#smrgKİTABEVİ Tezkire-i Şuara-yı Mevleviyye (İnceleme - Metin) CİLTLİ - 2000
Dîvân Edebiyatının en büyük şâirlerinden Şeyh Gâlib işte bu geleneğin sembol şâiridir. Gelenek ile Mevlevî edası onda mükemmel bir terkibe ulaşmıştır. Şeyh Gâlib aynı zamanda içinde yetiştiği ortamın ve birikimin de farkında olan bir şâirdir. Böyle bir birikim, onu, sadece Mevlevî şâirlerini içine alacak bir tezkire yazmaya niyetlendirmiştir. Fakat, meşguliyetinin fazla oluşu sebebiyle bu tezkirenin yazılmasını Esrar Dede'den istemiş ve "Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevleviyye" böylece ortaya çıkmıştır.
Doğrusu, bu tezkire üzerinde çalışmaya başlamadan önce bir Mevlevî Edebiyatı'nın farkında olmadığımı yahut Mevlevî edasının edebiyatımıza bu kadar kazanç sağlamış olabileceğini düşünmemiş olduğumu itiraf etmeliyim. Eserin incelenmesinden de anlaşılabileceği gibi, Mevlevî edası edebiyatımıza, 18. Yüzyıl itibariyle, doğrudan doğruya iki yüzün üzerinde Mevlevî-Dîvân şâiri armağan etmiştir.
Elinizdeki eser, bazı değişikliklerle beraber aynı konuda yapmış olduğumuz doktora tezine dayanmaktadır. Eserin giriş niteliğinde sayılabilecek kısmında tezkire yazan Esrar Dede'nin hayatı, edebî kişiliği ve eserleri tanıtılmıştır. Esas çalışmamız eser ve metin olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Eser bölümünde tezkire çeşitli yönlerden incelenmiştir. Metin bölümünde ise tezkirenin karşılaştırmalı metni verilmiştir. -Dr. İlhan Genç (Önsözden)
Dîvân Edebiyatının en büyük şâirlerinden Şeyh Gâlib işte bu geleneğin sembol şâiridir. Gelenek ile Mevlevî edası onda mükemmel bir terkibe ulaşmıştır. Şeyh Gâlib aynı zamanda içinde yetiştiği ortamın ve birikimin de farkında olan bir şâirdir. Böyle bir birikim, onu, sadece Mevlevî şâirlerini içine alacak bir tezkire yazmaya niyetlendirmiştir. Fakat, meşguliyetinin fazla oluşu sebebiyle bu tezkirenin yazılmasını Esrar Dede'den istemiş ve "Tezkire-i Şu'arâ-yı Mevleviyye" böylece ortaya çıkmıştır.
Doğrusu, bu tezkire üzerinde çalışmaya başlamadan önce bir Mevlevî Edebiyatı'nın farkında olmadığımı yahut Mevlevî edasının edebiyatımıza bu kadar kazanç sağlamış olabileceğini düşünmemiş olduğumu itiraf etmeliyim. Eserin incelenmesinden de anlaşılabileceği gibi, Mevlevî edası edebiyatımıza, 18. Yüzyıl itibariyle, doğrudan doğruya iki yüzün üzerinde Mevlevî-Dîvân şâiri armağan etmiştir.
Elinizdeki eser, bazı değişikliklerle beraber aynı konuda yapmış olduğumuz doktora tezine dayanmaktadır. Eserin giriş niteliğinde sayılabilecek kısmında tezkire yazan Esrar Dede'nin hayatı, edebî kişiliği ve eserleri tanıtılmıştır. Esas çalışmamız eser ve metin olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Eser bölümünde tezkire çeşitli yönlerden incelenmiştir. Metin bölümünde ise tezkirenin karşılaştırmalı metni verilmiştir. -Dr. İlhan Genç (Önsözden)