#smrgSAHAF Peşmude: Balın Arıya İhtiyacı Var mıdır? -

Stok Kodu:
1199105588
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
191 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199105588
491375
Peşmude: Balın Arıya İhtiyacı Var mıdır? -
Peşmude: Balın Arıya İhtiyacı Var mıdır? - #smrgSAHAF
0.00
Adım adım İstanbul her kare anın var bende diye bağırdı dün gece. Mecburen bir istikamete girmek zorunda kalsam, orada bile beni karşılayan bir anı merhaba dedi. Tıkamadım kulaklarımı durun susun demedim hiçbirine, daha da yükseldi sesleri içime içime ama demedim bir kez bile susun demedim. Gece ilerledikçe anılar arkamda beni izledi yorulmadan birlikte gidiyorduk İstiklal'de, zaman zaman aklım bana oyunlar oynuyordu ama bu kez sadece tebessüm ettim oyunlara biliyordum o sesler aklımın oyunuydu "O" değildi...

İstiklal dilin olsa konuşsan dediğim günler o gün gerçek oldu sanki. Tramvayın rayından dükkanların levhalarına adımladığım arnavut kaldırımı taşlardan taksi duraklarına kadar herşey ben gerçerken anıları anlatıyordu. Eksik kalanları ben tamamlamak istedim çoğu kez, ama kimle konuştuğumu kime nasıl anlatacaktım... Ben adımlarken İstiklal bana daha önce çalmadığı şarkıları çaldı ama tesadüf dedim her geçtiğim yerde aynı anda "Bir kızıl goncaya benzer" çalsada tesadüf dedim... Tesadüf (mü)?

Hangi söz anlatır artık derken şimdi beni, Minemin ağzından çıkageldi: "Peşmude..." Daha anlamını bilmezken üstüme biçilmiş ruhsarım oldu dün gece... Peşmude dün herkes uyurken İstiklal'den başladı yürümeye. Aklının ona oyunlarıyla birlikte, kulağına anıların fısıldayışlarıyla birlikte İstiklal'den Şişli'ye. Defalarca baktı meydandaki sokak lambalarına. İskete bir kaç metre solundan el salladı Peşmudeye ve fısıldadı "unutma" diye. Sadece o hoş tebessümünü etti ve birkaç saniye duraksayarak sadakatiyle selamladı Peşmude...

Adım adım İstanbul her kare anın var bende diye bağırdı dün gece. Mecburen bir istikamete girmek zorunda kalsam, orada bile beni karşılayan bir anı merhaba dedi. Tıkamadım kulaklarımı durun susun demedim hiçbirine, daha da yükseldi sesleri içime içime ama demedim bir kez bile susun demedim. Gece ilerledikçe anılar arkamda beni izledi yorulmadan birlikte gidiyorduk İstiklal'de, zaman zaman aklım bana oyunlar oynuyordu ama bu kez sadece tebessüm ettim oyunlara biliyordum o sesler aklımın oyunuydu "O" değildi...

İstiklal dilin olsa konuşsan dediğim günler o gün gerçek oldu sanki. Tramvayın rayından dükkanların levhalarına adımladığım arnavut kaldırımı taşlardan taksi duraklarına kadar herşey ben gerçerken anıları anlatıyordu. Eksik kalanları ben tamamlamak istedim çoğu kez, ama kimle konuştuğumu kime nasıl anlatacaktım... Ben adımlarken İstiklal bana daha önce çalmadığı şarkıları çaldı ama tesadüf dedim her geçtiğim yerde aynı anda "Bir kızıl goncaya benzer" çalsada tesadüf dedim... Tesadüf (mü)?

Hangi söz anlatır artık derken şimdi beni, Minemin ağzından çıkageldi: "Peşmude..." Daha anlamını bilmezken üstüme biçilmiş ruhsarım oldu dün gece... Peşmude dün herkes uyurken İstiklal'den başladı yürümeye. Aklının ona oyunlarıyla birlikte, kulağına anıların fısıldayışlarıyla birlikte İstiklal'den Şişli'ye. Defalarca baktı meydandaki sokak lambalarına. İskete bir kaç metre solundan el salladı Peşmudeye ve fısıldadı "unutma" diye. Sadece o hoş tebessümünü etti ve birkaç saniye duraksayarak sadakatiyle selamladı Peşmude...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat