Bu toplumların her biri; diliyle, gelenekleriyle ve her tür yaşam tarzlarıyla, tek başlarına birer çiçek, bir araya geldiklerinde ise, bir çiçek bahçesini oluşturmaktadırlar.
Bu arada çok iyi bilinmesi gereken konu; bir veya birkaç çiçeğin kurumasıyla çiçek bahçesine birşey olmayacağı, bilakis bahçenin olmaması durumunda, tüm çiçeklerin de yok olacağının bilinmesidir. Ancak, bu çiçeklere de gereken önem verilmelidir. Tüm çiçekler teker teker solmaya başlarsa, o bahçe de kıraç bir topraktan öteye geçemez.
Bu aşamada yapılması gereken iş, toplumlarımıza ait kültürlerin korunmasıdır.
Ancak günümüzde birçok kültürün yavaş yavaş yok olduğu görülmektedir. Bunun en bariz örneğini ise "Laz"lar teşkil etmektedirler.
Lazlarda dil, bir iki nesil sonra tamamen yok olacağa benzerken, zamanın hayat şartlarına uygun olan ahşap evlerin yerini artık tamamen beton yığınları almaya başlamış, manilerle, türkülerle, horonlarla bir düğün eğlencesi niteliğindeki harman imeceleri yokolmuş, hülasa dilinden, yiyecek ve içeceğine kadar her şey güçlü bir erozyona uğramıştır.
Bu durum, çorbaya tuz katılmaması veya çiçek bahçesinde Lazları temsil eden nadide orkide çiçeğinin kuruması ile özdeş bir durum arz etmektedir. Bu erozyon karşısında bir Lazın üzülmemesi mümkün değildir. Bu vesile ile ilerki yıllarda bu kültürü ortaya çıkarmak için tarihin kül tutmuş derinliklerini eşelemek yerine, bu kültürün içinde yoğrulmuş bir Laz olarak, hiç olamazsa bunların bir kısmını belgelemek istedim. Bunu ise okuyucunun zevkle okuyacağı tarzda şiirlerle, öykülerle ve anekdotlarla aktarmaya çalıştım.
Bu toplumların her biri; diliyle, gelenekleriyle ve her tür yaşam tarzlarıyla, tek başlarına birer çiçek, bir araya geldiklerinde ise, bir çiçek bahçesini oluşturmaktadırlar.
Bu arada çok iyi bilinmesi gereken konu; bir veya birkaç çiçeğin kurumasıyla çiçek bahçesine birşey olmayacağı, bilakis bahçenin olmaması durumunda, tüm çiçeklerin de yok olacağının bilinmesidir. Ancak, bu çiçeklere de gereken önem verilmelidir. Tüm çiçekler teker teker solmaya başlarsa, o bahçe de kıraç bir topraktan öteye geçemez.
Bu aşamada yapılması gereken iş, toplumlarımıza ait kültürlerin korunmasıdır.
Ancak günümüzde birçok kültürün yavaş yavaş yok olduğu görülmektedir. Bunun en bariz örneğini ise "Laz"lar teşkil etmektedirler.
Lazlarda dil, bir iki nesil sonra tamamen yok olacağa benzerken, zamanın hayat şartlarına uygun olan ahşap evlerin yerini artık tamamen beton yığınları almaya başlamış, manilerle, türkülerle, horonlarla bir düğün eğlencesi niteliğindeki harman imeceleri yokolmuş, hülasa dilinden, yiyecek ve içeceğine kadar her şey güçlü bir erozyona uğramıştır.
Bu durum, çorbaya tuz katılmaması veya çiçek bahçesinde Lazları temsil eden nadide orkide çiçeğinin kuruması ile özdeş bir durum arz etmektedir. Bu erozyon karşısında bir Lazın üzülmemesi mümkün değildir. Bu vesile ile ilerki yıllarda bu kültürü ortaya çıkarmak için tarihin kül tutmuş derinliklerini eşelemek yerine, bu kültürün içinde yoğrulmuş bir Laz olarak, hiç olamazsa bunların bir kısmını belgelemek istedim. Bunu ise okuyucunun zevkle okuyacağı tarzda şiirlerle, öykülerle ve anekdotlarla aktarmaya çalıştım.