#smrgSAHAF Princesses of the Waterway - 2003

Basıldığı Matbaa:
Uniprint Basım
ISBN-10:
9759225913
Stok Kodu:
1199049810
Boyut:
27,5x27,5
Sayfa Sayısı:
211 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
İngilizce
Kategori:
0,00
1199049810
435806
Princesses of the Waterway -        2003
Princesses of the Waterway - 2003 #smrgSAHAF
0.00
... sandalye denen altı büyük kayık padişahın köşklü kayığına yol açarken, Sultan'a saygısızca sırt çevirmiş olmak İstemeyen mabeynciler, yüzleri saltanat kayığına dönük olarak ayakta seyrederlerdi. Herkesin su hizasında çömelerek ve hafifçe yaslanır bir şekilde oturduğu bu narin yapılı kayıklar, bir gün aniden, bacalarından kesif dumanlar çıkaran ve çarklarıyla denizi döverek ilerleyen gemilerle karşılaştı. Bu olay, hamlacıların kürek darbeleriyle asırlarca bu sularda seyreden dilberleri sanki ürküttü... Değişen devirle birlikte, İstanbul Su Yolu, insan elinden makine eline geçecek ve meydan artık vapur ve sandallara kalacaktı. Yüklenmeyi bekleyen sepet ve küfelerin arasından, sığır ve manda gibi kesim hayvanları, derme çatma iskelelerden ite kaka mavnalara bindirilirken yaşanılan kargaşaya da araba vapuru son verecekti. Hem de, bütün dünyada taranın ilki olan Sahilbend ile! Bu arada römorkörlerin arkasına dizilmiş çektirme kervanları ile Karadeniz'in allı pullu takaları da güne ayak uyduramamanın acısını çekeceklerdi...

Homeros'tan günümüze, önemini sürdüren Su Yolu İstanbulluların yaşamına hâlâ gizem katabilecek miydi?.. (Kitaptan)

... sandalye denen altı büyük kayık padişahın köşklü kayığına yol açarken, Sultan'a saygısızca sırt çevirmiş olmak İstemeyen mabeynciler, yüzleri saltanat kayığına dönük olarak ayakta seyrederlerdi. Herkesin su hizasında çömelerek ve hafifçe yaslanır bir şekilde oturduğu bu narin yapılı kayıklar, bir gün aniden, bacalarından kesif dumanlar çıkaran ve çarklarıyla denizi döverek ilerleyen gemilerle karşılaştı. Bu olay, hamlacıların kürek darbeleriyle asırlarca bu sularda seyreden dilberleri sanki ürküttü... Değişen devirle birlikte, İstanbul Su Yolu, insan elinden makine eline geçecek ve meydan artık vapur ve sandallara kalacaktı. Yüklenmeyi bekleyen sepet ve küfelerin arasından, sığır ve manda gibi kesim hayvanları, derme çatma iskelelerden ite kaka mavnalara bindirilirken yaşanılan kargaşaya da araba vapuru son verecekti. Hem de, bütün dünyada taranın ilki olan Sahilbend ile! Bu arada römorkörlerin arkasına dizilmiş çektirme kervanları ile Karadeniz'in allı pullu takaları da güne ayak uyduramamanın acısını çekeceklerdi...

Homeros'tan günümüze, önemini sürdüren Su Yolu İstanbulluların yaşamına hâlâ gizem katabilecek miydi?.. (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat