Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
#smrgSAHAF Toprağın Erki: Hamiye Çolakoğlu = The Power of Earth: Hamiye Çolakoğlu -
Hazırlayan:
Zeki Şahin, Taçay Erdemsel, Füsun Kavalcı, H. Mutlu Başkaya
Boyut:
23x30
Sayfa Sayısı:
IX+165 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Çeviren:
Fred Stark
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe - İngilizce
Kategori:
0,00
1199080420
466298
https://www.simurgkitabevi.com/topragin-erki-hamiye-colakoglu-the-power-of-earth-hamiye-colakoglu
Toprağın Erki: Hamiye Çolakoğlu = The Power of Earth: Hamiye Çolakoğlu - #smrgSAHAF
0.00
Hamiye Çolakoğlu, dünyaya bir başka türlü bakar, dünyayı var eden, her bir zerreyi farklı bir şekilde algılar. Bu bir yetidir ve bu yeti bir insanda ya doğuştan vardır, ya da yoktur. Sonradan elde edilemez.
Bu yeti bir bütünlük oluşturur. Yani "sanatın şu dalında beceriklidir ama şu dalında hayır" gibi bir nitelemeye açık değildir. Bu yeti, sanatı bir bütün olarak kapsar ve her bir dalında kendini gösterir, gösterebilir. Yeter ki ilgilenilsin, biraz uğraşılsın. İşte Hamiye'nin sanatsal yetisi buna da tipik bir örnek oluşturur: Resim, seramik, heykel, dekorasyon, müzik ve hatta yazın sanatının kimi dalları.... Bunların her birine ciddi bir şekilde eğilmiş ve her birinden "sanat" kabul edilmesinde en ufak bir tartışma götürmeyen ürünler vermiştir. Sonra bu yeti sabır ister, sebat ister. İşte bu yüzden Hamidiye, sonunda seramik sanatında karar kılmış (ve belki de başa dönmüş) ve bundan asla vazgeçmemiştir. Diğer dallar bir amatör uğraşı gibi kalmıştır ki her halde doğru olan da budur. Sanata ve seramiğe olan bağımlılığı öylesine ileri götürmüştür ki artık onun özel yaşamı veya gönlünün çektiği bir yaşamı bile kalmamıştır, kalmamış gibidir. Çamurla bütünleşmiş, kille aşk yaşamıştır. Her halde böyle "büyük" olunabiliyor.(Kitaptan)
Bu yeti bir bütünlük oluşturur. Yani "sanatın şu dalında beceriklidir ama şu dalında hayır" gibi bir nitelemeye açık değildir. Bu yeti, sanatı bir bütün olarak kapsar ve her bir dalında kendini gösterir, gösterebilir. Yeter ki ilgilenilsin, biraz uğraşılsın. İşte Hamiye'nin sanatsal yetisi buna da tipik bir örnek oluşturur: Resim, seramik, heykel, dekorasyon, müzik ve hatta yazın sanatının kimi dalları.... Bunların her birine ciddi bir şekilde eğilmiş ve her birinden "sanat" kabul edilmesinde en ufak bir tartışma götürmeyen ürünler vermiştir. Sonra bu yeti sabır ister, sebat ister. İşte bu yüzden Hamidiye, sonunda seramik sanatında karar kılmış (ve belki de başa dönmüş) ve bundan asla vazgeçmemiştir. Diğer dallar bir amatör uğraşı gibi kalmıştır ki her halde doğru olan da budur. Sanata ve seramiğe olan bağımlılığı öylesine ileri götürmüştür ki artık onun özel yaşamı veya gönlünün çektiği bir yaşamı bile kalmamıştır, kalmamış gibidir. Çamurla bütünleşmiş, kille aşk yaşamıştır. Her halde böyle "büyük" olunabiliyor.(Kitaptan)
Hamiye Çolakoğlu, dünyaya bir başka türlü bakar, dünyayı var eden, her bir zerreyi farklı bir şekilde algılar. Bu bir yetidir ve bu yeti bir insanda ya doğuştan vardır, ya da yoktur. Sonradan elde edilemez.
Bu yeti bir bütünlük oluşturur. Yani "sanatın şu dalında beceriklidir ama şu dalında hayır" gibi bir nitelemeye açık değildir. Bu yeti, sanatı bir bütün olarak kapsar ve her bir dalında kendini gösterir, gösterebilir. Yeter ki ilgilenilsin, biraz uğraşılsın. İşte Hamiye'nin sanatsal yetisi buna da tipik bir örnek oluşturur: Resim, seramik, heykel, dekorasyon, müzik ve hatta yazın sanatının kimi dalları.... Bunların her birine ciddi bir şekilde eğilmiş ve her birinden "sanat" kabul edilmesinde en ufak bir tartışma götürmeyen ürünler vermiştir. Sonra bu yeti sabır ister, sebat ister. İşte bu yüzden Hamidiye, sonunda seramik sanatında karar kılmış (ve belki de başa dönmüş) ve bundan asla vazgeçmemiştir. Diğer dallar bir amatör uğraşı gibi kalmıştır ki her halde doğru olan da budur. Sanata ve seramiğe olan bağımlılığı öylesine ileri götürmüştür ki artık onun özel yaşamı veya gönlünün çektiği bir yaşamı bile kalmamıştır, kalmamış gibidir. Çamurla bütünleşmiş, kille aşk yaşamıştır. Her halde böyle "büyük" olunabiliyor.(Kitaptan)
Bu yeti bir bütünlük oluşturur. Yani "sanatın şu dalında beceriklidir ama şu dalında hayır" gibi bir nitelemeye açık değildir. Bu yeti, sanatı bir bütün olarak kapsar ve her bir dalında kendini gösterir, gösterebilir. Yeter ki ilgilenilsin, biraz uğraşılsın. İşte Hamiye'nin sanatsal yetisi buna da tipik bir örnek oluşturur: Resim, seramik, heykel, dekorasyon, müzik ve hatta yazın sanatının kimi dalları.... Bunların her birine ciddi bir şekilde eğilmiş ve her birinden "sanat" kabul edilmesinde en ufak bir tartışma götürmeyen ürünler vermiştir. Sonra bu yeti sabır ister, sebat ister. İşte bu yüzden Hamidiye, sonunda seramik sanatında karar kılmış (ve belki de başa dönmüş) ve bundan asla vazgeçmemiştir. Diğer dallar bir amatör uğraşı gibi kalmıştır ki her halde doğru olan da budur. Sanata ve seramiğe olan bağımlılığı öylesine ileri götürmüştür ki artık onun özel yaşamı veya gönlünün çektiği bir yaşamı bile kalmamıştır, kalmamış gibidir. Çamurla bütünleşmiş, kille aşk yaşamıştır. Her halde böyle "büyük" olunabiliyor.(Kitaptan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.