Nerede?..
"Yanına yaklaştıkça ışık artıyor.
Dünyalar ötesi bir gül rayihası kuşatmış aurasını...
Mistik bir sarhoşluğun döngüsüne sokuyor yaklaşanı...
Tam hizasına geldiğimde kör olacak gibiyim ama, gözlerimi kırpıştıramıyorum bile... Dalgasız bir nur denizinin içinde, ebedî bir sükûnetle yatıyor.
İnsan gözünün yaşarken göremeyeceği tonlarda devinen bir renk ve ışık evreni bu...
Sonsuz lekesizlikte, ışıkla dokunmuş, uzun, beyaz bir giysi var üzerinde
Gözleri kapalı.
Gül yaprağı biçimindeki dudaklarına ebedî sükûnetin mührü vurulmuş.
Yüzü, pembe beyaz bir aurora gibi..."
Yüzyıl öncesinin Ayvalık'ı...
Dillere destan güzellikte bir Rum kızı ile civanmert bir Türk genci, yakıcı bir aşkın sarmalında ucu sonsuza dek uzanan mistik bir yolculuğa çıkıyorlar. Ruhları ancak geride oğullarına bıraktıkları emanetin ait olduğu yere teslimiyle şefaate ulaşacak. Kutlu Meryem'in ayakucuna... (Arka kapaktan)
Nerede?..
"Yanına yaklaştıkça ışık artıyor.
Dünyalar ötesi bir gül rayihası kuşatmış aurasını...
Mistik bir sarhoşluğun döngüsüne sokuyor yaklaşanı...
Tam hizasına geldiğimde kör olacak gibiyim ama, gözlerimi kırpıştıramıyorum bile... Dalgasız bir nur denizinin içinde, ebedî bir sükûnetle yatıyor.
İnsan gözünün yaşarken göremeyeceği tonlarda devinen bir renk ve ışık evreni bu...
Sonsuz lekesizlikte, ışıkla dokunmuş, uzun, beyaz bir giysi var üzerinde
Gözleri kapalı.
Gül yaprağı biçimindeki dudaklarına ebedî sükûnetin mührü vurulmuş.
Yüzü, pembe beyaz bir aurora gibi..."
Yüzyıl öncesinin Ayvalık'ı...
Dillere destan güzellikte bir Rum kızı ile civanmert bir Türk genci, yakıcı bir aşkın sarmalında ucu sonsuza dek uzanan mistik bir yolculuğa çıkıyorlar. Ruhları ancak geride oğullarına bıraktıkları emanetin ait olduğu yere teslimiyle şefaate ulaşacak. Kutlu Meryem'in ayakucuna... (Arka kapaktan)