#smrgSAHAF Tarihin Tarihine Kuşbakışı, Ankara Halkevi 30 - 4 - 1938 [ Konferans ] - 1938
Tarihin tarihinden maksat; tarih ilmi veya tarih felsefesi tarihidir. Buna göre bizi alelıtlak tarih kitapları değil, tarihi bir ilim, bir felsefe telâkki ederek bir sisteme bağlıyan mütefekkirlerin, bir silsile teşkil eden eserleri alâkadar edecektir.
Mevzuu daha canlandıracağı ümidiyle müsaadenizle ufak bir mukayese ile başlamak isterim: Tarihin başlarında Orta Asya'dan yüksek kültürleriyle gelen Sümerler, Mezopotamya'dan beşeriyetin müstakbel ruhî mahsullerinin bütün nüvelerini serpmek suretiyle nasıl dünya medeniyetine mucizekâr bir kaynak olmuşlarsa, Anadolu'dan İtalya'ya giden Etrüskler de ayni surette Avrupa medeniyetine füsunkâr bir göze olmuşlardır. Her ikisi de yeni tuttukları yurdun eski, çok iptidaî sekenesini, peri masalı uykusundan uyandırmış, yalnız dinî ve fikrî hayatlarına değil, günlük yaşayışlarına bile nafiz olmuşlardır. Her ikisi de çok iptidaî bir halde kamış kulübelerde, mağaralarda yaşayan yerlilerin en basit kademeden başlayarak en mütekâmil bediî sanat yaşayışına kadar yükselmelerine âmil olmuşlardır. (Kitaptan)
Tarihin tarihinden maksat; tarih ilmi veya tarih felsefesi tarihidir. Buna göre bizi alelıtlak tarih kitapları değil, tarihi bir ilim, bir felsefe telâkki ederek bir sisteme bağlıyan mütefekkirlerin, bir silsile teşkil eden eserleri alâkadar edecektir.
Mevzuu daha canlandıracağı ümidiyle müsaadenizle ufak bir mukayese ile başlamak isterim: Tarihin başlarında Orta Asya'dan yüksek kültürleriyle gelen Sümerler, Mezopotamya'dan beşeriyetin müstakbel ruhî mahsullerinin bütün nüvelerini serpmek suretiyle nasıl dünya medeniyetine mucizekâr bir kaynak olmuşlarsa, Anadolu'dan İtalya'ya giden Etrüskler de ayni surette Avrupa medeniyetine füsunkâr bir göze olmuşlardır. Her ikisi de yeni tuttukları yurdun eski, çok iptidaî sekenesini, peri masalı uykusundan uyandırmış, yalnız dinî ve fikrî hayatlarına değil, günlük yaşayışlarına bile nafiz olmuşlardır. Her ikisi de çok iptidaî bir halde kamış kulübelerde, mağaralarda yaşayan yerlilerin en basit kademeden başlayarak en mütekâmil bediî sanat yaşayışına kadar yükselmelerine âmil olmuşlardır. (Kitaptan)