#smrgKİTABEVİ Sosyal İslam: Dinin Direği Paylaşımdır -

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9789944611008
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199174984
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
288 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199174984
561091
Sosyal İslam: Dinin Direği Paylaşımdır -
Sosyal İslam: Dinin Direği Paylaşımdır - #smrgKİTABEVİ
0.00
Bu dine girmek için önce tüm mülkün (bilgi, iktidar ve servet) Allah'a (halka) ait olduğunu kabul edeceksiniz yani “Lehü'l-mülk” diyeceksiniz. Bunlar üzerinde oluşturulan tüm tekelleri reddedeceksiniz.

Bilginin, iktidarın ve servetin; bilginler, yöneticiler ve zenginler arasında dönüp dolanan bir tahakküm aracı olmasına karşı çıkacak, halka dağıtılmasını isteyeceksiniz. Bu; kelime-i tevhidin birinci cümlesi oluyor.

Birileri bilgiyi, iktidarı ve serveti (mülkü) ele geçirip halk üzerinde bunlardan kaynaklanan bir tahakküm ve hegemonya kurmaya kalkışıyorsa onlara “La” (Hayır!) diyeceksiniz. Çünkü onlar böyle yapmakla halk üzerinde “ilahlık” taslamış oluyorlar. Demek ki “Lailahe illallah”, kelime-i tevhidin ikinci cümlesi oluyor.

Sonra tarih boyunca tüm peygamberlerin bu manada kendi zamanlarının sözünü söylediğini, hassaten de 7. yüzyılda Abdullah'ın oğlu Muhammed'in Allah'ın elçisi olarak insanları buna çağırdığını kabul edeceksiniz; “Muhammedun Resulullah…” Bu da kelime-i tevhidi dünyaya duyuran elçilik kurumu oluyor.

Bu dine girmek için önce tüm mülkün (bilgi, iktidar ve servet) Allah'a (halka) ait olduğunu kabul edeceksiniz yani “Lehü'l-mülk” diyeceksiniz. Bunlar üzerinde oluşturulan tüm tekelleri reddedeceksiniz.

Bilginin, iktidarın ve servetin; bilginler, yöneticiler ve zenginler arasında dönüp dolanan bir tahakküm aracı olmasına karşı çıkacak, halka dağıtılmasını isteyeceksiniz. Bu; kelime-i tevhidin birinci cümlesi oluyor.

Birileri bilgiyi, iktidarı ve serveti (mülkü) ele geçirip halk üzerinde bunlardan kaynaklanan bir tahakküm ve hegemonya kurmaya kalkışıyorsa onlara “La” (Hayır!) diyeceksiniz. Çünkü onlar böyle yapmakla halk üzerinde “ilahlık” taslamış oluyorlar. Demek ki “Lailahe illallah”, kelime-i tevhidin ikinci cümlesi oluyor.

Sonra tarih boyunca tüm peygamberlerin bu manada kendi zamanlarının sözünü söylediğini, hassaten de 7. yüzyılda Abdullah'ın oğlu Muhammed'in Allah'ın elçisi olarak insanları buna çağırdığını kabul edeceksiniz; “Muhammedun Resulullah…” Bu da kelime-i tevhidi dünyaya duyuran elçilik kurumu oluyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat