#smrgSAHAF Şu Hain Kalplerimiz: Kadınlar Erkeklere Neden Teslim Olurlar? -

Stok Kodu:
1199004933
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
224 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1995
Çeviren:
Çev. Aksu Bora; Asuman Emre
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199004933
391097
Şu Hain Kalplerimiz: Kadınlar Erkeklere Neden Teslim Olurlar? -
Şu Hain Kalplerimiz: Kadınlar Erkeklere Neden Teslim Olurlar? - #smrgSAHAF
0.00
Şu Hain Kalplerimiz, daha önce yayımladığımız ve büyük ilgi gören Kadınlık Arzuları'nın yazarı Rosalind Coward'ın son kitabı. Kitabın temel kaygısı Batı'da kadınların son dönemlerde geleneksel değer ve rolleri giderek daha fazla benimsemelerinin, başka bir deyişle kendi ezilmişliklerinin sürdürülmesindeki suçortaklarının nedenlerini incelemek. Bir çok başarılı işkadınının birden her şeyden vazgeçip "anneliğe" dönmeye karar vermeleri kadınların aslında geleneksel rollerine dönmek istediklerinin, "annelik içgüdüsü"nün kanıtı olarak sunuluyor. Cinsler arasında temel bir eşitliğin sağlandığı, bu yüzden de feminizmin artık fazlalık haline geldiği postfemisnist bir döneme geçildiği iddia ediliyor.

Coward birçok kadınla, erkekler, çocuklar ve çalışma hakkında yaptığı görüşmelere dayanarak bu iddiaları sorguluyor. Ona göre kadınlar işlerinden ayrılıyorlar, çünkü işyerlerinde hakim olan bireyci ve rekabetçi etiği benimsemekte güçlük çekiyorlar; çünkü modern toplumların şizofrenisi sonucu sevgi ve diğerkâmlık gibi değerlerin ifade bulduğu tek ortamın aile lduğunu düşünüyorlar; çünkü çocukların yetiştirilmesi hâlâ esasen kadınların sorumluluğu sayılıyor. Ama aile bir cennet olmak şöyle dursun bastırılmış rekabet duygularının sık sık patlak verdiği, çocuğun karakterinin, zihinsel gelişiminin bile annenin sürekli ilgisine bağlı görüldüğü, "iyi anne ideali"nin kadınlara sürekli suçluluk duyguları yaşattığı bir mayın tarlası. Yazara göre kadınlar, çocuğun eğitsel ve psikolojik sorumluluğunun bu ölçüde kendi üzerlerine yıkılmasına karşı çıkıp toplumsal çözümler aramaktansa, bunu kabullenerek suça ortak oluyorlar. Erkekleri idealize ederek, hâlâ onlara cazip görünmeyi her şeyden önemli görerek, bu uğurda bitmek tükenmez rejimlere girerek, kendi ihtiyaç ve arzularını açıkça ifade etmek yerine duygusal manipülasyonlara başvurarak bu suçortaklığını sürdürüyorlar. Coward, bütün bunlar kadın-erkek ilişkilerinin gerçekten eşitlikçi ve özgürlükçü bir doğrultuda dönüştürülebilmesini engelliyor, diyor.

Coward geleneksel bir feminist perspektiften yargılamıyor kadınları. Aksine bu perspektifin yetersizliklerini göstererek kadınları içerden anlamaya çalışıyor. Gerçekten değişmek isteyen ve kendileriyle hesaplaşmaktan korkmayan kadınlar için!...

Şu Hain Kalplerimiz, daha önce yayımladığımız ve büyük ilgi gören Kadınlık Arzuları'nın yazarı Rosalind Coward'ın son kitabı. Kitabın temel kaygısı Batı'da kadınların son dönemlerde geleneksel değer ve rolleri giderek daha fazla benimsemelerinin, başka bir deyişle kendi ezilmişliklerinin sürdürülmesindeki suçortaklarının nedenlerini incelemek. Bir çok başarılı işkadınının birden her şeyden vazgeçip "anneliğe" dönmeye karar vermeleri kadınların aslında geleneksel rollerine dönmek istediklerinin, "annelik içgüdüsü"nün kanıtı olarak sunuluyor. Cinsler arasında temel bir eşitliğin sağlandığı, bu yüzden de feminizmin artık fazlalık haline geldiği postfemisnist bir döneme geçildiği iddia ediliyor.

Coward birçok kadınla, erkekler, çocuklar ve çalışma hakkında yaptığı görüşmelere dayanarak bu iddiaları sorguluyor. Ona göre kadınlar işlerinden ayrılıyorlar, çünkü işyerlerinde hakim olan bireyci ve rekabetçi etiği benimsemekte güçlük çekiyorlar; çünkü modern toplumların şizofrenisi sonucu sevgi ve diğerkâmlık gibi değerlerin ifade bulduğu tek ortamın aile lduğunu düşünüyorlar; çünkü çocukların yetiştirilmesi hâlâ esasen kadınların sorumluluğu sayılıyor. Ama aile bir cennet olmak şöyle dursun bastırılmış rekabet duygularının sık sık patlak verdiği, çocuğun karakterinin, zihinsel gelişiminin bile annenin sürekli ilgisine bağlı görüldüğü, "iyi anne ideali"nin kadınlara sürekli suçluluk duyguları yaşattığı bir mayın tarlası. Yazara göre kadınlar, çocuğun eğitsel ve psikolojik sorumluluğunun bu ölçüde kendi üzerlerine yıkılmasına karşı çıkıp toplumsal çözümler aramaktansa, bunu kabullenerek suça ortak oluyorlar. Erkekleri idealize ederek, hâlâ onlara cazip görünmeyi her şeyden önemli görerek, bu uğurda bitmek tükenmez rejimlere girerek, kendi ihtiyaç ve arzularını açıkça ifade etmek yerine duygusal manipülasyonlara başvurarak bu suçortaklığını sürdürüyorlar. Coward, bütün bunlar kadın-erkek ilişkilerinin gerçekten eşitlikçi ve özgürlükçü bir doğrultuda dönüştürülebilmesini engelliyor, diyor.

Coward geleneksel bir feminist perspektiften yargılamıyor kadınları. Aksine bu perspektifin yetersizliklerini göstererek kadınları içerden anlamaya çalışıyor. Gerçekten değişmek isteyen ve kendileriyle hesaplaşmaktan korkmayan kadınlar için!...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat