Bu küçük kitap, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Aydın'ın Sultanhisar İlçesinde (O günlerde Nahiye) savaş alanında değil ama Yunan işgali altında zor şartlarda yaşamış olan çocukların anılarıdır.
Bu gün 80-85 yaşlarında olan, o günün çocukları ile görüştüm. Söyleşi sırasında o günleri tekrar, aynen yaşayarak bu kitaptaki anılarını anlattılar. Zaman zaman heyecan, hüzün, gözyaşı, sevinç ve gülücüklerle anlattıkları bu anılar beni çok duygulandırdı.Onların 1920'lerdeki duygularını, yaşadıklarını 1990'lara taşımak, o günün çocuklarından, bu günün çocuklarına bir şeyler getirmek istedim.
Geçmişten günümüze taşıdıklarım, göklerde bir damla su da olsa, bu damlaların buharlaşmadan denize ulaşmasıdır amacım. Çünkü geçmişini, tarihini ve kültürünü bilmeyen ve sahip çıkmayan Uluslar her zaman yozlaşmaya mahkumdur. Biz ki zengin, köklü, şerefli, kültür ve tarihe sahip olan Türk Ulusu olarak bunları korumak ve bizden sonraki kuşaklara ulaştırmakla üstümüze düşen en önemli vatandaşlık görevlerinden birini yerine getirmiş olacağız.
Bu düşüncelerle oluşturulan bu kitapçığın Sultanhisar'da geçen bazı olayların zihinlerden yok olup gitmesini önleyeceğini, bugünkü huzurlu ve mutlu günlere nasıl ulaştığımızı göstermesi açısından bu günün çocuklarına bazı değerleri vereceğini umuyorum.
Anıların sahiplerinden birkaçını kaybettik. Burada, ölenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömür dileklerimle hepsine saygılar sunuyorum. (Önsözden)
Bu küçük kitap, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Aydın'ın Sultanhisar İlçesinde (O günlerde Nahiye) savaş alanında değil ama Yunan işgali altında zor şartlarda yaşamış olan çocukların anılarıdır.
Bu gün 80-85 yaşlarında olan, o günün çocukları ile görüştüm. Söyleşi sırasında o günleri tekrar, aynen yaşayarak bu kitaptaki anılarını anlattılar. Zaman zaman heyecan, hüzün, gözyaşı, sevinç ve gülücüklerle anlattıkları bu anılar beni çok duygulandırdı.Onların 1920'lerdeki duygularını, yaşadıklarını 1990'lara taşımak, o günün çocuklarından, bu günün çocuklarına bir şeyler getirmek istedim.
Geçmişten günümüze taşıdıklarım, göklerde bir damla su da olsa, bu damlaların buharlaşmadan denize ulaşmasıdır amacım. Çünkü geçmişini, tarihini ve kültürünü bilmeyen ve sahip çıkmayan Uluslar her zaman yozlaşmaya mahkumdur. Biz ki zengin, köklü, şerefli, kültür ve tarihe sahip olan Türk Ulusu olarak bunları korumak ve bizden sonraki kuşaklara ulaştırmakla üstümüze düşen en önemli vatandaşlık görevlerinden birini yerine getirmiş olacağız.
Bu düşüncelerle oluşturulan bu kitapçığın Sultanhisar'da geçen bazı olayların zihinlerden yok olup gitmesini önleyeceğini, bugünkü huzurlu ve mutlu günlere nasıl ulaştığımızı göstermesi açısından bu günün çocuklarına bazı değerleri vereceğini umuyorum.
Anıların sahiplerinden birkaçını kaybettik. Burada, ölenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömür dileklerimle hepsine saygılar sunuyorum. (Önsözden)