Toplumsal Tarih,Nisan 2019'da "Mütareke Dönemi'nde Siyasal Temsil, Seçimler ve Halkçılık" başlıklı özel bir dosyayla, siyasal merkezin çöktüğü ve oluşan iktidar boşluğu içerisinde alternatif arayışlarının hızlandığı Mütareke Dönemi'nin egemenliğin kaynağı olarak halkın nasıl tanımlanacağı, siyasal temsil modelleri, meşruiyetin temeli ve seçim sistemleri gibi tartışmalarına odaklanıyor. Dosyada bir araya getirilen makaleler, bu arayışların uluslararası bağlamıile birlikte yerellerdeki yansımalarını da kapsamaya çalışıyor.
Nurşen Gürboğa ve Cangül Örnek'in ortak editörlüğü ve makale katkılarıyla hazırlanan dosya; Ahmet Demirel, Mehmet Ö. Alkan, Erol Ülker, Neslişah L. Başaran-Lotz, Alexander E. Balistreri ve Hakan Özoğlu ile birlikte, dönemin çeşitli aktörlerinin iktidar arayışları ve kurtuluş modellerine meşruiyet kazandırma ihtiyaçlarına ve halkın kim olduğu sorusu etrafında şekillenen siyasal temsil meselesine, seçimlere ve tümüyle ilişkili olarak halkçılık konusundaki tartışmalara değinerek, bu yelpazenin zenginliğini yansıtmayı amaçlıyor.
Dosya dışındaki sayfalardaiseiki önemli makale dikkat çekiyor. Bora Keskiner ve İrvin Cemil Schick'in makalesi; tılsım olarak kullanılan, şifa getirdiklerine ve insanları muratlarına erdirdiklerine inanılan; sayıların, harflerin, ve/veya kelimelerin belirli şekillerde düzenlenmesiyle oluşan vefklerin, 1700–1701 yılında İstanbul'da bir medresenin açılışına düşürülmüş bir tarih manzumesi içeren bir levha şeklinde düzenlenmiş olarak emsallerinden ayrılan ilginç bir örneğinitanıtıyor. Hazal Özdemir'in makalesi ise Doğu Anadolu'dan Kuzey Amerika'ya yönelen Ermeni göçünü kontrol altına almaya çalışan Osmanlı Devleti'nin pasaport politikalarını inceliyor ve yerel fotoğrafçılar, polis ve devlet arasındaki iş birliğini gösteriyor. Bu sayıda ayrıca Tarih Vakfı'nın liselerde yürüttüğü farklı projelerin sonuçlarını tartışan ve bizzat gençlerin deneyimlerini ve üretimlerini yansıtan haber ve makalelere de yer veriliyor.
Murat Cankara, Osmanlı'da Gayrimüslim Basından başlıklı köşesinde bu ay; İstanbul'da çıkan Karamanlıca Terakki dergisinin 15 Temmuz 1888 tarihli sayısında yer alan “Çingânelere Dair” başlıklı yazıyı, iç içe geçen ansiklopedik bilgi, hikâye, efsane ve hurafeyi arkasına alarak üretilen ötekiliğin ve basının steryotiplerin inşasına nasıl katkıda bulunabileceğinin altını çizerek aktarıyor. Emel Seyhan ise her ay hazırladığı köşesinde Osmanlı basınında 100 yıl önce üzerinde durulan haberleri aktarmaya devam ediyor.