#smrgSAHAF Tekirdağ Tarihi Araştırmaları: Tekirdağ Müzesine Doğru - 1966

Basıldığı Matbaa:
Ekin Basımevi
Stok Kodu:
1199073598
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
88 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1966
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199073598
459487
Tekirdağ Tarihi Araştırmaları: Tekirdağ Müzesine Doğru -        1966
Tekirdağ Tarihi Araştırmaları: Tekirdağ Müzesine Doğru - 1966 #smrgSAHAF
0.00
Bütün medenî şehirlerin bir müzesi vardır. Çevrenin tarih ve sanat değeri taşıyan eserleri burada halkın, meraklıların ve araştırıcıların gözleri önüne düzenli bir şekilde serilir. Çevreleri, insanlığın geçirdiği tarih çağlan bakımından zengin olan şehirlerin, elbet, müzeleri de zengindir. Fakat bugün lAjnerika ve Avusturalya gibi yeni bulunmuş, uygarlık tarihleri yalnız birkaç bölgesinde Yeniçağ'dan öteye geçen ülkelerin şehirlerinde bile büyük müzeler vardır. Buraları başka ülkelere ve kendi kısa tarihlerine ait eserler ile doldurulmuştur. Örneğin, Hikmet Feridun Es'in Sidney'de gezdiği bir müzede, Çanakkale savaşlarında Türkler tarafından Anzaklar'a atılan bir paket Türk sigarasını gördüğünü okumuştum.

Tekirdağ çevresi tarih bakımından îzmir, Bergama, Efes, İstanbul, Çanakkale... gibi gayet zengin değil ise de, aynı çağlan ikinci plânda geçirmiş bir bölgedir. Türk yönetiminden önceki Bizans, Roma, Yunan, Trak devirlerine ait yer yer eserler, kitabeler bulunmaktadır. Bunların sayısı yıldan yıla artmaktadır. Türk yönetimini ve uygarlığını aydınlatacak değerdeki eserler, müzesizlik yüzünden şurada, burada kalarak zamanla yok olmaktadır. Bundan sonra bulunacakları da aynı sonuçlar beklemektedir. Bu eserleri koruyup kurtarmak, yenilerini arayıp bulmak, böylece çevremizin tarihine ışık tutmak, aynı zamanda şehrimizi gezecek turistlere çevremizin tarihi üzerine canlı ve belgeli bir anlayış vererek kendilerini hoşnut edebilmek için artık Tekirdağ'da bir müzeye ihtiyacı vardır. (Başlangıç bölümünden)

Bütün medenî şehirlerin bir müzesi vardır. Çevrenin tarih ve sanat değeri taşıyan eserleri burada halkın, meraklıların ve araştırıcıların gözleri önüne düzenli bir şekilde serilir. Çevreleri, insanlığın geçirdiği tarih çağlan bakımından zengin olan şehirlerin, elbet, müzeleri de zengindir. Fakat bugün lAjnerika ve Avusturalya gibi yeni bulunmuş, uygarlık tarihleri yalnız birkaç bölgesinde Yeniçağ'dan öteye geçen ülkelerin şehirlerinde bile büyük müzeler vardır. Buraları başka ülkelere ve kendi kısa tarihlerine ait eserler ile doldurulmuştur. Örneğin, Hikmet Feridun Es'in Sidney'de gezdiği bir müzede, Çanakkale savaşlarında Türkler tarafından Anzaklar'a atılan bir paket Türk sigarasını gördüğünü okumuştum.

Tekirdağ çevresi tarih bakımından îzmir, Bergama, Efes, İstanbul, Çanakkale... gibi gayet zengin değil ise de, aynı çağlan ikinci plânda geçirmiş bir bölgedir. Türk yönetiminden önceki Bizans, Roma, Yunan, Trak devirlerine ait yer yer eserler, kitabeler bulunmaktadır. Bunların sayısı yıldan yıla artmaktadır. Türk yönetimini ve uygarlığını aydınlatacak değerdeki eserler, müzesizlik yüzünden şurada, burada kalarak zamanla yok olmaktadır. Bundan sonra bulunacakları da aynı sonuçlar beklemektedir. Bu eserleri koruyup kurtarmak, yenilerini arayıp bulmak, böylece çevremizin tarihine ışık tutmak, aynı zamanda şehrimizi gezecek turistlere çevremizin tarihi üzerine canlı ve belgeli bir anlayış vererek kendilerini hoşnut edebilmek için artık Tekirdağ'da bir müzeye ihtiyacı vardır. (Başlangıç bölümünden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat