Giriş bölümünde bakış açımızı daha ziyade kavram olarak "din" ve "felsefe" münasebeti, bu iki kavram arasında bir münasebetin kurulup kurulamayacağı, bu münasebetin meşruiyeti, kurulmak istenen din-felsefe münasebetinin doğurmuş olduğu problemler üzerinde teksif etmeye çalıştık.
Birinci bölümde ise din ve felsefe ilişkisi, din ve felsefenin konuları, sahaları, problemleri, kavramları, metodları, gâyeleri vb. gibi konuları ele almayı denedik.
İkinci ve son bölümde de din ile felsefenin birleştiği, ortak oldukları ve ayrıldıkları yönler mukayeseli bir şekilde ele alındı. Daha sonra bu benzerlik ve farklılıklar dikkate alındığında, bir din-felsefe uzlaşmasının veya çatışmasının olup olamayacağı meselesi tartışılmaya çalışıldı.
Ülkemizde din-felsefe münasebetiyle ilgili bazı makaleler; belirli filozoflara ait din-felsefe münasebetini içeren müstakil çalışmalar kaleme alınmakla beraber (Mübahat Türker: "Üç Tehafüt Bakımından Felsefe-Din Münasebeti", Hüsameddin Erdem: "Din ve Felsefe", Ali Bulaç: "İslâm Düşüncesinde Din-Felsefe/Vahiy-Akıl İlişkisi" vb.), bu çalışmaların meseleleri daha ziyade spesifik olarak ele aldıkları görülür. "Problematik Olarak Din Felsefe Münasebeti" adını taşıyan bu çalışmamız ise din-felsefe münasebetine daha kuşatıcı (hem felsefe problemleri açısından, hem de dinin problemleri açısından), genel ve bütünlükçü bir metodla yaklaşması açısından ülkemizde ilk yapılan çalışmadır denebilir. Hatta bu nitelikleriyle Batı ve İslâm dünyasında da ilk sayılabilir.
"Problematik Olarak Din-Felsefe Münasebeti"nin bu sahada bir başlangıç olması nedeniyle, bir çok eksikliklerinin olabileceği muhakkaktır. Ancak bu alanda yapılacak diğer yeni çalışmalar, araştırmalar, geliştirme ve ilâvelerle daha mükemmele doğru gidileceğine inanmaktayız. Bu çalışmamızın ilgililerine, okurlarına vatan ve milletimizin düşünce hayatı ve kültürüne katkıda bulunacağını umuyorum. -Prof.Dr. Hüsameddin ERDEM, Konya, 20 Şubat 1999 (Önsözden)
Giriş bölümünde bakış açımızı daha ziyade kavram olarak "din" ve "felsefe" münasebeti, bu iki kavram arasında bir münasebetin kurulup kurulamayacağı, bu münasebetin meşruiyeti, kurulmak istenen din-felsefe münasebetinin doğurmuş olduğu problemler üzerinde teksif etmeye çalıştık.
Birinci bölümde ise din ve felsefe ilişkisi, din ve felsefenin konuları, sahaları, problemleri, kavramları, metodları, gâyeleri vb. gibi konuları ele almayı denedik.
İkinci ve son bölümde de din ile felsefenin birleştiği, ortak oldukları ve ayrıldıkları yönler mukayeseli bir şekilde ele alındı. Daha sonra bu benzerlik ve farklılıklar dikkate alındığında, bir din-felsefe uzlaşmasının veya çatışmasının olup olamayacağı meselesi tartışılmaya çalışıldı.
Ülkemizde din-felsefe münasebetiyle ilgili bazı makaleler; belirli filozoflara ait din-felsefe münasebetini içeren müstakil çalışmalar kaleme alınmakla beraber (Mübahat Türker: "Üç Tehafüt Bakımından Felsefe-Din Münasebeti", Hüsameddin Erdem: "Din ve Felsefe", Ali Bulaç: "İslâm Düşüncesinde Din-Felsefe/Vahiy-Akıl İlişkisi" vb.), bu çalışmaların meseleleri daha ziyade spesifik olarak ele aldıkları görülür. "Problematik Olarak Din Felsefe Münasebeti" adını taşıyan bu çalışmamız ise din-felsefe münasebetine daha kuşatıcı (hem felsefe problemleri açısından, hem de dinin problemleri açısından), genel ve bütünlükçü bir metodla yaklaşması açısından ülkemizde ilk yapılan çalışmadır denebilir. Hatta bu nitelikleriyle Batı ve İslâm dünyasında da ilk sayılabilir.
"Problematik Olarak Din-Felsefe Münasebeti"nin bu sahada bir başlangıç olması nedeniyle, bir çok eksikliklerinin olabileceği muhakkaktır. Ancak bu alanda yapılacak diğer yeni çalışmalar, araştırmalar, geliştirme ve ilâvelerle daha mükemmele doğru gidileceğine inanmaktayız. Bu çalışmamızın ilgililerine, okurlarına vatan ve milletimizin düşünce hayatı ve kültürüne katkıda bulunacağını umuyorum. -Prof.Dr. Hüsameddin ERDEM, Konya, 20 Şubat 1999 (Önsözden)