#smrgKİTABEVİ Prag Mezarlığı - 2023
Umberto Eco, 2010 yılında İtalya'da yayımlanır yayımlanmaz çoksatarlar arasına giren romanı Prag Mezarlığı'nda, çok renkli, çok katmanlı, çok kişilikli bir dünya sunuyor bize. Hitler'in Yahudi soykırımının gerekçesini oluşturduğu iddia edilen Siyon Bilgelerinin Protokolleri'nin ortaya çıkışını ele alıyor bu eserde. Dönemin popüler macera romanlarından gazete yazılarına kadar çok sayıda kaynağın bir araya gelmesiyle oluşan protokollerin tarihçesini, o dönemin tefrika romanlarına uygun bir tarzda ve tabii ki her zamanki gibi engin tarih, edebiyat ve popüler kültür bilgisini konuşturarak romanlaştırıyor. Üstelik dönemin kaynaklarından seçilmiş uygun resimlerle. Okurları tam bir karnaval bekliyor! - Arka kapak
11897 yılının bir günü, artık yaşlılık zamanlarını yaşayan, gizli belgeleri ustaca tahrif etme yeteneğine sahip ajan Simon Simonini, Paris'teki evinde günlüğüne notlar düşmeye başlar. Niyeti unutmaya başladığı bazı anılarını kayda geçmektir. Aynı anda günlüğün sayfalarına Simonini hakkında bilgiler giren bir başka kişi, her nasılsa onunla ilgili bilgilere sahip olan rahip Dalla Picola'dır. Günlüğü yazan üçüncü kişiyse bunu anlatan Umberto Eco'dur.
Geçen yıl İtalya'da yayınlandığı günden itibaren çok satanlar listesine giren Umberto Eco'nun altıncı romanı Prag Mezarlığı, gayet ilgi çekici görünüyor. Bizi 19. yüzyıl Avrupasında gezdiren, romanın baş kişisi Simonini dışındaki karakterleri gerçek hayattan uyarlanan Prag Mezarlığı'nda Siyon Bilgeleri Protokolleri'nin ortaya çıkışı ele alınıyor. Yaygın bir kabule göre, farklı Yahudi cemaatlerinin hahamları tarafından, Prag'daki eski Yahudi mezarlığında bir araya gelinerek hazırlanan söz konusu protokoller dünyayı ele geçirmek ve Hıristiyanlığı yok etmekle ilgilidir. Komplo teorisi, bu protokolleri daha sonraları Hitler'in harekete geçmesinin kaynağı olarak göstermeye kadar uzanır. Anlayacağınız ele aldığı konu nedeniyle hassas bir kitap.
Eco'nun, bu hassasiyetlere cevabı şöyleydi; Kitap yeni bir şey söylemiyor. Zaten daha önce yayınlanmış belgelerin yeniden derlenmesi. Böylelikle yaşanan olayların arkasında neler olduğu, nefretin mekanizmasının nasıl çalıştığı gözler önüne seriliyor. Bunlardan kimin, niçin ve nasıl menfaat sağladığı anlatılıyor. Aynı zamanda kitapta yer alan karakterlerin hiçbiri sempatik değil, hepsi son derece kötü ve ahlaksız; dolayısıyla kimsenin kendini bu karakterlerle özdeşleştireceğini düşünmüyorum. Bir kimyasal formül yazdığınızda da her an bu formülle birinin büyükannesini zehirleme ihtimali vardır.
Prag Mezarlığı İngilizceyle birlikte aynı anda, 12 Ekim'de Doğan Kitap tarafından Türkiye'de de yayınlanacak. Macera severlerin heyecanını arttırmak için Eco'nun kitabın sonuna eklediği notu aktaralım; Bu romanın başkahramanı dışında bütün kişiler gerçekten yaşamışlar ve burada yaptıklarını yapmışlardır. Ayrıca kahraman da gerçekten yapılmış ve başka yazarlarca nakledilmiş olayları gerçekleştirmiştir. Ama kim bilir, gizli servisler, iki taraflı çalışan ajanlar, hain subaylar, günahkar din adamları arasında dolaşınca her şey mubah olabilir. Bu öykünün kurgulanmış tek kişisi aslında hepsinden daha çok gerçektir ve şu anda hala aramızda dolaşmakta olan pek çoğuna çok benzemektedir. - Eyüp Tatlıpınar
Umberto Eco, 2010 yılında İtalya'da yayımlanır yayımlanmaz çoksatarlar arasına giren romanı Prag Mezarlığı'nda, çok renkli, çok katmanlı, çok kişilikli bir dünya sunuyor bize. Hitler'in Yahudi soykırımının gerekçesini oluşturduğu iddia edilen Siyon Bilgelerinin Protokolleri'nin ortaya çıkışını ele alıyor bu eserde. Dönemin popüler macera romanlarından gazete yazılarına kadar çok sayıda kaynağın bir araya gelmesiyle oluşan protokollerin tarihçesini, o dönemin tefrika romanlarına uygun bir tarzda ve tabii ki her zamanki gibi engin tarih, edebiyat ve popüler kültür bilgisini konuşturarak romanlaştırıyor. Üstelik dönemin kaynaklarından seçilmiş uygun resimlerle. Okurları tam bir karnaval bekliyor! - Arka kapak
11897 yılının bir günü, artık yaşlılık zamanlarını yaşayan, gizli belgeleri ustaca tahrif etme yeteneğine sahip ajan Simon Simonini, Paris'teki evinde günlüğüne notlar düşmeye başlar. Niyeti unutmaya başladığı bazı anılarını kayda geçmektir. Aynı anda günlüğün sayfalarına Simonini hakkında bilgiler giren bir başka kişi, her nasılsa onunla ilgili bilgilere sahip olan rahip Dalla Picola'dır. Günlüğü yazan üçüncü kişiyse bunu anlatan Umberto Eco'dur.
Geçen yıl İtalya'da yayınlandığı günden itibaren çok satanlar listesine giren Umberto Eco'nun altıncı romanı Prag Mezarlığı, gayet ilgi çekici görünüyor. Bizi 19. yüzyıl Avrupasında gezdiren, romanın baş kişisi Simonini dışındaki karakterleri gerçek hayattan uyarlanan Prag Mezarlığı'nda Siyon Bilgeleri Protokolleri'nin ortaya çıkışı ele alınıyor. Yaygın bir kabule göre, farklı Yahudi cemaatlerinin hahamları tarafından, Prag'daki eski Yahudi mezarlığında bir araya gelinerek hazırlanan söz konusu protokoller dünyayı ele geçirmek ve Hıristiyanlığı yok etmekle ilgilidir. Komplo teorisi, bu protokolleri daha sonraları Hitler'in harekete geçmesinin kaynağı olarak göstermeye kadar uzanır. Anlayacağınız ele aldığı konu nedeniyle hassas bir kitap.
Eco'nun, bu hassasiyetlere cevabı şöyleydi; Kitap yeni bir şey söylemiyor. Zaten daha önce yayınlanmış belgelerin yeniden derlenmesi. Böylelikle yaşanan olayların arkasında neler olduğu, nefretin mekanizmasının nasıl çalıştığı gözler önüne seriliyor. Bunlardan kimin, niçin ve nasıl menfaat sağladığı anlatılıyor. Aynı zamanda kitapta yer alan karakterlerin hiçbiri sempatik değil, hepsi son derece kötü ve ahlaksız; dolayısıyla kimsenin kendini bu karakterlerle özdeşleştireceğini düşünmüyorum. Bir kimyasal formül yazdığınızda da her an bu formülle birinin büyükannesini zehirleme ihtimali vardır.
Prag Mezarlığı İngilizceyle birlikte aynı anda, 12 Ekim'de Doğan Kitap tarafından Türkiye'de de yayınlanacak. Macera severlerin heyecanını arttırmak için Eco'nun kitabın sonuna eklediği notu aktaralım; Bu romanın başkahramanı dışında bütün kişiler gerçekten yaşamışlar ve burada yaptıklarını yapmışlardır. Ayrıca kahraman da gerçekten yapılmış ve başka yazarlarca nakledilmiş olayları gerçekleştirmiştir. Ama kim bilir, gizli servisler, iki taraflı çalışan ajanlar, hain subaylar, günahkar din adamları arasında dolaşınca her şey mubah olabilir. Bu öykünün kurgulanmış tek kişisi aslında hepsinden daha çok gerçektir ve şu anda hala aramızda dolaşmakta olan pek çoğuna çok benzemektedir. - Eyüp Tatlıpınar