#smrgSAHAF Türk Sanatı - 1955

Basıldığı Matbaa:
Doğan Kardeş Yayınları A. Ş. Basımevi
Dizi Adı:
Yayın No: 627
Stok Kodu:
1199062198
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
15+394 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1955
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199062198
448142
Türk Sanatı -        1955
Türk Sanatı - 1955 #smrgSAHAF
0.00
Eserlerile Türk sanatına yaptığı büyük hizmetler ve Fakültemiz Sanat tarihi bölümünün kuruluşunda attığı sağlam temellerle, memleketimizde hatırasını ebedîleştirmiş olan sayın hocam Prof. Ernst Diez'in, 1946 da yayınladığı Türk Sanatı kitabının mevcudu çoktan bitmiş fakat bu kitabı almak için yapılan müracaatların arkası kesilmemiştir. Bununla beraber aynı şekilde çıkacak bir ikinci baskının bugünkü ihtiyacı kârşılamıyacağı anlaşıldığından birçok ilâve ve değişiklikler yapılması ve bazı yeni bahisler yazılması lâzım geliyordu. Böylece altı yıl kadar süren çalışmalarımız sonunda meydana gelen bu mütevazı eser, artık baştan yazılmış ve karakteri tamamile değişerek yeni bir kitap halini almıştır.

Her yıl Anadolunun çeşitli bölgelerine yaptığımız gezilerde tanınmamış veya pek az bilinen birçok âbideleri yerinde incelemek mümkün olmuştur. Fakat üzüntü ile söylemek lâzımdırki millî tarihimizin ayakta kalan bu ölmez hatıraları anlayışsızlık veya bakımsızlık yüzünden süratle harap olmakta, yıldan yıla sayıları korkulacak kadar azalmaktadır. Bunlara karşı sevgi ve alâka uyandırmak için renkli ve renksiz kültür filimleri, büyüklü küçüklü röprodüksiyonlar ve sergiler hazırlanarak bunların bütün şehirlerde, kazalarda hattâ köylerde gösterilmesi çok faydalı olabilir. Böylece geniş bir sevgi ve alâka uyandırıldıktan sonra âbidelerin korunması ve bakımı çok daha kolay olacaktır.

Bugün İstanbul başta olmak üzere bütün şehirlerimizde birçok âbidelerin bakımsızlığı, pisliği yürekler acısı bir manzara göstermektedir. Birçok medreseler, imaretler hattâ camiler içlerinde parazit olarak oturanlar tarafından inanılması güç bir sefalet ve pislik yuvası haline getirildikten başka insafsızca da tahrip edilmektedir. Ayrıca binlerce kıymetli halı, ağaç ve mâden işleri cami ve müze depolarında rutubetli mahzenlerde çürüyüp gitmektedir. Bunun önüne geçilmezse ergeç bütün âbidelerimizin ve sanat eserlerimizin ortadan silineceği muhakkaktır. Bizden sonraki nesiller bu ihmâlimizi hiçbir zaman affetmezler.

Hiç olmazsa kâğıt üzerinde olsun âbidelerimizi bir araya toplıyabilmek için bahislerin sonuna bazı listeler koymayı faydalı bulduk. Bunların eksikleri zamanla doldurulunca elimizde tam bir katalog bulunacak demektir. Kitabın baskısı ilerledikten sonra yapılan gezilerde görülen âbideler ve eserlerin listesi de ekler hâlinde sona 311 -12 nci sahifalara konulmuştur. -Oktay Aslanapa (Önsözden)

Eserlerile Türk sanatına yaptığı büyük hizmetler ve Fakültemiz Sanat tarihi bölümünün kuruluşunda attığı sağlam temellerle, memleketimizde hatırasını ebedîleştirmiş olan sayın hocam Prof. Ernst Diez'in, 1946 da yayınladığı Türk Sanatı kitabının mevcudu çoktan bitmiş fakat bu kitabı almak için yapılan müracaatların arkası kesilmemiştir. Bununla beraber aynı şekilde çıkacak bir ikinci baskının bugünkü ihtiyacı kârşılamıyacağı anlaşıldığından birçok ilâve ve değişiklikler yapılması ve bazı yeni bahisler yazılması lâzım geliyordu. Böylece altı yıl kadar süren çalışmalarımız sonunda meydana gelen bu mütevazı eser, artık baştan yazılmış ve karakteri tamamile değişerek yeni bir kitap halini almıştır.

Her yıl Anadolunun çeşitli bölgelerine yaptığımız gezilerde tanınmamış veya pek az bilinen birçok âbideleri yerinde incelemek mümkün olmuştur. Fakat üzüntü ile söylemek lâzımdırki millî tarihimizin ayakta kalan bu ölmez hatıraları anlayışsızlık veya bakımsızlık yüzünden süratle harap olmakta, yıldan yıla sayıları korkulacak kadar azalmaktadır. Bunlara karşı sevgi ve alâka uyandırmak için renkli ve renksiz kültür filimleri, büyüklü küçüklü röprodüksiyonlar ve sergiler hazırlanarak bunların bütün şehirlerde, kazalarda hattâ köylerde gösterilmesi çok faydalı olabilir. Böylece geniş bir sevgi ve alâka uyandırıldıktan sonra âbidelerin korunması ve bakımı çok daha kolay olacaktır.

Bugün İstanbul başta olmak üzere bütün şehirlerimizde birçok âbidelerin bakımsızlığı, pisliği yürekler acısı bir manzara göstermektedir. Birçok medreseler, imaretler hattâ camiler içlerinde parazit olarak oturanlar tarafından inanılması güç bir sefalet ve pislik yuvası haline getirildikten başka insafsızca da tahrip edilmektedir. Ayrıca binlerce kıymetli halı, ağaç ve mâden işleri cami ve müze depolarında rutubetli mahzenlerde çürüyüp gitmektedir. Bunun önüne geçilmezse ergeç bütün âbidelerimizin ve sanat eserlerimizin ortadan silineceği muhakkaktır. Bizden sonraki nesiller bu ihmâlimizi hiçbir zaman affetmezler.

Hiç olmazsa kâğıt üzerinde olsun âbidelerimizi bir araya toplıyabilmek için bahislerin sonuna bazı listeler koymayı faydalı bulduk. Bunların eksikleri zamanla doldurulunca elimizde tam bir katalog bulunacak demektir. Kitabın baskısı ilerledikten sonra yapılan gezilerde görülen âbideler ve eserlerin listesi de ekler hâlinde sona 311 -12 nci sahifalara konulmuştur. -Oktay Aslanapa (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat