#smrgKİTABEVİ Salyangoz - 2014
Salyangoz'un ardında bıraktığı iz, kitapta evlerinin yolunu kaybetmekten korkup yola ekmek parçaları bırakan Hansel'le Gratel'in masalındakine benziyor nedense. Ya da kilometrelerce uzaktan birbirinin sesini duyan yunusların, son kez 24 Nisan'da başına geleni bir kez daha yaşamamak, dahası hayatta kalmak için geliştirdikleri hassalarını hikâyeleştirerek anlatıyor. Salyangoz'un izinden giderken, kendinizi sahipsiz ölülerin dev maşatlığında bulursanız, bu da Salyangoz'un suçu olmayacaktır.
Kendi deyişiyle televizyonların ‘Ermeni' kontenjanı, siyasetin ‘Ermeni adayı' Hayko Bağdat, yeni kitabında en yakası açılmamış hikâyelerini yazdı, Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı değil, salyangoz olmayı anlatıp, bizi evinin içine kadar soktu. Bağdat'ın üslubuyla tüm acıları bu kez biraz da tebessümle okuyacaksınız, Hrant'ın ölümü hariç… O başka çünkü...
SALYANGOZ'DAN TADIMLIK
"Sanırım, yaşadığım her şeyi bir halkaya benzetmeye başladım ben de kendi hayatımda. Dışarıdan bakıldığında bütün bu bilgilerimle, bütün bu yaşadıklarımla, meşru olan, makul olan aidiyetlerin tamamından azade, farklı bir görüntü veriyorum. Çünkü o bütün öğretilmişin, bütün anlatılmışın dışındaki halleri algılamak zorunda kalmışım, kalabalıkların içerisindeki öteki olarak. Ve her anladığımda bir halka daha takmışım. Zaman geçmiş onu hazmetmem için.
Ermeni olmayı, Ermeni olmamayı; Türk olmayı, Türk olmamayı, Sadri Alışık'ı, annemi, 6-7 Eylül'ü, adayı, Mino'yu, Ali'yi, evliliğimi, çocuklarımı, siyaseti, hayatımı... Her meselede yeni bir halka takılmış boynuma. Sevineyim mi, üzüleyim mi bilemiyorum. Halkaları çıkardığın anda ölüyorsun ya zaten... Kafamı, kafamın içerisindekileri taşıyamam artık o halkalar olmadan ya... Yeni halkalar takmaya cesaretim var mı bilmiyorum. Bu benim elimde mi? Buna ben mi karar veriyorum? Bu halkaları ben mi alıp taktım kendime, birileri mi zorladı? Bazı halkaları biraz erken yaşta mı taktılar hepimize?
Bir öncekinin acısı bitmeden yenileri mi takıldı?
Ben mi tuttum taktım yoksa, bilmiyorum."
HAYKO BAĞDAT 1976 yılında İstanbul'da doğdu. İlköğrenimini Esayan, orta ve lise eğitimini Mıhitaryan Ermeni okullarında tamamladı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Tarih bölümüne devam etti. Babasının vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı.
2002 yılında Yaşam Radyo'da azınlık sorunlarını gündeme taşıyan ve Türkiye'de ilk kez gerçekleşen "Sözde Kalanlar" adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi.
2003 yılında Marmara gazetesinin Türkçe bölümünde haftalık köşe yazmaya başladı.
2007 yılında Hrant Dink'in ardından kurulan ve bu cinayete adalet arayışını sürdüren "Hrant'ın Arkadaşları" ekibinin kurucularındandır.
Çeşitli gazete ve dergilere makaleler yazan Bağdat, 2012 yılında İMC TV'de Roni Margulies ile beraber "Azı Karar Çoğu Zarar" programının yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi.
Bağdat, halen Taraf gazetesinde köşe yazısı yazmaya devam etmektedir.
Salyangoz'un ardında bıraktığı iz, kitapta evlerinin yolunu kaybetmekten korkup yola ekmek parçaları bırakan Hansel'le Gratel'in masalındakine benziyor nedense. Ya da kilometrelerce uzaktan birbirinin sesini duyan yunusların, son kez 24 Nisan'da başına geleni bir kez daha yaşamamak, dahası hayatta kalmak için geliştirdikleri hassalarını hikâyeleştirerek anlatıyor. Salyangoz'un izinden giderken, kendinizi sahipsiz ölülerin dev maşatlığında bulursanız, bu da Salyangoz'un suçu olmayacaktır.
Kendi deyişiyle televizyonların ‘Ermeni' kontenjanı, siyasetin ‘Ermeni adayı' Hayko Bağdat, yeni kitabında en yakası açılmamış hikâyelerini yazdı, Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı değil, salyangoz olmayı anlatıp, bizi evinin içine kadar soktu. Bağdat'ın üslubuyla tüm acıları bu kez biraz da tebessümle okuyacaksınız, Hrant'ın ölümü hariç… O başka çünkü...
SALYANGOZ'DAN TADIMLIK
"Sanırım, yaşadığım her şeyi bir halkaya benzetmeye başladım ben de kendi hayatımda. Dışarıdan bakıldığında bütün bu bilgilerimle, bütün bu yaşadıklarımla, meşru olan, makul olan aidiyetlerin tamamından azade, farklı bir görüntü veriyorum. Çünkü o bütün öğretilmişin, bütün anlatılmışın dışındaki halleri algılamak zorunda kalmışım, kalabalıkların içerisindeki öteki olarak. Ve her anladığımda bir halka daha takmışım. Zaman geçmiş onu hazmetmem için.
Ermeni olmayı, Ermeni olmamayı; Türk olmayı, Türk olmamayı, Sadri Alışık'ı, annemi, 6-7 Eylül'ü, adayı, Mino'yu, Ali'yi, evliliğimi, çocuklarımı, siyaseti, hayatımı... Her meselede yeni bir halka takılmış boynuma. Sevineyim mi, üzüleyim mi bilemiyorum. Halkaları çıkardığın anda ölüyorsun ya zaten... Kafamı, kafamın içerisindekileri taşıyamam artık o halkalar olmadan ya... Yeni halkalar takmaya cesaretim var mı bilmiyorum. Bu benim elimde mi? Buna ben mi karar veriyorum? Bu halkaları ben mi alıp taktım kendime, birileri mi zorladı? Bazı halkaları biraz erken yaşta mı taktılar hepimize?
Bir öncekinin acısı bitmeden yenileri mi takıldı?
Ben mi tuttum taktım yoksa, bilmiyorum."
HAYKO BAĞDAT 1976 yılında İstanbul'da doğdu. İlköğrenimini Esayan, orta ve lise eğitimini Mıhitaryan Ermeni okullarında tamamladı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Tarih bölümüne devam etti. Babasının vefatı sebebiyle eğitimini tamamlayamadı.
2002 yılında Yaşam Radyo'da azınlık sorunlarını gündeme taşıyan ve Türkiye'de ilk kez gerçekleşen "Sözde Kalanlar" adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi.
2003 yılında Marmara gazetesinin Türkçe bölümünde haftalık köşe yazmaya başladı.
2007 yılında Hrant Dink'in ardından kurulan ve bu cinayete adalet arayışını sürdüren "Hrant'ın Arkadaşları" ekibinin kurucularındandır.
Çeşitli gazete ve dergilere makaleler yazan Bağdat, 2012 yılında İMC TV'de Roni Margulies ile beraber "Azı Karar Çoğu Zarar" programının yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi.
Bağdat, halen Taraf gazetesinde köşe yazısı yazmaya devam etmektedir.