^#smrgSAHAF Sevgili Doktorum Anla Beni -

Hem hekimlerimizin, hem hasta ve hasta yakınlarının sağlık sistemimizle ilgili şikayetlerinin yoğun bir biçimde arttığı bu ortamda en önemli, temel hedef, hekim-hasta ilişkisinin kalitesi. Ülkemizde sağlık sisteminin, topluma sunulan sağlık hizmetinin iyi, yeterli olmadığını, her an, herkes söylüyor, yani biliyor. O halde, hekim-hasta ilişkisinin de iyi olduğunu söylemek pek mümkün değil. Hekim-hasta ilişkisi birebir ve yakın insan ilişkisinden daha derin, daha hassas bir ilişki. Bu nedenle korumak ve iyileştirmek için çok fazla özen gösterilmeyi hak ediyor.

Hekim-hasta ilişkisinde, niteliği iyileştirmek, korumak ve devamlılığını sağlamak için, çok sayıda önkoşul gerekiyor. Bu ön koşullar fizik ortam, tıbbi ortam gibi alt yapı öğelerinden tutun, hekimin ve hastanın ekonomik, sosyal vb. gibi bireysel öğelerine uzanan geniş bir yelpazeyi oluşturuyor.

İnsan ilişkisi, hekim-hasta ilişkisi ile bilimsel çalışma, evrensel kurallar, sosyolojik incelemeler gibi çok sayıda kaynağa ulaşmak, bilgi edinmek ve gündelik yaşama aktarmak mümkün. Bütün bu kaynak zenginliğine rağmen, gündelik yaşamda insan ilişkisi de gücü olumsuz kullanma ve şiddetin öne geçtiği, iletişim yollarının tıkandığı, iletişim ve ilişkinin devamlılığı için çabaların azaldığı olguların, çok olduğunu görüyoruz.

İşte bu noktada, koşullar ne olursa olsun, bir "hekim-hasta ilişkisi nasıl iyileştirilebilir" sorusu önem kazanıyor. Prof. Dr. Ahmet Dinççağ kitabında bu anlamda bu soruyu yanıtlamış. Hekim-hasta ilişkisi gibi çok nedenli, çok sorunlu, çok kapsamlı bir konuyu gündelik yaşama çekerek, çeşitli hasta örnekleri ile sık vurgular yaparak bilimi, etik kuralları, bilgiyi, hastamızla ilişkimizde somutlaştırmanın yöntemini anlatmış. Sıcak bir üslupla yazılmış bu kitabın hekimlik uygulamalarına faydalı olmasını dilerim. -Prof. Dr. Süha Göksel, Tabip Odası eski başkanı (Önsözden)