#smrgSAHAF Tanrıya Şikayet - 1944

Basıldığı Matbaa:
Kenan Matbaası
Stok Kodu:
1199073136
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
174 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1944
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199073136
459027
Tanrıya Şikayet -        1944
Tanrıya Şikayet - 1944 #smrgSAHAF
0.00
Beşerin aklı bu dünyaya artık dar geliyor. Galiba sanıyordun ki, hep, kervanla, kağnı ile, nihayet deve ve at sırtında kalacağız, yağ mumu yakıp silah olarak çene kemiği kullanacağız. Seddi Çin en büyük istihkamımız, kırk ambarlı Mahmudiye en büyük harp gemimiz olacak duracak. Maalesef hayır! Ulu Tanrı;

Yüksek varlığınla muhabere için ne posta puluyla kutusuna, ne telgraf ve telsiz makinesine, ne tatarağasiyle hanlara ve kervansaraylara, ne havaya bırakılmış güvercin sürüsü ile denize atılmış şişelere, ne ateş kulelerine ve davul dümbelek seslerine, hulâsa yeni ve eski usul hiçbir âlete, yaver, mabeyinci, başkâtip veya hususî kalem müdürü gibi vasıtalara, külfet ve şarta lüzum var. Şüphesiz ki, en kolay, en ucuz, en zahmetsiz, hususiyle her türlü sansör ve zabıta kayıtlarından korkusuz mektuplaşma ancak seninle mümkündür. Sana odamdan ve yatağımdan, herkesin yanında veya tek başıma, yürürken ve koşarken, karada ve denizde, havada veya su altında, diri iken veya öldükten sonra, düşündüklerimi pervasız, bellisiz, yazısız ve lâkırdısız anlatabilirim. (Kitaptan)

Beşerin aklı bu dünyaya artık dar geliyor. Galiba sanıyordun ki, hep, kervanla, kağnı ile, nihayet deve ve at sırtında kalacağız, yağ mumu yakıp silah olarak çene kemiği kullanacağız. Seddi Çin en büyük istihkamımız, kırk ambarlı Mahmudiye en büyük harp gemimiz olacak duracak. Maalesef hayır! Ulu Tanrı;

Yüksek varlığınla muhabere için ne posta puluyla kutusuna, ne telgraf ve telsiz makinesine, ne tatarağasiyle hanlara ve kervansaraylara, ne havaya bırakılmış güvercin sürüsü ile denize atılmış şişelere, ne ateş kulelerine ve davul dümbelek seslerine, hulâsa yeni ve eski usul hiçbir âlete, yaver, mabeyinci, başkâtip veya hususî kalem müdürü gibi vasıtalara, külfet ve şarta lüzum var. Şüphesiz ki, en kolay, en ucuz, en zahmetsiz, hususiyle her türlü sansör ve zabıta kayıtlarından korkusuz mektuplaşma ancak seninle mümkündür. Sana odamdan ve yatağımdan, herkesin yanında veya tek başıma, yürürken ve koşarken, karada ve denizde, havada veya su altında, diri iken veya öldükten sonra, düşündüklerimi pervasız, bellisiz, yazısız ve lâkırdısız anlatabilirim. (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat