Savaş Artığı herhangi bir ırktan, renkten, milliyetten bir askerin cephedeki en doğal korkularını, zaaflarını, ihtiyaçlarını insancıl bir çığlık olarak satırlarında yankılandırıyor. Sıradan bir insanın gözünden, anı kurgusuyla, savaşın en dehşetli, en vahşi ve en acımasız yüzünü anlatırken, "insan niçin savaşa gider, niçin savaşır; ölmezse şayet savaştan nasıl döner?" gibi sorular sormamızı sağlıyor. Küçük ümitleri ve hedefleri olan sıradan bir insanın aynı zamanda hem ne kadar güçlü hem de ne kadar çaresiz olduğunu görüyoruz bu romanda. (Tanıtım Bülteninden)
Savaş Artığı herhangi bir ırktan, renkten, milliyetten bir askerin cephedeki en doğal korkularını, zaaflarını, ihtiyaçlarını insancıl bir çığlık olarak satırlarında yankılandırıyor. Sıradan bir insanın gözünden, anı kurgusuyla, savaşın en dehşetli, en vahşi ve en acımasız yüzünü anlatırken, "insan niçin savaşa gider, niçin savaşır; ölmezse şayet savaştan nasıl döner?" gibi sorular sormamızı sağlıyor. Küçük ümitleri ve hedefleri olan sıradan bir insanın aynı zamanda hem ne kadar güçlü hem de ne kadar çaresiz olduğunu görüyoruz bu romanda. (Tanıtım Bülteninden)