#smrgKİTABEVİ Taşra Epiği: Türk İdeolojileri ve İslamcılık -

Stok Kodu:
1199017494
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2016
Çeviren:
Filiz Ofluoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199017494
403615
Taşra Epiği: Türk İdeolojileri ve İslamcılık -
Taşra Epiği: Türk İdeolojileri ve İslamcılık - #smrgKİTABEVİ
0.00
“... Türkleştirme ameliyesi, eklemlendiği her ideolojik yönlenimin tarihselliğinde verili bulunan pozitif işlevi ortadan kaldırıyor ve gerçeğinin sadece kötü bir kopyası olarak varkalmasını sağlıyor. İkincisi de, bu ‘ millileştirme' çabasının sonucunda ortaya çıkan ‘ürün', hem kastedilen millî oluşa hem de millileştirilen ögeye uzak kalıp, sadece adıyla varolabildiğinden Türkiye'deki hegemonik bütünün takviyesine katkıda bulunuyor…

… böylece liberalizmden muhafazakârlığa, sosyalizmden milliyetçiliğe bütün ideolojik eğilimlerin, kolayca ‘denetlenebilir' bir araca indirgendiklerini yadsıyamayız…

... İdeolojileri ‘Türkleştirme' çabasının, ‘yerlileştirme' faaliyetiyle karıştırılmaması gerekir - yerlilik, sadece bir durumun, bakışın, tecessüsün adı olabilir, bunlara ilişkin ideolojik bir tutumun değil. Kaldı ki, bir şeyi yerli kılabilmek için, edimin nesnesindeki özgün ögeyi olduğu gibi korumak zorunludur.

(…) Burada belirtmemiz gereken, ‘yerlileştirmenin' bir ‘gelenek ve yerellik savunusu'na dönüşebilme tehlikesidir. Modernizasyon süreci içerisinde belki de en büyük politik ve toplumsal atılımı gerçekleştiren Kemalizmin kendisini ve dolayısıyla toplumu ‘Türkleştirirken', kapalı bir taşra epiğine dönüşmesi, bu tehlikenin sonuçları hakkında aydınlatıcı bir bilgi sunar.

... İslâmcılık da hızla bir Türk ideolojisi olarak evrilmiş, İslâmcılığın siyasal temsilcileri söylemsel itirazlarına rağmen, bu evrilmeyi engelleme yönünde ciddi hiçbir adım atmamışlardır. İslâmcılık, Türkiye'nin tarihsel geriliğinin çıkmazlarına yönelik eleştirel varoluşuyla, bu geriliğin sahiplenilmesiyle sonuçlanan bir kapanmanın ideolojisi olarak varkalmayı seçmiştir.”

YAZAR Ahmet Çiğdem 1964 Çankırı doğumlu. Hâlen Yakın Doğu Üniversitesi'nde sosyoloji ve siyaset bilimi dersleri vermektedir. Yazamadığı bazı kitaplar ve yayımlatamadığı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Kitapları: Akıl ve Toplumun Özgürleşimi (Vadi, 1992; İletişim, 2008), Aydınlanma Düşüncesi (Ağaç,1993; İletişim, 1997), Bir İmkân Olarak Modernite (İletişim, 1997) Taşra Epiği: Türk İdeolojileri ve İslâmcılık (Birikim, 2001), Toplum: Kavram ve Gerçeklik (2006), D'nin Hâlleri: Din Darbe Demokrasi (İletişim, 2009) Geleceği Eskitmek: AKP ve Türkiye (İletişim, 2014).

“... Türkleştirme ameliyesi, eklemlendiği her ideolojik yönlenimin tarihselliğinde verili bulunan pozitif işlevi ortadan kaldırıyor ve gerçeğinin sadece kötü bir kopyası olarak varkalmasını sağlıyor. İkincisi de, bu ‘ millileştirme' çabasının sonucunda ortaya çıkan ‘ürün', hem kastedilen millî oluşa hem de millileştirilen ögeye uzak kalıp, sadece adıyla varolabildiğinden Türkiye'deki hegemonik bütünün takviyesine katkıda bulunuyor…

… böylece liberalizmden muhafazakârlığa, sosyalizmden milliyetçiliğe bütün ideolojik eğilimlerin, kolayca ‘denetlenebilir' bir araca indirgendiklerini yadsıyamayız…

... İdeolojileri ‘Türkleştirme' çabasının, ‘yerlileştirme' faaliyetiyle karıştırılmaması gerekir - yerlilik, sadece bir durumun, bakışın, tecessüsün adı olabilir, bunlara ilişkin ideolojik bir tutumun değil. Kaldı ki, bir şeyi yerli kılabilmek için, edimin nesnesindeki özgün ögeyi olduğu gibi korumak zorunludur.

(…) Burada belirtmemiz gereken, ‘yerlileştirmenin' bir ‘gelenek ve yerellik savunusu'na dönüşebilme tehlikesidir. Modernizasyon süreci içerisinde belki de en büyük politik ve toplumsal atılımı gerçekleştiren Kemalizmin kendisini ve dolayısıyla toplumu ‘Türkleştirirken', kapalı bir taşra epiğine dönüşmesi, bu tehlikenin sonuçları hakkında aydınlatıcı bir bilgi sunar.

... İslâmcılık da hızla bir Türk ideolojisi olarak evrilmiş, İslâmcılığın siyasal temsilcileri söylemsel itirazlarına rağmen, bu evrilmeyi engelleme yönünde ciddi hiçbir adım atmamışlardır. İslâmcılık, Türkiye'nin tarihsel geriliğinin çıkmazlarına yönelik eleştirel varoluşuyla, bu geriliğin sahiplenilmesiyle sonuçlanan bir kapanmanın ideolojisi olarak varkalmayı seçmiştir.”

YAZAR Ahmet Çiğdem 1964 Çankırı doğumlu. Hâlen Yakın Doğu Üniversitesi'nde sosyoloji ve siyaset bilimi dersleri vermektedir. Yazamadığı bazı kitaplar ve yayımlatamadığı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Kitapları: Akıl ve Toplumun Özgürleşimi (Vadi, 1992; İletişim, 2008), Aydınlanma Düşüncesi (Ağaç,1993; İletişim, 1997), Bir İmkân Olarak Modernite (İletişim, 1997) Taşra Epiği: Türk İdeolojileri ve İslâmcılık (Birikim, 2001), Toplum: Kavram ve Gerçeklik (2006), D'nin Hâlleri: Din Darbe Demokrasi (İletişim, 2009) Geleceği Eskitmek: AKP ve Türkiye (İletişim, 2014).

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat