilgilerden günlük iklim bilgilerine, vebanın kasıp kavuran etkilerine kadar her türlü ayrıntıyı tek tek kaleme aldığını görüyoruz. Neredeyse unuttuğumuz ya da çoğumuzun hiç bilmediği bir dünyanın kapısı aralanıveriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat