#smrgSAHAF Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı -

Stok Kodu:
1199063484
Boyut:
13x18
Sayfa Sayısı:
54 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1936
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063484
449428
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı -
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı - #smrgSAHAF
0.00
Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı, Nâzım Hikmet'in 1936 yılında yayımlanan destansı şiiridir. Mehmed Çelebi'ye karşı ayaklanma hazırladıkları gerekçesiyle asılan Şeyh Bedreddin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal'in hikâyesini anlatmaktadır. Türk edebiyatında Şeyh Bedreddin'i ilk defa bir edebî metnin öznesi yapan eserdir.

Nâzım Hikmet, 1938'e kadar yazdıkları arasında bir başyapıt olarak nitelenen bu şiiri hakkında şu sözleri dile getirmiştir:

“Bir sıra poemin sonuncusu Bedreddin Destanı'dır. Burada şekil bakımından, halk vezni unsurları, divan edebiyatı unsurları bence azami haddinde kullanılmıştır. Diğer taraftan bu kitap, şekil bakımından, o zamana kadar elde edebildiğim bütün şekil imkânlarının bir muhasebesiydi. Bu kitapta, biraz aceleye gelen ve ancak yarısı yazılabilen bu kitapçıkta, şekil bakımından bütün merhalelerimi, bazen bir parçada, bazen ayrı ayrı parçalarda kullanmak istedim. Bu kitaptan sonra, şekil meseleleri, hele hapise girdikten sonra kafamda bir kat daha berraklaştı.”

Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı, Nâzım Hikmet'in 1936 yılında yayımlanan destansı şiiridir. Mehmed Çelebi'ye karşı ayaklanma hazırladıkları gerekçesiyle asılan Şeyh Bedreddin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal'in hikâyesini anlatmaktadır. Türk edebiyatında Şeyh Bedreddin'i ilk defa bir edebî metnin öznesi yapan eserdir.

Nâzım Hikmet, 1938'e kadar yazdıkları arasında bir başyapıt olarak nitelenen bu şiiri hakkında şu sözleri dile getirmiştir:

“Bir sıra poemin sonuncusu Bedreddin Destanı'dır. Burada şekil bakımından, halk vezni unsurları, divan edebiyatı unsurları bence azami haddinde kullanılmıştır. Diğer taraftan bu kitap, şekil bakımından, o zamana kadar elde edebildiğim bütün şekil imkânlarının bir muhasebesiydi. Bu kitapta, biraz aceleye gelen ve ancak yarısı yazılabilen bu kitapçıkta, şekil bakımından bütün merhalelerimi, bazen bir parçada, bazen ayrı ayrı parçalarda kullanmak istedim. Bu kitaptan sonra, şekil meseleleri, hele hapise girdikten sonra kafamda bir kat daha berraklaştı.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat