#smrgKİTABEVİ Türk Romanında Sofra - Siniden Masaya - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6057073006
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199099209
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
310
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
200,00
Havale/EFT ile: 194,00
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199099209
485010
Türk Romanında Sofra - Siniden Masaya -        2021
Türk Romanında Sofra - Siniden Masaya - 2021 #smrgKİTABEVİ
200.00
Söz konusu yemek olduğunda herkesin söyleyecek bir sözü vardır. Ne yeriz, neyi severiz, neyi tercih etmeyiz?... Hangi yemek nasıl pişirilir, yemekte günün modası nedir?... Bireysel hayatın merkezinde herkes için aynı ölçüde önem taşımasa da yeryüzünde istisnasız her varlık, hayatını sürdürebilmek için yemeğe muhtaçtır. Bireysel ihtiyaçların toplum tarafından kabulü ise onaylanma ve reddedilme ihtimalleriyle iç içedir, çünkü insan yedikleri kadar yemedikleriyle de bir topluma, dine ya da gruba mensuptur.

Bu bağlamda beslenmenin ve sofranın modernleşme sürecindeki serüvenini Türk romanı üzerinden okuduğumuzda nasıl bir tabloyla karşılaşırız? Sofra, Tanzimat'tan itibaren çoğunlukla toplumu anlatma amacı taşıyan Türk romanına nasıl yansır, romana kurgusal olarak hangi açıdan katkı sağlar? Romanlarda karakterlerin tercih ettiği yemekler toplumsal bir göstergenin aracı olarak kullanılır mı? Türk toplumu yüzyıllar içinde değişirken sofra, roman karakterlerinin kişiliğini şekillendiren bir unsura dönüşebilir mi? Edebiyatı yemek ve sofranın tadıyla birleştirmek mümkün mü? Bu çalışma sorduğu soruların yanıtlarını aramakta, bulduklarını meraklılarıyla paylaşmaktadır.

Söz konusu yemek olduğunda herkesin söyleyecek bir sözü vardır. Ne yeriz, neyi severiz, neyi tercih etmeyiz?... Hangi yemek nasıl pişirilir, yemekte günün modası nedir?... Bireysel hayatın merkezinde herkes için aynı ölçüde önem taşımasa da yeryüzünde istisnasız her varlık, hayatını sürdürebilmek için yemeğe muhtaçtır. Bireysel ihtiyaçların toplum tarafından kabulü ise onaylanma ve reddedilme ihtimalleriyle iç içedir, çünkü insan yedikleri kadar yemedikleriyle de bir topluma, dine ya da gruba mensuptur.

Bu bağlamda beslenmenin ve sofranın modernleşme sürecindeki serüvenini Türk romanı üzerinden okuduğumuzda nasıl bir tabloyla karşılaşırız? Sofra, Tanzimat'tan itibaren çoğunlukla toplumu anlatma amacı taşıyan Türk romanına nasıl yansır, romana kurgusal olarak hangi açıdan katkı sağlar? Romanlarda karakterlerin tercih ettiği yemekler toplumsal bir göstergenin aracı olarak kullanılır mı? Türk toplumu yüzyıllar içinde değişirken sofra, roman karakterlerinin kişiliğini şekillendiren bir unsura dönüşebilir mi? Edebiyatı yemek ve sofranın tadıyla birleştirmek mümkün mü? Bu çalışma sorduğu soruların yanıtlarını aramakta, bulduklarını meraklılarıyla paylaşmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat