Fakat en basit romancı bilir ki ruh dünyası Tanrıdan pek de kolayca vazgeçemez. Hâlâ insanlar vardır, bu insanlar için Tanrı vardır, değil, her zaman ve bütün bedenlerde vardır Tanrı.
Ruhların alınyazısı: Günahın ve meleğin bilinmez mücadeleleri, iç isyanlar, sıçramalar, geri düşüşler, derinlerden yükselen bazen bilincin kıyısına kadar bile varmayan çığlıklar; yüzlerin, gözlerin arkasındaki şey... İşte romancının görmeye çalıştığı şey.
Yazmak, sürekli bir acıdır, zira yazmak, elde kırbaç, sürekli hayata meydan okumaktır.
Hayır. Yazmak bir oyun değildir. Yazmak, kendisini gerçekleştirmek için kendisini yok eden bir insanın yavaş işleyen bir intiharıdır Ve belki de bu intiharın sonu yaşama çıkmıyor mu? (Arka kapaktan)
Fakat en basit romancı bilir ki ruh dünyası Tanrıdan pek de kolayca vazgeçemez. Hâlâ insanlar vardır, bu insanlar için Tanrı vardır, değil, her zaman ve bütün bedenlerde vardır Tanrı.
Ruhların alınyazısı: Günahın ve meleğin bilinmez mücadeleleri, iç isyanlar, sıçramalar, geri düşüşler, derinlerden yükselen bazen bilincin kıyısına kadar bile varmayan çığlıklar; yüzlerin, gözlerin arkasındaki şey... İşte romancının görmeye çalıştığı şey.
Yazmak, sürekli bir acıdır, zira yazmak, elde kırbaç, sürekli hayata meydan okumaktır.
Hayır. Yazmak bir oyun değildir. Yazmak, kendisini gerçekleştirmek için kendisini yok eden bir insanın yavaş işleyen bir intiharıdır Ve belki de bu intiharın sonu yaşama çıkmıyor mu? (Arka kapaktan)