Toplumsal-tarihsel sorununun kökeninde bireylerin algı ve düşünce teknikleri yatar. Toplumun kurumlaşması bireylerin kendi yaratısıdır. Bireylerin düşündükleri kadar düşünmedikleri de bu kurumlaşmayı belirler. Ve bu süreçte bireyler hem diğer bireylerle hem de kurumlaştırdıkları toplumla sistematik bir oluşum içerisine girerler. Castoriadis, bu sistematik oluşumu kategorileştirirken düzen, ilişkiler ve zorunluluklardan bahseder. Toplumun kurumlaşması sürecinde bireyin birey olmaktan çıkarken kullandığı dil ve dil üzerindeki kodlar gerçekliği ne kadar yansıtıyor sorusuna düşünce ve algı çerçevesinde felsefi bir cevap…
Toplumsal-tarihsel sorununun kökeninde bireylerin algı ve düşünce teknikleri yatar. Toplumun kurumlaşması bireylerin kendi yaratısıdır. Bireylerin düşündükleri kadar düşünmedikleri de bu kurumlaşmayı belirler. Ve bu süreçte bireyler hem diğer bireylerle hem de kurumlaştırdıkları toplumla sistematik bir oluşum içerisine girerler. Castoriadis, bu sistematik oluşumu kategorileştirirken düzen, ilişkiler ve zorunluluklardan bahseder. Toplumun kurumlaşması sürecinde bireyin birey olmaktan çıkarken kullandığı dil ve dil üzerindeki kodlar gerçekliği ne kadar yansıtıyor sorusuna düşünce ve algı çerçevesinde felsefi bir cevap…