"Çok eski olmayan bir zamanda, dünya tarihi arzuya dayanıyordu; dünyayı şöyle ya da böyle değiştirme arzusuna. Şimdi, hazin bir yüzyılın sonuna geldiğimizde bu arzuların gerçekleşmediğini görüyoruz. Tarih şimdi suskun. Sessizlik içinde yaşamak çok güç olduğundan, hepimiz cevaplan kendi içimizde arıyoruz. Yine de sinemanın -benim anladığım şekliyle, yaşadığımız çürüyen dünyaya belki de son direniş formu olan sinemanın- amacı, üstü örtülemez tarihsel gerçekleri, masumların gözleri önüne serme çabasından ibarettir."
Dan Fainaru'nun derlediği bu kitapta, ünlü Yunan yönetmen Theo Angelopoulus'la tek tek her filmine dair, farklı dönemlerde yapılmış röportajları okuyacaksınız. (Arka kapaktan)
"Çok eski olmayan bir zamanda, dünya tarihi arzuya dayanıyordu; dünyayı şöyle ya da böyle değiştirme arzusuna. Şimdi, hazin bir yüzyılın sonuna geldiğimizde bu arzuların gerçekleşmediğini görüyoruz. Tarih şimdi suskun. Sessizlik içinde yaşamak çok güç olduğundan, hepimiz cevaplan kendi içimizde arıyoruz. Yine de sinemanın -benim anladığım şekliyle, yaşadığımız çürüyen dünyaya belki de son direniş formu olan sinemanın- amacı, üstü örtülemez tarihsel gerçekleri, masumların gözleri önüne serme çabasından ibarettir."
Dan Fainaru'nun derlediği bu kitapta, ünlü Yunan yönetmen Theo Angelopoulus'la tek tek her filmine dair, farklı dönemlerde yapılmış röportajları okuyacaksınız. (Arka kapaktan)