#smrgKİTABEVİ Ses Sese Karşı -
Ses Sese Karşı'da Huxley, çizgisel bir anlatı ve olay örgüsünden uzaklaşarak 20. yüzyılın ilk çeyreğinde İngiliz toplumu ve sanatını yönlendiren figürlerin portrelerini sunar. Yazar ve ressam Mark Rampion, koyu karamsarlığı ve sinizmi ile Huxley'ye ilham veren D. H. Lawrence'ın portresidir. Aşırı muhafazakâr bir siyasi grubun lideri olan Everard Webley'nin görüşleri, Britanya'ya faşizm rüzgârını taşımak için siyaset sahnesine atılacak olan Oswald Mosley'yi akla getirir. Ses Sese Karşı, 1920'lerin kültürel atmosferine ışık tuttuğu gibi Huxley'nin edebiyat ve düşünce alanında 1930'larda gireceği yeni arayışlar hakkında da fikir veren bir dönem romanı.
“Yirmili yaşlarından itibaren Aldous Huxley'nin adı, belirli bir toplumsal hiciv türünün parolası haline geldi. Bütün bir dönemi ve hayat tarzını hicvederek ölümsüzleştirdi.” - Raymond Fraser
YAZAR Aldous Huxley 1894'de Surrey'de doğdu. Genç yaşta yakalandığı bir hastalık sonucu görme yetisini büyük ölçüde yitirince, tıp öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bundan sonra edebiyata yönelen Huxley, daha Oxford'daki öğrencilik yıllarında iki şiir kitabı yazdı. 1920'den itibaren peş peşe romanlar yayımlayan yazar, Batı medeniyetini alaycı bir dille eleştirdiği eserleriyle ün saldı. Deneysel romancılık tekniğiyle insan aklının işleyişini sorguladı ve uyuşturucu kullanımından mistisizme dek birçok konuyla ilgilendi. Başlıca eserleri şunlardır: Crome Yellow, Music at Night, Brave New World, Eyeless in Gaza.
Ses Sese Karşı'da Huxley, çizgisel bir anlatı ve olay örgüsünden uzaklaşarak 20. yüzyılın ilk çeyreğinde İngiliz toplumu ve sanatını yönlendiren figürlerin portrelerini sunar. Yazar ve ressam Mark Rampion, koyu karamsarlığı ve sinizmi ile Huxley'ye ilham veren D. H. Lawrence'ın portresidir. Aşırı muhafazakâr bir siyasi grubun lideri olan Everard Webley'nin görüşleri, Britanya'ya faşizm rüzgârını taşımak için siyaset sahnesine atılacak olan Oswald Mosley'yi akla getirir. Ses Sese Karşı, 1920'lerin kültürel atmosferine ışık tuttuğu gibi Huxley'nin edebiyat ve düşünce alanında 1930'larda gireceği yeni arayışlar hakkında da fikir veren bir dönem romanı.
“Yirmili yaşlarından itibaren Aldous Huxley'nin adı, belirli bir toplumsal hiciv türünün parolası haline geldi. Bütün bir dönemi ve hayat tarzını hicvederek ölümsüzleştirdi.” - Raymond Fraser
YAZAR Aldous Huxley 1894'de Surrey'de doğdu. Genç yaşta yakalandığı bir hastalık sonucu görme yetisini büyük ölçüde yitirince, tıp öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bundan sonra edebiyata yönelen Huxley, daha Oxford'daki öğrencilik yıllarında iki şiir kitabı yazdı. 1920'den itibaren peş peşe romanlar yayımlayan yazar, Batı medeniyetini alaycı bir dille eleştirdiği eserleriyle ün saldı. Deneysel romancılık tekniğiyle insan aklının işleyişini sorguladı ve uyuşturucu kullanımından mistisizme dek birçok konuyla ilgilendi. Başlıca eserleri şunlardır: Crome Yellow, Music at Night, Brave New World, Eyeless in Gaza.