“Ne yapıyorsun sen? Dur!” diye ani bir korkuyla bağırdım. Bir süre baltayı öylece tuttu. Bu sırada ben, manzaranın ürkütücülüğü karşısında kıvranıyor, Kraj'ın elindeki o korkunç şeye bakmaktan başka hiçbirşey yapamıyordum. Sonra kolunu tüm gücüyle şiddetli bir biçimde indirdi. Sanırım vurdğundu bağırdım. Bunu yapmış olmalıyım, çünkü duyduğum acı tarif edilemiyecek kadar büyüktü.
Sağ elimin, bileğinden koparak hareketsiz bir biçimde masanın üzerinde kaldığını ve oluk oluk kanın fışkırmakta olduğunu görmek de bir o kadar tarifsizdi. Balta bir daha havalandı ve hızla aşağı indi. Sol elim de diğeri gibi kopmuş, vücudumdaki tüm kan masanın üzerine, oradan da yere akıp gitmişti ve bu sefer ben, tüm bunlar olup biterken avaz avaz bağırdığımdan, haykırdığımdan emindim.” (Kitaptan)
“Ne yapıyorsun sen? Dur!” diye ani bir korkuyla bağırdım. Bir süre baltayı öylece tuttu. Bu sırada ben, manzaranın ürkütücülüğü karşısında kıvranıyor, Kraj'ın elindeki o korkunç şeye bakmaktan başka hiçbirşey yapamıyordum. Sonra kolunu tüm gücüyle şiddetli bir biçimde indirdi. Sanırım vurdğundu bağırdım. Bunu yapmış olmalıyım, çünkü duyduğum acı tarif edilemiyecek kadar büyüktü.
Sağ elimin, bileğinden koparak hareketsiz bir biçimde masanın üzerinde kaldığını ve oluk oluk kanın fışkırmakta olduğunu görmek de bir o kadar tarifsizdi. Balta bir daha havalandı ve hızla aşağı indi. Sol elim de diğeri gibi kopmuş, vücudumdaki tüm kan masanın üzerine, oradan da yere akıp gitmişti ve bu sefer ben, tüm bunlar olup biterken avaz avaz bağırdığımdan, haykırdığımdan emindim.” (Kitaptan)