1789'un devrimcileri, bütün o çalkantılı yıllar içinde halk egemenliği, anayasal devlet, yasal ve dini eşitlik, sınıf ayrıcalıklarına ve derebeyliğe son verilmesi gibi çok önemli vaatlerini korumayı başarmış, 1793 yılında dış düşmanlara karşı kazandıkları askeri zaferlerle devrimi ve yeni cumhuriyeti muzaffer kılmışlardır. Ancak birçok arkadaşının aksine, düzeni sağlamak için ilkelerinden ödün vermeye razı olmayan Robespierre açısından bu başarının insani maliyeti ağır olmuştur: hasta düşmüş, tükenmiş, mantığını yitirmiştir.
Nitekim en çok alıntılanan konuşmasını, yoldaşlarını devrime tehdit olarak görmeye başladığı bu dönemde yapmıştır: “Barış zamanında halk yönetiminin ana kaynağı erdemse de, devrim sırasında bu hem erdem, hem terördür: Erdem olmadan terör öldürücüdür, terör olmadan erdem güçsüzdür. Terör hızlı, sert, katı bir adaletten başka bir şey değildir.”
1789'un devrimcileri, bütün o çalkantılı yıllar içinde halk egemenliği, anayasal devlet, yasal ve dini eşitlik, sınıf ayrıcalıklarına ve derebeyliğe son verilmesi gibi çok önemli vaatlerini korumayı başarmış, 1793 yılında dış düşmanlara karşı kazandıkları askeri zaferlerle devrimi ve yeni cumhuriyeti muzaffer kılmışlardır. Ancak birçok arkadaşının aksine, düzeni sağlamak için ilkelerinden ödün vermeye razı olmayan Robespierre açısından bu başarının insani maliyeti ağır olmuştur: hasta düşmüş, tükenmiş, mantığını yitirmiştir.
Nitekim en çok alıntılanan konuşmasını, yoldaşlarını devrime tehdit olarak görmeye başladığı bu dönemde yapmıştır: “Barış zamanında halk yönetiminin ana kaynağı erdemse de, devrim sırasında bu hem erdem, hem terördür: Erdem olmadan terör öldürücüdür, terör olmadan erdem güçsüzdür. Terör hızlı, sert, katı bir adaletten başka bir şey değildir.”