#smrgKİTABEVİ Trak - 2024

Editör:
Beyza Ertem
Kapak Tasarım:
Hamdi Akçay
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Ceylan Matbası
Dizi Adı:
ISBN-10:
6253691875
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199224478
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
184
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
124,25
Havale/EFT ile: 120,52
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199224478
610541
Trak -        2024
Trak - 2024 #smrgKİTABEVİ
124.25
“Geçmiş, arkamızdan ihtiyar bir at gibi yavaş yavaş gelir.”

Henüz anne karnındayken katil olabilir mi insan?
Yeni anılar biriktirdikçe eskilerini silebilir miyiz hafızamızdan?
Peki, ya heybemizdeki hikâyeler?
Nereye gidersek gidelim, aslında aynı hikâyeleri mi anlatırız?
Şiirleri, öyküleri ve düzenlediği edebiyat programlarıyla hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Serkan Türk, 2020 yılında yayımlanan ilk romanı Ausgang'dan sonra, ikinci romanıyla okur karşısında. İkiz kardeşinin ölümüyle, tek bedende iki kişi yaşamaya başlamış, nine halasının hikâyeleriyle büyümüş, yalnızlığı bir gömlek gibi üzerine giymiş isimsiz anlatıcısının, kazandığı burs programıyla memleketinden çok uzağa –ama hayran olduğu yazarın da yanı başına– düşüşünü konu ediyor Trak. Yazar, okuduklarının yanında “dinlediklerini”de aktararak, yazı kadar sözün de kaldığını hatırlatıyor unutmuşlara.
Bir matruşka gibi iç içe geçirilmiş yaşamlar bizimkisi. Her hatırlama, dünyayı yeniden gezip dolaşmak gibidir. Yosunun sardığı taş, yumrusunu toprakta büyüten bitki, yumurtasını çatlatan kuş, yükselen ayın ışığında dönen dünya. Bir böcek bile insanın içindeki insanlığı diriltebilir. Göz ruhun dürbünüdür de, aklı olana ne demeli. Pencerenin dışında vızıldayan sineğin ve geç kalınmış bir sabahın hatırlattığı bunca görüntüyü not almasam olmazdı. İnsan bir dile, bir inanca, bir ülkeye, bir kalbe saplanıp kaldıktan sonra nasıl bulabilir ki çıkışı, o sonlu yolu?
Bay Ferrante'yi tekrar görme fırsatı bulursam bu hikâyeyi ona anlatmaya karar verdim.
“Geçmiş, arkamızdan ihtiyar bir at gibi yavaş yavaş gelir.”

Henüz anne karnındayken katil olabilir mi insan?
Yeni anılar biriktirdikçe eskilerini silebilir miyiz hafızamızdan?
Peki, ya heybemizdeki hikâyeler?
Nereye gidersek gidelim, aslında aynı hikâyeleri mi anlatırız?
Şiirleri, öyküleri ve düzenlediği edebiyat programlarıyla hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Serkan Türk, 2020 yılında yayımlanan ilk romanı Ausgang'dan sonra, ikinci romanıyla okur karşısında. İkiz kardeşinin ölümüyle, tek bedende iki kişi yaşamaya başlamış, nine halasının hikâyeleriyle büyümüş, yalnızlığı bir gömlek gibi üzerine giymiş isimsiz anlatıcısının, kazandığı burs programıyla memleketinden çok uzağa –ama hayran olduğu yazarın da yanı başına– düşüşünü konu ediyor Trak. Yazar, okuduklarının yanında “dinlediklerini”de aktararak, yazı kadar sözün de kaldığını hatırlatıyor unutmuşlara.
Bir matruşka gibi iç içe geçirilmiş yaşamlar bizimkisi. Her hatırlama, dünyayı yeniden gezip dolaşmak gibidir. Yosunun sardığı taş, yumrusunu toprakta büyüten bitki, yumurtasını çatlatan kuş, yükselen ayın ışığında dönen dünya. Bir böcek bile insanın içindeki insanlığı diriltebilir. Göz ruhun dürbünüdür de, aklı olana ne demeli. Pencerenin dışında vızıldayan sineğin ve geç kalınmış bir sabahın hatırlattığı bunca görüntüyü not almasam olmazdı. İnsan bir dile, bir inanca, bir ülkeye, bir kalbe saplanıp kaldıktan sonra nasıl bulabilir ki çıkışı, o sonlu yolu?
Bay Ferrante'yi tekrar görme fırsatı bulursam bu hikâyeyi ona anlatmaya karar verdim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat