Kitabın ikinci cildinde Harezmşahlar tarihinden bahsedilmekte, bilhassa son hükümdarlar hakkında uzun tafsilât verilmektedir. Yazarın çeşitli kaynaklara dayanarak yazdığı bu ciltte, Kara Hıtaylar hakkında verdiği bilgilerin başka kaynaklarda bulunmaması, onun tarihî değerini daha da artırmaktadır. Ayrıca bu ciltte Ögedey zamanından XII Tarih-i Cihan Güşa başlayarak, Hülagu'nun İran'a gelişine kadar hüküm süren Moğol hükümdarlarından da bahsedilmektedir. Yazarın Moğol hakimlerinden bahseden son kısmına ait olaylar hakkındaki bilgilerin bazılarını, kendisi gibi devlet hizmetinde bulunmuş olan babasından duyduklarına ve bazılarını da bizzat kendi gördüklerine dayandırmıştır.
Üçüncü cilt Mengü(Mönke) Han'ın tahta oturuş töreninin tasviri ile başlayıp, onun saltanatının ilk yılları hakkında biraz bilgi verdikten sonra Hülagu'nun İran'a hareketi ve İsmailî kalelerinin alınıp yıkılması konularıyla devam etmekte ve bunu takiben Alamut İsmailîleri ve bunların mezhepleri hakkında uzun tafsilâta girişmektedir. Yazarın bu savaşlara katıldığı ve Alamut kütüphanesinden de faydalandığı göz önünde bulundurulursa, bu cildin de önemi kendiliğinden ortaya çıkar.
Kitabın ikinci cildinde Harezmşahlar tarihinden bahsedilmekte, bilhassa son hükümdarlar hakkında uzun tafsilât verilmektedir. Yazarın çeşitli kaynaklara dayanarak yazdığı bu ciltte, Kara Hıtaylar hakkında verdiği bilgilerin başka kaynaklarda bulunmaması, onun tarihî değerini daha da artırmaktadır. Ayrıca bu ciltte Ögedey zamanından XII Tarih-i Cihan Güşa başlayarak, Hülagu'nun İran'a gelişine kadar hüküm süren Moğol hükümdarlarından da bahsedilmektedir. Yazarın Moğol hakimlerinden bahseden son kısmına ait olaylar hakkındaki bilgilerin bazılarını, kendisi gibi devlet hizmetinde bulunmuş olan babasından duyduklarına ve bazılarını da bizzat kendi gördüklerine dayandırmıştır.
Üçüncü cilt Mengü(Mönke) Han'ın tahta oturuş töreninin tasviri ile başlayıp, onun saltanatının ilk yılları hakkında biraz bilgi verdikten sonra Hülagu'nun İran'a hareketi ve İsmailî kalelerinin alınıp yıkılması konularıyla devam etmekte ve bunu takiben Alamut İsmailîleri ve bunların mezhepleri hakkında uzun tafsilâta girişmektedir. Yazarın bu savaşlara katıldığı ve Alamut kütüphanesinden de faydalandığı göz önünde bulundurulursa, bu cildin de önemi kendiliğinden ortaya çıkar.