Etnik ve dini açıdan çeşitli bir geçmişten gelen Najla Tammy İlhan Teksas'ta bir kasabada doğdu ve büyüdü. Hıristiyan öğreti üzerine yetiştirilen yazarın çocukluğu ve gençliği büyük ölçüde hayatına hakim olan imanı sorgulamalarla geçer. Mensup olduğu dine dair ilk sorgulaması kilisede, Pazar ayinlerinde kadınların makyaj yapmasının yasaklanmasıyla başlar. "İlk zamanlarda kilise böyle uygun gördüyse doğrusu da budur" şeklindeki kabullenmesi zaman içinde "madem doğrusu böyleydi neden başlangıçta izin verilmişti" şeklinde bir sorgulamaya dönüştü. İlk soru işareti lise yıllarında böylelikle meydana çıkarken üniversiteye geldiğinde içindeki merak ve sorgulama had safhaya ulaşmıştır. Çevresindeki farklı birçok mezhebe ve gruba bağlı kiliselere devam eden, onları inceleyen yazar bir türlü aradığı huzuru ve yaşam tarzını bu alternatiflerde bulamaz. Ta ki bir gün arkadaş çevresinden tanışacağı bir Türk onu İslam'la tanıştırana kadar...
Düzenlenen bir kano gezisinde yakınlaşan iki gencin birbirlerine hayatlarını ve inançlarını açmalarıyla başlayan dostlukları zaman içerisinde bambaşka yerlere taşır onları. Türk dostu Murat'ın nezaketine ve güzel ahlakına hayran olan yazar, onun mensup olduğu dini araştırır ve böylelikle İslam'la tanışır. (Arka kapaktan)
Etnik ve dini açıdan çeşitli bir geçmişten gelen Najla Tammy İlhan Teksas'ta bir kasabada doğdu ve büyüdü. Hıristiyan öğreti üzerine yetiştirilen yazarın çocukluğu ve gençliği büyük ölçüde hayatına hakim olan imanı sorgulamalarla geçer. Mensup olduğu dine dair ilk sorgulaması kilisede, Pazar ayinlerinde kadınların makyaj yapmasının yasaklanmasıyla başlar. "İlk zamanlarda kilise böyle uygun gördüyse doğrusu da budur" şeklindeki kabullenmesi zaman içinde "madem doğrusu böyleydi neden başlangıçta izin verilmişti" şeklinde bir sorgulamaya dönüştü. İlk soru işareti lise yıllarında böylelikle meydana çıkarken üniversiteye geldiğinde içindeki merak ve sorgulama had safhaya ulaşmıştır. Çevresindeki farklı birçok mezhebe ve gruba bağlı kiliselere devam eden, onları inceleyen yazar bir türlü aradığı huzuru ve yaşam tarzını bu alternatiflerde bulamaz. Ta ki bir gün arkadaş çevresinden tanışacağı bir Türk onu İslam'la tanıştırana kadar...
Düzenlenen bir kano gezisinde yakınlaşan iki gencin birbirlerine hayatlarını ve inançlarını açmalarıyla başlayan dostlukları zaman içerisinde bambaşka yerlere taşır onları. Türk dostu Murat'ın nezaketine ve güzel ahlakına hayran olan yazar, onun mensup olduğu dini araştırır ve böylelikle İslam'la tanışır. (Arka kapaktan)