Liz Jensen, biri 2000'li diğeri 1840'lı yıllarda geçen ve olağanüstü bir kurguyla birbirine bağlanan iki olay örgüsü çerçevesinde kurduğu bu romanında, Türkçe'de Yumurta Dansı adıyla yayımlanan ilk romanından aşina olduğumuz izleklerle grotesk bir dünya yaratıyor: Kusursuzluğun, “güçlü olan hayatta kalır” savının sorgulandığı bir dünya -Tanrı'nın şaka yapmaktan hoşlandığı bir dünya.
Liz Jensen, biri 2000'li diğeri 1840'lı yıllarda geçen ve olağanüstü bir kurguyla birbirine bağlanan iki olay örgüsü çerçevesinde kurduğu bu romanında, Türkçe'de Yumurta Dansı adıyla yayımlanan ilk romanından aşina olduğumuz izleklerle grotesk bir dünya yaratıyor: Kusursuzluğun, “güçlü olan hayatta kalır” savının sorgulandığı bir dünya -Tanrı'nın şaka yapmaktan hoşlandığı bir dünya.