#smrgKİTABEVİ Sanata Dair Cilt 2: Türk İngiliz Fransız Şair ve Edipleri - 2016
Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî zevk ve anlayışları, yeni şartlar altında, bazı kabuk değişimleri yaşamıştır.
Sanata Dair adıyla 2 cilt halinde bir araya toplanan bu kitaptaki yazılar 1930 sonrasında, daha çok günlük gazetelerde yayımlanmıştır. Sanat hayatı boyunca dönem dönem romancı, hikâyeci, mensur şiir, hatta oyun yazarı olarak gördüğümüz kimi zaman kendi deneyim ve yaşadıklarıyla zenginleştirdiği yazılar, yer yer seriler halinde devam ederse de daha çok günün getirdiklerine tabi olarak çeşitlenen bir görünüm sergilemektedir. Sanata Dair'in bu ikinci cildindeki edebiyat başlığı, Türk Edebiyatı ve Batı Edebiyatları olarak ikiye ayrılmaktadır.
Onun dünya edebiyatının bütününe doğru da uzanan ilgileri, çok genç yaşlarda elde ettiği Fransızcası sayesinde olmuştur. Sanata Dair'deki roman ve şiir yazıları kendi okuma deneyimleriyle zenginleşmekte, hatta yer yer “karşılaştırmacı” bir boyuta da uzanmaktadır.
Sanata Dair'in asıl hacmini oluşturan Türk Edebiyatı hakkındaki yazılar da arkasında büyük bir okuma ve uygulama deneyimi bulunmasına rağmen deneme üslubuyla yazılmış yazılardır. Ancak ortaya çıkışları tesadüfi gibi görünse bile, bu yazılarda, üzerinde çok yıllar düşünülmüş, olgunlaşmış fikirler ortaya konulmaktadır. Onlar, her haliyle, bir edibin kalem tecrübeleridir. Her şeyden önce şunu belirtelim: Halit Ziya tam bir Türkçe tutkunudur. Kullandığı dile güvenmektedir. Türkçe söz diziminin her türden kalıba girebilecek bir yumuşaklık ve esnekliğe sahip olduğuna inancı tamdır. Tüm bu yazıları okurken, çağrışımlarla gelen öyle sürprizler oluyor ki, has bir edebiyatçı, iyi bir gözlemci ile karşı karşıya olmanın tadını çıkarıyorsunuz. Onların keşfini sizlere bırakıyor, hepinizi, tüm fikirlerine katıldığımız değil, yazdıklarıyla beslendiğimiz bir yazarı yeniden tanımaya davet ediyoruz. Ola ki bu okuma bizi yeni düşünme ve ibda yolları arayışına da sevkeder.
Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî zevk ve anlayışları, yeni şartlar altında, bazı kabuk değişimleri yaşamıştır.
Sanata Dair adıyla 2 cilt halinde bir araya toplanan bu kitaptaki yazılar 1930 sonrasında, daha çok günlük gazetelerde yayımlanmıştır. Sanat hayatı boyunca dönem dönem romancı, hikâyeci, mensur şiir, hatta oyun yazarı olarak gördüğümüz kimi zaman kendi deneyim ve yaşadıklarıyla zenginleştirdiği yazılar, yer yer seriler halinde devam ederse de daha çok günün getirdiklerine tabi olarak çeşitlenen bir görünüm sergilemektedir. Sanata Dair'in bu ikinci cildindeki edebiyat başlığı, Türk Edebiyatı ve Batı Edebiyatları olarak ikiye ayrılmaktadır.
Onun dünya edebiyatının bütününe doğru da uzanan ilgileri, çok genç yaşlarda elde ettiği Fransızcası sayesinde olmuştur. Sanata Dair'deki roman ve şiir yazıları kendi okuma deneyimleriyle zenginleşmekte, hatta yer yer “karşılaştırmacı” bir boyuta da uzanmaktadır.
Sanata Dair'in asıl hacmini oluşturan Türk Edebiyatı hakkındaki yazılar da arkasında büyük bir okuma ve uygulama deneyimi bulunmasına rağmen deneme üslubuyla yazılmış yazılardır. Ancak ortaya çıkışları tesadüfi gibi görünse bile, bu yazılarda, üzerinde çok yıllar düşünülmüş, olgunlaşmış fikirler ortaya konulmaktadır. Onlar, her haliyle, bir edibin kalem tecrübeleridir. Her şeyden önce şunu belirtelim: Halit Ziya tam bir Türkçe tutkunudur. Kullandığı dile güvenmektedir. Türkçe söz diziminin her türden kalıba girebilecek bir yumuşaklık ve esnekliğe sahip olduğuna inancı tamdır. Tüm bu yazıları okurken, çağrışımlarla gelen öyle sürprizler oluyor ki, has bir edebiyatçı, iyi bir gözlemci ile karşı karşıya olmanın tadını çıkarıyorsunuz. Onların keşfini sizlere bırakıyor, hepinizi, tüm fikirlerine katıldığımız değil, yazdıklarıyla beslendiğimiz bir yazarı yeniden tanımaya davet ediyoruz. Ola ki bu okuma bizi yeni düşünme ve ibda yolları arayışına da sevkeder.