#smrgKİTABEVİ Şematizmden Yaratıcılığa : Cumhuriyet Türkiyesi'nde Yüksek Sanat ve Kültür Hayatının Kamu Hizmeti Olarak Kurumlaşması -
Şematizm doğu geleneğinden yaratıcı Cumhuriyet'e yapılan bu yüz yıllık zahmetli mücadelenin adı "Türk Rönesansı"ndan başka bir tanım olabilir mi?
Osmanlı dünyasına egemen olmuş toplumsal, kültürel, dinsel ve düşünsel şematizmin sonucu olan kısırdöngüye, tekdüzeliğe karşı kendini yenileyen, kendini aşan, evrensel ölçütlere, nirengilere göre hiza ve istikametine bakan, bilime ve akla dayanan bir dünya görüşünün ürünü olan Cumhuriyet'in bir ütopyadan gelerek gerçeğe dönüşümü...
Kurumsuz, örgütsüz, nedensiz bir şematizmin bukağısından kurtulup yaracı cumhuriyetin özü nasıl yaratılmış olabilir?
"Türkiye bir asırlık sürede, gerçekleşme derecesi ne olursa olsun, toplum yapısı nasıl ümmetten millete; teba olmaktan yurttaş olmaya, kuldan bireye geçmiş ise, aynı şekilde, yüzeysel bir nakış, şematizm, illüstrasyon anlayışına dayanan sanat dilinden ve ifade aleminden insanın, toplumsal ilişkilerin, psikolojik çatışmaların derinlikli bir şekilde irdelenmesine olanak veren dramatik ifade zenginliğine ve din bilgisi çerçevesinden uluslar arası geçerliği olan bilimler dünyasına geçmiştir, uygarlığın ortak dilinin üyesi olmuştur."
"Şematizmden Yaratıcılığa" başlığının anlamı da budur! F. R. Atay'ın dediği gibi "Anadolu'nun tenhalığı bu halkın canlılık noksanından değildir. Doğanların büyümesine, büyümüş olanların yaşamasına imkân veren şartlar ancak Cumhuriyet idaresi ile varlaşabilmiştir."
Murat Katoğlu, işte bu "varlaşma"nın öyküsünü, kısır bir "düalizm"den kurtuluşun kültür tarihini sunuyor.” -Özdemir İnce (Arka kapaktan)
Şematizm doğu geleneğinden yaratıcı Cumhuriyet'e yapılan bu yüz yıllık zahmetli mücadelenin adı "Türk Rönesansı"ndan başka bir tanım olabilir mi?
Osmanlı dünyasına egemen olmuş toplumsal, kültürel, dinsel ve düşünsel şematizmin sonucu olan kısırdöngüye, tekdüzeliğe karşı kendini yenileyen, kendini aşan, evrensel ölçütlere, nirengilere göre hiza ve istikametine bakan, bilime ve akla dayanan bir dünya görüşünün ürünü olan Cumhuriyet'in bir ütopyadan gelerek gerçeğe dönüşümü...
Kurumsuz, örgütsüz, nedensiz bir şematizmin bukağısından kurtulup yaracı cumhuriyetin özü nasıl yaratılmış olabilir?
"Türkiye bir asırlık sürede, gerçekleşme derecesi ne olursa olsun, toplum yapısı nasıl ümmetten millete; teba olmaktan yurttaş olmaya, kuldan bireye geçmiş ise, aynı şekilde, yüzeysel bir nakış, şematizm, illüstrasyon anlayışına dayanan sanat dilinden ve ifade aleminden insanın, toplumsal ilişkilerin, psikolojik çatışmaların derinlikli bir şekilde irdelenmesine olanak veren dramatik ifade zenginliğine ve din bilgisi çerçevesinden uluslar arası geçerliği olan bilimler dünyasına geçmiştir, uygarlığın ortak dilinin üyesi olmuştur."
"Şematizmden Yaratıcılığa" başlığının anlamı da budur! F. R. Atay'ın dediği gibi "Anadolu'nun tenhalığı bu halkın canlılık noksanından değildir. Doğanların büyümesine, büyümüş olanların yaşamasına imkân veren şartlar ancak Cumhuriyet idaresi ile varlaşabilmiştir."
Murat Katoğlu, işte bu "varlaşma"nın öyküsünü, kısır bir "düalizm"den kurtuluşun kültür tarihini sunuyor.” -Özdemir İnce (Arka kapaktan)