Şeref Akdik'in ATATÜRK inkılâpları ile ilgili bir kompozisyonunun acıklı halini gözümle gördüm. Kurum, is ve belki de yağmurdan renk değiştirmiş dalga dalga siyah şeritlerle örtülmüştü. Şerefin Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir kompozisyonunu aramızdan ayrıldıktan sonra aylarca aradım. Bulamadım. Sonunda Resim ve Heykel Müzesinin yeni yöneticileri tarafından son olarak tanzim edilen envanterinde resim ortaya çıktı (Telgraf başında). Halbuki bu işlemden önce müzede bulunduğu bilinmiyordu. Kimbilir kaç değerli ressamımızın yapıtları bilinmeyen yerlerde mahvolmuş ya da olmaktadır.
İşte sanat tarihimizin ve sanatçılarımızın acı dramı... Sayın G. S. Genel Müdürü Mehmet Özel'in büyük bir anlayışla bu işe el koyduğunu, dağılmış eserlerin yerlerini tespit etmekte bulunduklarını duydum. Bizde güzel işler şahıslarla kaim olduğuna göre kendisinin uzun yıllar ayni görevde kalmalarını dilerim.
Kitabımızdaki bir eksiklik, kuşkumuzca Şerefin çoğunlukla inkılâp tarihimize ait olan kompozisyonlarının bulunmayışıdır. Müzenin onarımı nedenile orada bulunan kompozisyonlarının fotoğrafları alınamamış, diğer kompozisyonları da illerimizdeki küçük müzelere gönderilmiş olmasından ötürü, renkli fotoğraflarını aldırabilrnek mümkün olamamıştır.
Kitabın yayımı için olan düşüncelerimi, Şerefin çok sevdiği öğrencisi ve Şeref aramızdan ayrıldıktan sonrada hakiki dostluğunu göstermiş olan ressam Necdet Kalay'a açtığım gibi ayrıca saydığım iki dostla'da ilişki kurmuştum. Eleştirici Gültekin Elibal ve Ressam Hüseyin Bilişik. Bay Elibal yazı, Bay Bilişik kitabın düzenlemeye basım islerini paylaştılar. Sanat aşkına dayanan büyük bir titizlikle yapmış oldukları bu is için teşekkür etmek, zahmetlerini küçümsemek olur. Kalbim son atışlarına kadar kendilerine minnetimi tekrarlayacaktır. -Sara Akdik (Sunuştan)
Şeref Akdik'in ATATÜRK inkılâpları ile ilgili bir kompozisyonunun acıklı halini gözümle gördüm. Kurum, is ve belki de yağmurdan renk değiştirmiş dalga dalga siyah şeritlerle örtülmüştü. Şerefin Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir kompozisyonunu aramızdan ayrıldıktan sonra aylarca aradım. Bulamadım. Sonunda Resim ve Heykel Müzesinin yeni yöneticileri tarafından son olarak tanzim edilen envanterinde resim ortaya çıktı (Telgraf başında). Halbuki bu işlemden önce müzede bulunduğu bilinmiyordu. Kimbilir kaç değerli ressamımızın yapıtları bilinmeyen yerlerde mahvolmuş ya da olmaktadır.
İşte sanat tarihimizin ve sanatçılarımızın acı dramı... Sayın G. S. Genel Müdürü Mehmet Özel'in büyük bir anlayışla bu işe el koyduğunu, dağılmış eserlerin yerlerini tespit etmekte bulunduklarını duydum. Bizde güzel işler şahıslarla kaim olduğuna göre kendisinin uzun yıllar ayni görevde kalmalarını dilerim.
Kitabımızdaki bir eksiklik, kuşkumuzca Şerefin çoğunlukla inkılâp tarihimize ait olan kompozisyonlarının bulunmayışıdır. Müzenin onarımı nedenile orada bulunan kompozisyonlarının fotoğrafları alınamamış, diğer kompozisyonları da illerimizdeki küçük müzelere gönderilmiş olmasından ötürü, renkli fotoğraflarını aldırabilrnek mümkün olamamıştır.
Kitabın yayımı için olan düşüncelerimi, Şerefin çok sevdiği öğrencisi ve Şeref aramızdan ayrıldıktan sonrada hakiki dostluğunu göstermiş olan ressam Necdet Kalay'a açtığım gibi ayrıca saydığım iki dostla'da ilişki kurmuştum. Eleştirici Gültekin Elibal ve Ressam Hüseyin Bilişik. Bay Elibal yazı, Bay Bilişik kitabın düzenlemeye basım islerini paylaştılar. Sanat aşkına dayanan büyük bir titizlikle yapmış oldukları bu is için teşekkür etmek, zahmetlerini küçümsemek olur. Kalbim son atışlarına kadar kendilerine minnetimi tekrarlayacaktır. -Sara Akdik (Sunuştan)