"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"
Şiir ve edebiyata çok düşkün olan Osmanlı padişahları, Divan edebiyatımız döneminde, devlet ve memleket işlerinden fırsat buldukça şiir yazmışlar, her zaman âlim, şair ve sanatkârlarla, ilimi ve edebi mübahaselerde bulunmuşlardır. Türkçenin yanı sıra Arapça ve Farçayı öğrenmişler, bu dillerde de divanlar tertip etmişlerdir.
Bir ikisi müstesna, hemen hepsi, şiirlerinde aşk, tasavvuf, inanç, efsane, atasözlerini ve peygamberler tarihinden alınan unsurlarla, çeşitli sanat oyunları ile klasik bir muhteva içinde kullanmışlardır.
Çalışma şiir yazan bütün Osmanlı padişahlarının şiirlerini bir arada verme gayesi taşımaktadır.Divanı olmayan padişahların bilinen şiirlerini, divanı olanların ise, bol miktarda numune seçmek suretiyle şiirleri, kısa hayat hikayelerinin devamında sunulmuştur.
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"
Şiir ve edebiyata çok düşkün olan Osmanlı padişahları, Divan edebiyatımız döneminde, devlet ve memleket işlerinden fırsat buldukça şiir yazmışlar, her zaman âlim, şair ve sanatkârlarla, ilimi ve edebi mübahaselerde bulunmuşlardır. Türkçenin yanı sıra Arapça ve Farçayı öğrenmişler, bu dillerde de divanlar tertip etmişlerdir.
Bir ikisi müstesna, hemen hepsi, şiirlerinde aşk, tasavvuf, inanç, efsane, atasözlerini ve peygamberler tarihinden alınan unsurlarla, çeşitli sanat oyunları ile klasik bir muhteva içinde kullanmışlardır.
Çalışma şiir yazan bütün Osmanlı padişahlarının şiirlerini bir arada verme gayesi taşımaktadır.Divanı olmayan padişahların bilinen şiirlerini, divanı olanların ise, bol miktarda numune seçmek suretiyle şiirleri, kısa hayat hikayelerinin devamında sunulmuştur.