Yirminci yüzyılın ilk yıllarında başlayıp hızla yoğunlaşan Türkiye'deki folklor araştırmaları ve derleme faaliyetleri sonucunda hatırı sayılır miktarda folklor ürünü toplanmıştır. Bu derlenen malzemelerin önemli bir kısmını da, türkülerle birlikte halk oyunları oluşturmuştur. Hatta bu derlenen folklor ürünleri içinde halk oyunları zamanla o derece değer kazanmış ki, folklor tabiri sadece halk oyunlarını ifade eden bir terim olarak kullanılmıştır.
Türk halk oyunları, Cumhuriyet Döneminin ilk yıllarında hem devletten hem de meraklılardan gördüğü ilgiyi, günümüzde büyük ölçüde kaybetmiş olsa da, yine çeşitli dernek, kurum ve kuruluşlar yanında, birtakım özverili kişisel çabalarla derlenmeye ve incelenmeye çalışılmaktadır.
Toplumun sanayileşme sürecine girmesine bağlı olarak, artık bu tür folklor malzemelerinin orijinallerinin derlenmesi için çok geç kalınmış sayılır. Ses ve görüntüden oluşan teknolojik unsurlar, ülkenin en ücra köşesine kadar sirayet etmiş bulunmaktadır. Buna bağlı olarak en küçük yerleşim yerinde (kasabalarda, köylerde, mezralarda vs.) yaşayan insanlar bile kendi otantik oyunları yerine artık gündemde olan (popüler) oyunları oynamayı tercih etmektedirler.
Bu durum ise çok büyük değer taşıyan halk oyunlarının, sadece asıllarının bozulmasına sebep olmakla kalmayıp unutulmasına ve tamamen ortadan kalkmasına da vesile teşkil etmektedir.
Hâlbuki Türkiye, halk oyunları çeşitliliği bakımından son derece zengin bir kültür hazinesine sahiptir. Bugün tespit edilebilen binlerce halk oyunu ile Türkiye, yeryüzündeki en zengin halk oyunu türene sahip bir ülke olarak bilinmektedir. Yeryüzündeki bütün halk oyunlarında olduğu gibi Türk halk oyunları da toplumun millî karakterini taşıyan, duygu, düşünce ve davranışlarını sergileyen çok kıymetli bir kültür öğesi olma özelliğini korumaktadır. Türk halk oyunları, yapısındaki her türlü müzikal özellikleri ile Türk milletine özgü ezgi tarzlarını çok iyi bir şekilde sakladığı gibi aynı zamanda bunların gelecek nesillere aktarılmasında da önemli bir görev üstlenmektedir. Böylece halk oyunları, toplumun müzik dağarcığında birliktelik sağlanmasına da yardım etmektedir. Ayrıca birlikte icra edilen oyunlar, toplumdaki dayanışma ve beraberlik duygularının güçlenmesine katkıda bulunurken insanların toplumsal davranma duygularını güçlendirmektedir.
Kültürel değeri son derece yüksek olan Türk halk oyunlarının Şamani gelenekle olan ilişkilerinden örnekler sunduğumuz bu çalışmada, yaklaşık bin makale ve iki yüz civarında da kitap incelenmiş ancak kaynaklarda daha çok alıntı yapılan eserlere yer verilmiştir. Türk halk oyunlarının hiç olmazsa küçük bir kısmının kaynağının ve anlamının aydınlanmasına yönelik yapmaya çalıştığımız bu araştırmanın, Türk halk oyunlarının değerinin anlaşılmasına ve yaşatılmasına küçük bir hizmette bulunması dileği ile
Yirminci yüzyılın ilk yıllarında başlayıp hızla yoğunlaşan Türkiye'deki folklor araştırmaları ve derleme faaliyetleri sonucunda hatırı sayılır miktarda folklor ürünü toplanmıştır. Bu derlenen malzemelerin önemli bir kısmını da, türkülerle birlikte halk oyunları oluşturmuştur. Hatta bu derlenen folklor ürünleri içinde halk oyunları zamanla o derece değer kazanmış ki, folklor tabiri sadece halk oyunlarını ifade eden bir terim olarak kullanılmıştır.
Türk halk oyunları, Cumhuriyet Döneminin ilk yıllarında hem devletten hem de meraklılardan gördüğü ilgiyi, günümüzde büyük ölçüde kaybetmiş olsa da, yine çeşitli dernek, kurum ve kuruluşlar yanında, birtakım özverili kişisel çabalarla derlenmeye ve incelenmeye çalışılmaktadır.
Toplumun sanayileşme sürecine girmesine bağlı olarak, artık bu tür folklor malzemelerinin orijinallerinin derlenmesi için çok geç kalınmış sayılır. Ses ve görüntüden oluşan teknolojik unsurlar, ülkenin en ücra köşesine kadar sirayet etmiş bulunmaktadır. Buna bağlı olarak en küçük yerleşim yerinde (kasabalarda, köylerde, mezralarda vs.) yaşayan insanlar bile kendi otantik oyunları yerine artık gündemde olan (popüler) oyunları oynamayı tercih etmektedirler.
Bu durum ise çok büyük değer taşıyan halk oyunlarının, sadece asıllarının bozulmasına sebep olmakla kalmayıp unutulmasına ve tamamen ortadan kalkmasına da vesile teşkil etmektedir.
Hâlbuki Türkiye, halk oyunları çeşitliliği bakımından son derece zengin bir kültür hazinesine sahiptir. Bugün tespit edilebilen binlerce halk oyunu ile Türkiye, yeryüzündeki en zengin halk oyunu türene sahip bir ülke olarak bilinmektedir. Yeryüzündeki bütün halk oyunlarında olduğu gibi Türk halk oyunları da toplumun millî karakterini taşıyan, duygu, düşünce ve davranışlarını sergileyen çok kıymetli bir kültür öğesi olma özelliğini korumaktadır. Türk halk oyunları, yapısındaki her türlü müzikal özellikleri ile Türk milletine özgü ezgi tarzlarını çok iyi bir şekilde sakladığı gibi aynı zamanda bunların gelecek nesillere aktarılmasında da önemli bir görev üstlenmektedir. Böylece halk oyunları, toplumun müzik dağarcığında birliktelik sağlanmasına da yardım etmektedir. Ayrıca birlikte icra edilen oyunlar, toplumdaki dayanışma ve beraberlik duygularının güçlenmesine katkıda bulunurken insanların toplumsal davranma duygularını güçlendirmektedir.
Kültürel değeri son derece yüksek olan Türk halk oyunlarının Şamani gelenekle olan ilişkilerinden örnekler sunduğumuz bu çalışmada, yaklaşık bin makale ve iki yüz civarında da kitap incelenmiş ancak kaynaklarda daha çok alıntı yapılan eserlere yer verilmiştir. Türk halk oyunlarının hiç olmazsa küçük bir kısmının kaynağının ve anlamının aydınlanmasına yönelik yapmaya çalıştığımız bu araştırmanın, Türk halk oyunlarının değerinin anlaşılmasına ve yaşatılmasına küçük bir hizmette bulunması dileği ile