İşte, bitmeyen yolculukta son durak: “Rüzgara Sarılmak”… - Mustafa Ergeldi
“Kadın duyduklarına inanamamıştı. Hemen ayağa fırlayıp raftaki kağıtları aşağıya aldı. İşte hepsi buradaydı. Porselen yemek takımının bir parçasının kırılışı, şarap şişesini kocasının başına indirmek zorunda kalan kadın, koca televizyonun merdivenlerden yuvarlanışı, dans ederek ölümü karşılarken yerlileri kıskandıran kadın, diğerleri... İşte hepsi buradaydı. “Dışarıdakileri kurtarmalı, mutlaka yanıma almalıyım” diye düşündü. Anlamamalarını çoktan kabullenmişti ama yazdıklarını bile göremeyecek hale gelmeleri… Gözyaşlarına boğuldu. Mutlaka onlar için yapabileceği bir şeyler olmalıydı. Sıkı sıkı sarıldı kalemine. Giydirilmeyi bekleyen çıplak kalmış bunca kâğıt varken vazgeçmeyecekti. Bir tek kişi olsun görene kadar…”
İşte, bitmeyen yolculukta son durak: “Rüzgara Sarılmak”… - Mustafa Ergeldi
“Kadın duyduklarına inanamamıştı. Hemen ayağa fırlayıp raftaki kağıtları aşağıya aldı. İşte hepsi buradaydı. Porselen yemek takımının bir parçasının kırılışı, şarap şişesini kocasının başına indirmek zorunda kalan kadın, koca televizyonun merdivenlerden yuvarlanışı, dans ederek ölümü karşılarken yerlileri kıskandıran kadın, diğerleri... İşte hepsi buradaydı. “Dışarıdakileri kurtarmalı, mutlaka yanıma almalıyım” diye düşündü. Anlamamalarını çoktan kabullenmişti ama yazdıklarını bile göremeyecek hale gelmeleri… Gözyaşlarına boğuldu. Mutlaka onlar için yapabileceği bir şeyler olmalıydı. Sıkı sıkı sarıldı kalemine. Giydirilmeyi bekleyen çıplak kalmış bunca kâğıt varken vazgeçmeyecekti. Bir tek kişi olsun görene kadar…”