#smrgKİTABEVİ Pratiğin Aklı Teorinin Heyecanı -
"Mart 1986'da 14 yılı arkada bırakarak Gaziantep "L Tipi" Özel Cezaevi'nden çıkarken gazetecilerin anılarımı yazıp yazmayacağıma dair sorularına, "tarih yazımına değil tarihin yapılmasına katkıda bulunmak istiyorum" diye yanıt ver-miş olduğumu hatırlıyorum.
Tarih yapmakla yazmak arasında kategorik bir ayrım yapmanın bu yanıtı verdiğim günkü kadar kolay ve hatta mümkün olmadığının farkına varmam için yalnızca bir yıl yetmişti. Seksenler sonu ve doksanlar başında tarih yapmak devrimci hareketin 12 Eylül rejiminin sert darbeleri altında sarsılan hafızasını onarmasına katkıda bulunmaksızın yapabi-leceğiniz bir şey değildi. İşe buradan başlamadıkça, önceki deneyimin bilgisini yeniden mülk edinmeye, yaptıklarımız kadar yapamadıklarımız üzerine de sistematik bir düşünüşün araçlarını sağlamaya girişmedikçe, tarih yapmanın biricik kolektif imkânı olan devrimci hareketin yeniden kuruluşuna katılmış olmuyordunuz.
68'den Dev-Genç'e, THKP-C'yle 12 Mart'a, Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla Kızıldere'ye… Ertuğrul Kürkçü'nün gözü ve diliyle, Türkiye devrimci hareketinin 1970'lerde estirdiği fırtına ve sonrasına bakışlar, anımsayışlar..
"Mart 1986'da 14 yılı arkada bırakarak Gaziantep "L Tipi" Özel Cezaevi'nden çıkarken gazetecilerin anılarımı yazıp yazmayacağıma dair sorularına, "tarih yazımına değil tarihin yapılmasına katkıda bulunmak istiyorum" diye yanıt ver-miş olduğumu hatırlıyorum.
Tarih yapmakla yazmak arasında kategorik bir ayrım yapmanın bu yanıtı verdiğim günkü kadar kolay ve hatta mümkün olmadığının farkına varmam için yalnızca bir yıl yetmişti. Seksenler sonu ve doksanlar başında tarih yapmak devrimci hareketin 12 Eylül rejiminin sert darbeleri altında sarsılan hafızasını onarmasına katkıda bulunmaksızın yapabi-leceğiniz bir şey değildi. İşe buradan başlamadıkça, önceki deneyimin bilgisini yeniden mülk edinmeye, yaptıklarımız kadar yapamadıklarımız üzerine de sistematik bir düşünüşün araçlarını sağlamaya girişmedikçe, tarih yapmanın biricik kolektif imkânı olan devrimci hareketin yeniden kuruluşuna katılmış olmuyordunuz.
68'den Dev-Genç'e, THKP-C'yle 12 Mart'a, Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla Kızıldere'ye… Ertuğrul Kürkçü'nün gözü ve diliyle, Türkiye devrimci hareketinin 1970'lerde estirdiği fırtına ve sonrasına bakışlar, anımsayışlar..