#smrgSAHAF Petrol Savaşı -

Stok Kodu:
1199073194
Boyut:
12x18
Sayfa Sayısı:
493 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1975
Çeviren:
Halim İnal
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199073194
459085
Petrol Savaşı -
Petrol Savaşı - #smrgSAHAF
0.00
Ortadoğu toprağının altında, eskiden bulunan ya da yeni keşfedilen geniş petrol yataklarından her gün 24.260.000 varil ham petrol (kitabın yazıldığı 1973 rakamıdır bu) çıkarılmaktadır. Bu da, Batı Avrupa'nın, Japonya'nın, Okyanusya'nın, Doğu Afrika'nın, Güney Afrika'nın va komünist olanlar dışındaki Asya ülkelerinin üçte ikisinin ihtiyaçlarını karşılamaya yeter. Toplam olarak, her yıl 1.213.000.000 ton petrol (,') ihraç edilmektedir ki, Birleşik Amerika'yla ona petrol sağlayan başlıca Karayip ülkelerinin (Venezuella, Kolombiya ve Trinidad) toplam üretimini aşmaktadır bu rakam. Bu petrolün, Amerikan, İngiliz, Hollanda, Fransız ve Japon petrol şirketleriyle, bu şirketlere petrol hakkı veren Arap ve İran hükümetlerine sağladığı gelirler öylesine büyüktür ki, ekonomik yönden durgun geçecek bir yıl Amerika bütçesinin açık vermesine yol açabilir, Astronomik rakamlar vererek okurun başını döndürmek istemiyorum, ama ufak bir hesap makinesine sahip olan herkes Ortadoğu petrol üreticilerinin petrolü, varili 2.373 dolardan sattıkları sıra (1972 başı afişe fiyatı) günlük cirolarının 39.866.400 dolar civarında olduğunu görebilir.

Petrol şirketleri, yalnız 1970 yılında, Kuveyt emirliğine vergi ve devlet hissesi olarak (royaty) 1.395.000.000 milyar dolar ödemişlerdir. Üstelik Kuveyt, Ortadoğu'nun üçüncü önemli petrol üreticisidir ve nüfusu ancak orta haili bir şehrin nüfusu olan 450.000 kadardır.

İster dolar, isterse sterlin, frank ya da yen olarak hesaplansın, bu akıl almaz paralar, fiziksel, ruhbilimsel ya da malî yönden Ortadoğu'nun görünümünü büyük ölçüde değiştirmiştir. Şüpheci kişiler, bu bolluk sayesinde, bir zamanlar geri kalmış olan bölgelerin bugün geri kalmış zengin bölgeler haline geldiklerini, bu akıl almaz para akımının Araplarla İranlıları eskisinden daha küstah, daha gevşek, daha çıkarcı yaptığını söyleyeceklerdir. Karşılığında, yarım yüzyıldan beri Arapları sömüren batılı petrol çevreleriyle hükümetlerinin küstahlık, cömertlik ve çıkarcılık açısından, Araplarla hiç kıyaslanamayacağı cevabını verecek kişiler de olacaktır. (Önsözden)

Ortadoğu toprağının altında, eskiden bulunan ya da yeni keşfedilen geniş petrol yataklarından her gün 24.260.000 varil ham petrol (kitabın yazıldığı 1973 rakamıdır bu) çıkarılmaktadır. Bu da, Batı Avrupa'nın, Japonya'nın, Okyanusya'nın, Doğu Afrika'nın, Güney Afrika'nın va komünist olanlar dışındaki Asya ülkelerinin üçte ikisinin ihtiyaçlarını karşılamaya yeter. Toplam olarak, her yıl 1.213.000.000 ton petrol (,') ihraç edilmektedir ki, Birleşik Amerika'yla ona petrol sağlayan başlıca Karayip ülkelerinin (Venezuella, Kolombiya ve Trinidad) toplam üretimini aşmaktadır bu rakam. Bu petrolün, Amerikan, İngiliz, Hollanda, Fransız ve Japon petrol şirketleriyle, bu şirketlere petrol hakkı veren Arap ve İran hükümetlerine sağladığı gelirler öylesine büyüktür ki, ekonomik yönden durgun geçecek bir yıl Amerika bütçesinin açık vermesine yol açabilir, Astronomik rakamlar vererek okurun başını döndürmek istemiyorum, ama ufak bir hesap makinesine sahip olan herkes Ortadoğu petrol üreticilerinin petrolü, varili 2.373 dolardan sattıkları sıra (1972 başı afişe fiyatı) günlük cirolarının 39.866.400 dolar civarında olduğunu görebilir.

Petrol şirketleri, yalnız 1970 yılında, Kuveyt emirliğine vergi ve devlet hissesi olarak (royaty) 1.395.000.000 milyar dolar ödemişlerdir. Üstelik Kuveyt, Ortadoğu'nun üçüncü önemli petrol üreticisidir ve nüfusu ancak orta haili bir şehrin nüfusu olan 450.000 kadardır.

İster dolar, isterse sterlin, frank ya da yen olarak hesaplansın, bu akıl almaz paralar, fiziksel, ruhbilimsel ya da malî yönden Ortadoğu'nun görünümünü büyük ölçüde değiştirmiştir. Şüpheci kişiler, bu bolluk sayesinde, bir zamanlar geri kalmış olan bölgelerin bugün geri kalmış zengin bölgeler haline geldiklerini, bu akıl almaz para akımının Araplarla İranlıları eskisinden daha küstah, daha gevşek, daha çıkarcı yaptığını söyleyeceklerdir. Karşılığında, yarım yüzyıldan beri Arapları sömüren batılı petrol çevreleriyle hükümetlerinin küstahlık, cömertlik ve çıkarcılık açısından, Araplarla hiç kıyaslanamayacağı cevabını verecek kişiler de olacaktır. (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat