#smrgKİTABEVİ Psikolojideki Krizin Tarihsel Anlamı : Yöntembilimsel Bir İnceleme - 2024
Vigotski'nin bu kitabı, diğer eserlerinden bir miktar ayrılıp yöntem tartışmalarına odaklandığı, denebilirse diğer çalışmalarının altyapısını inşa etmeye çalıştığı, bunları yaparken de psikoloji dünyasında 20. yüzyıl başında yaşanan krizi ele aldığı öncü bir yapıt.
Ekim Devrimi'nden dokuz yıl sonra 1926'da kaleme alınan bu çalışma, Marksizm ile psikoloji arasındaki bağları geliştirme, idealizm ile materyalizm arasındaki ayrımları belirleme girişimi olarak da okunabilir.
Kendi çağında psikoloji disiplininin krize girdiğini savlayan Vigotski, ele alınan nesnelerle kavramlaştırmaların birbirinden ayrışmasına, genel bir kuramsal çerçevenin eksikliğine, çözümlenmemiş kuramsal ve yöntemsel sorunların tekrar tekrar ortaya çıkmasına işaret ediyor. Vigotski'ye göre sadece krize işaret etmek değil, onu aşmak için çözüm yollarını göstermek de önemli.
Psikolojinin Freud, Adler, Pavlov gibi büyük isimleriyle, Gestalt okuluyla, Rusya'daki Machçılıkla vb. kriz ve yöntembilim bağlamında yürütülen tartışmalar kitabın tarihî önemini daha da artırırken, günümüzde psikoloji biliminde yöntem birliği eksikliğinden kaynaklı tartışmaların doğru sonuca ulaştırılmasına da katkı sağlayabilecek nitelikte.
“Aracı nitelikte kuramlar –yöntembilimler, genel bilimler– yaratmak için, verili olgular alanının özünü, bunların değişim yasalarını, nitel ve nicel ayırt edici özelliklerini, nedenselliklerini ortaya çıkarmalıyız, buna uygun kategoriler ve kavramlar yaratmalıyız, kısacası kendi Das Kapital'imizi yazmalıyız.”
Vigotski'nin bu kitabı, diğer eserlerinden bir miktar ayrılıp yöntem tartışmalarına odaklandığı, denebilirse diğer çalışmalarının altyapısını inşa etmeye çalıştığı, bunları yaparken de psikoloji dünyasında 20. yüzyıl başında yaşanan krizi ele aldığı öncü bir yapıt.
Ekim Devrimi'nden dokuz yıl sonra 1926'da kaleme alınan bu çalışma, Marksizm ile psikoloji arasındaki bağları geliştirme, idealizm ile materyalizm arasındaki ayrımları belirleme girişimi olarak da okunabilir.
Kendi çağında psikoloji disiplininin krize girdiğini savlayan Vigotski, ele alınan nesnelerle kavramlaştırmaların birbirinden ayrışmasına, genel bir kuramsal çerçevenin eksikliğine, çözümlenmemiş kuramsal ve yöntemsel sorunların tekrar tekrar ortaya çıkmasına işaret ediyor. Vigotski'ye göre sadece krize işaret etmek değil, onu aşmak için çözüm yollarını göstermek de önemli.
Psikolojinin Freud, Adler, Pavlov gibi büyük isimleriyle, Gestalt okuluyla, Rusya'daki Machçılıkla vb. kriz ve yöntembilim bağlamında yürütülen tartışmalar kitabın tarihî önemini daha da artırırken, günümüzde psikoloji biliminde yöntem birliği eksikliğinden kaynaklı tartışmaların doğru sonuca ulaştırılmasına da katkı sağlayabilecek nitelikte.
“Aracı nitelikte kuramlar –yöntembilimler, genel bilimler– yaratmak için, verili olgular alanının özünü, bunların değişim yasalarını, nitel ve nicel ayırt edici özelliklerini, nedenselliklerini ortaya çıkarmalıyız, buna uygun kategoriler ve kavramlar yaratmalıyız, kısacası kendi Das Kapital'imizi yazmalıyız.”